Jeju’da Gezilecek Yerler

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Manjanggul Mağarası dünyanın en uzun lav tüpüdür ve 2,5 milyon yıl önce oluşmuştur. Lav tünelleri yerin derinliklerinde olan lavın tepe yüzeye ulaştığı zaman oluşmaktadır. Tünelin iç sıcaklığı 11 ila 21 derece arasında değişmektedir ve bu gezerken rahat bir atmosfere sahip olunmasını sağlamaktadır. Mağaranın içerisine yarasa gibi nadir hayvanlar yaşamaktadır ve bu özellik mağarayı araştırmacılar için daha değerli kılmaktadır. Taş sütunlar ve sarkıtlar mağaranın içerisinde bir bütün şeklinde değil yaygın bir haldedir. Bu özellik mağaranın topografik özelliklerinin daha belirgin olmasını sağlamaktadır. 13 km uzunluğundaki mağaranın 1 kilometresi turistlere açıktır ve engellilere, vatandaşlara ücretsizdir. Sabah dokuzdan akşamüzeri altıya kadar açık olan mağara her ayın ilk çarşambası ziyarete kapalıdır ve gezme süresi en fazla 40 dakikadır.

Jeju Stone Park, Jeju adasının taşlarla özdeşleşmiş mitolojik tarihine ışık tutan bir parktır. Jeju'nun ve Obaek Janggun taşlarının yaratıcısı Büyükanne Seolmundae'nin hikayesini takip edebileceğiniz park, görsel açıdan harika görüntülere ev sahipliği yapar. Jeju'nun kuruluşuna dair bilgi edinmek istiyorsanız bu tarihi ve kültürel merkeze mutlaka uğramalısınız. Parka ulaşım oldukça basittir: Jeju Uluslararası Havaalanı'ndan Namjo-ro'ya hareket eden otobüsleri kullanabilir, Jeju Stone Park durağında inerek ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.

Yetişkinler için giriş ücreti 5.000 won iken 13-18 yaş aralığındaki gençler için giriş 3.500 wondur. 0--12 yaş aralığındaki çocuklar ve 65 yaşını geçmiş kişiler parka ücretsiz giriş yapabilir. Online bilet alışlarında bu ücretler üzerinden indirim uygulanır.

2004'te açılmış olan açık hava müzesi Loveland'in teması sekstir. Üst Sanat Okulu Hongik Üniversite mezunu olan 20 sanatçının yardımı ile açılmış olan parka bir bütün olarak bakıldığında müzenin kendini bir sanat eseri gibi görünmektedir. Eğitimsel seks filmlerinin yanı sıra 140 adet değişik seks pozisyonunu yansıtan insan heykeli bulunmaktadır. Parkın web sitesi müzeyi “aşk odaklı sanatın erotizmle buluştuğu" yer olarak tanımlamaktadır. Sergi alanları tamamen camdan yapmışmıştır ve geleneksel Kore kubbeleri ile örtülmüştür. Her ay değişen sergilerde farklı Koreli sanatçıların eserleri yer almaktadır. Loveland'in içerisinde bulunan camdan yapılma restoranda, açık havada bulunan kafede, hediyelik dükkanında ve dokunulabilir sanat eserleri bölümünde vakit geçirebilirsiniz. Her gün açık olan müzeyi gezmek sabah saatlerinde 40 dakika akşamları ise 50 dakika sürmektedir. 18 yaş altı için, aileleri gezerken vakit geçirmeleri üzere özel bir alan bulunmaktadır.

Cheonjiyeon Şelalesi"Tanrı'nın Göleti" anlamına gelen Cheonjiyeon adını rivayetlere göre Cennetin Tanrı'sına hizmet eden yedi meleğin buluttan merdivenlerle bu gölete inmiş ve burada yıkanmış olmalarından almaktadır. Şelalenin yanı sıra etrafında birçok nadir bitki, Songyeopnan ve Gusiljappam ağaçları, Sanyuja (Çin limon ağacı) bulunmaktadır. Ayrıca taş dede heykelleri olarak bilinen ve şans getirdiğine inanılan dol hareubanglardan oluşmuş birçok muhafız görülmektedir. Gece aydınlatılan bölge Jeju'da romantik bir kaçamak için güzel bir ortam oluşturmaktadır. Ayrıca gece ışıkları ile gün ışığında görülmeyen uçurumların gizli taraflarını ortaya çıkartmaktadır. Şelale tüm yıl boyunca güneşin doğuşundan akşam 10'a kadar ziyarete açıktır.

Seongsan Ilchubong, Jeju'nun en popüler bölgelerinden biridir ve adanın her tarafında fotoğraflarını görmek mümkündür. 100 bin yıllık ve 180 metre yüksekliğindeki tüf volkan dağında yapılan en popüler etkinlik tepeye tırmanarak güneşin doğuşunu görmektedir. Bu yüzden "Sunrise Peak" olarak adlandırılmaktadır. Seongsan Ilchubong 2011 yılında yeni dünyanın yedi harikası içinde yerini almıştı. Jejudo Adası'nın doğu ucunda yer alan, Seongsan İlchulbong'ın tepesinde büyük bir krater bulunmaktadır. Çapı yaklaşık 600 m ve yüksekliği 90 m lan krater etrafını saran 99 keskin kaya ile adeta kocaman bir taç görünümüne sahiptir. Kötü hava koşullarının hakim olduğu günlerde giriş imkanı bulunmamaktadır. Yukarı çıkış 20-40 dakika arası sürmektedir ve yukarı çıktıkça hava serinlediği için yanınızda bir ceket bulunmasında fayda vardır.

Seonimgyo Köprüsü her iki tarafında oyulmuş yedi perisi olan Cheonjeyeon Şelalesi üzerinde konumlanmış bir kemer köprüdür. Oyulmuş yedi peri bir Kore efsanesi olan gökten nehre inmiş olan perileri sembolize etmektedir ve bu köprü bölgedeki ilk kemer köprü yapıtıdır. Köprünün etrafında, Cheonjeru denilen Kore geleneksel mimari tarzı bir kule bulunmaktadır. Bu kulenin ön yüzünde dağ tanrısının ve yedi meleğin hikâyesini anlatan resim görülebilmektedir.

117 ev ve tesis ile Jeju Folk Köy Müzesi, 1890'lardaki köy yaşantısının sahneleri geri getirmektedir. Jeju tarihinin ve kültürünün yaşadığı, nefes aldığı müze 40 dönümlük arazi üzerine uzmanların uzun vadeli araştırma ve analizinden sonra yeniden inşa edilmiştir. Adanın gözde turistik bölgelerinden olan bu müze eskiyi görme şansı sunmaktadır. Müzede düzenli olarak geçici sergilere, atölye çalışmalarına, halk gösterilerine ve sunumlara yer verilmektedir. Bu etkinlikler müzenin kendi sitesinden takip edilebilmekte. Kasabada geleneksel Kore kıyafeti olan "hanbok" kiralanarak, yöresel bir düğün seromonisi yaşayabilirsiniz.

Jeju Adası'nın kalbinde yer alan Hallasan Dağı Kore'nin en yüksek dağıdır ve sönmüş bir bazalt volkanıdır. Hallasan Dağı denilmesinin yanı sıra "galaksiyi çekecek kadar yüksek olan dağ" anlamına gelen Mt. Yeongjusan'da denilmektedir. Ve bölgenin bilim adamları için yaygın jeolojik değeri olduğu bilinmektedir. 1970 yılında ulusal park olarak ziyarete açılan yanardağın yamaçlarında bulunan yaklaşık 360 parazit koni/oreum, olağanüstü bir manzara yaratır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Hallasan Dağı'nın en üstünde ise göl bulunmaktadır. Hallasan Dağı, dağ boyunca değişen sıcaklıklar sonucu oluşmuş olan bitkilerin dikey ekosistemi ile ünlüdür. Hallasan Dağ yürüyüşü nispeten kolaydır. Uzunluğu en az 10 km süren yürüyüş ile bir gün içerisinde tepeye çıkmak ve geri dönmek mümkündür.

Eğer pelüş ayıları seviyorsanız ve bir koleksiyoncu iseniz bu müzeyi mutlaka görmelisiniz. Teddy Bear Müzesi yüz yıl boyunca tüm dünyada sevilmiş olan oyuncak ayılar ile oldukça etkileyici bir ürün yelpazesine sahip. Müzede bulunan iki galeri içinde çeşitli ülkelerden gelmiş olan oyuncak ayıları görebilirsiniz. Alan üç bölüme ayrılmaktadır; Tarihi Alan, Proje Sergileri Alanı ve Sanat Alanı.

Tarihi Alan’da peluş ayıların yüz yıllık hikayesine tanıklık etme antik ayıları, meşhur sahnelerde oynamış ayıları görme şansını yakalayabilirsiniz.

Sanat Alanı'nda dünyaca ünlü tasarımcıların son işleri ve çocuklar tarafından çok sevilen animasyon karakterleri görülebilmektedir.

Proje Sergileri Alanı'nda birçok ayıyı ve dünyanın en minik ayısını tanıma şansı edinebilirsiniz.

Müze bahçesinde, muhteşem ayıcık heykelleri ve modelleri ziyaretçilerini bekliyorlar. Ayıca bahçe Koreli siyahi ayı ailesi ve büyülü gölet gibi çeşitli temalar ile dekore edilmiş.

Çay fincanı şeklinde bir binaya sahip olan Yeşil Çay Müzesi, çay tarlalarını, toplama metotlarını, Kore çay kültürünü öğretmekte; çevresindeki yazık evlerle, taş kulelerle ve yeşillik alanlarla güzel bir manzara deneyimi sunmakta ve yeşil çaylı dondurma deneme fırsatını barındırmaktadır. O'sulloc'ta ki “o”, takdir ve zevk anlamına gelir ve aynı zamanda "sulloc kökeni", "sadece sulloc" ve "sulloc çayı" anlamına geliyor. İlk kez 2001 yılının eylül ayında açılan müze Kore'de yaygın olarak bilinmektedir. Müze modern dünya ile Batı ve Doğu kültürlerini ve geçmişteki gelenekleri uyumlu hale getirmek için çalışmaktadır. O'sulloc'ta; Kavrulmuş Çay Alanı, Çay Bardağı Galerisi, Dünya Çay Bardakları ve Marka Hikayesi sergi alanları bulunmaktadır.

"Cam Kale"yi ziyaret ederek birçok camdan heykeli görebilir ve atölyelerde kendi tasarımlarınızı yapma şansını yakalayabilirsiniz. ‘Jeju Cam Kalesi’ tamamen camdan yapılmış sergi salonlarından, bahçelerden, modellerden oluşan bir tema parkıdır. Altı adet temalı parkı bulunan Cam Kale'de 250’den fazla eser sergilenmektedir. Bu eserlerin içerisinde dünyanın ilk camdan labirenti, dünyanın en büyük cam topu ve büyük cam elması, cam duvar, cam göl ve cam bir köprü bulunmaktadır. Ayrıca İtalya'dan, Çek Cumhuriyeti'nden, Japonya'dan ve daha birçok dünyaca ünlü sanatçılar tarafından yapılmış cam sanat eserleri bulunuyor. Müze tüm yıl boyunca sabah dokuzdan akşam yediye kadar ziyarete açıktır. Son giriş saati kapanıştan bir saat öncedir.

Jusangjeolli Uçurumları, Jungmun Turizm Tesisi'nin doğu kıyısında bulunan siyahımsı bir renge sahip dörtgen ya da altıgen şekillerde kaya sütunlar kümesinden oluşmaktadır. Sanki taş ustalarının tarafından oyulmuş 30-40 metre yüksekliğindeki sütunlar doğanın muhteşem gücünü kanıtlamaktadır. 20 metre yüksekliğindeki dalgaların bu kayalara vurduklarında oluşan inanılmaz görüntü görülmeye değerdir. Hallasan Dağı'ndan taşan lavların Jungmun Denizi'ne patlak vermesi ile oluşan Jusangjeolli Cliff adeta bir doğa harikasıdır. Oldukça rüzgarlı olmasından dolayı hazırlık olmakta fayda vardır. Tüm sene boyunca ziyarete açık olan alan gün doğumundan gün batımına dek görülebilir ve giriş ücretlidir.

Jeju şehrinin kuzeyinde bulunan Yongduam Kayası (Ejdarha Başı Kayası) binlerce yıldır buraya vuran güçlü dalgalar ve rüzgârlar ile oluşmuştur. Ancak oluşumu hakkından birçok rivayet bulunmaktadır.

Bunlardan bir tanesi bir ejderhanınMt. Malla'dan değerli bir yeşim taşı çaldığı ve kaçarken Yongduam'da dağ tanrısı tarafından bir ok ile vurularak buraya düşmüş olduğudur. Ve battığı an vücudu okyanusa gömülmüştür ancak kayaya şeklini veren kafası göğe bakar bir şekilde donmuş ve taşlaşmıştır.

Bir diğeri ise; bir ejderha olmayı ve gökyüzüne yükselmeyi hayal eden beyaz bir atın, bir tarafından yakalandığı ve taşa dönüştüğü doğrultusundadır.

Yongduam'dan Haeneo kadın dalgıçlarının deniz ürünleri yakalamaya çalıştıklarını görebilir ve kayanın yakınında bulunan çeşitli kafeler, barlar ve restoranlarda manzaranın keyfini sürebilirsiniz. Aewol-eup ve Yongduam arasındaki sahil yolu çiftler için popüler bir yerdir.