Kutaisi’de Gezilecek Yerler

Birleşik Gürcistan'ın ilk kralı III. Bagrat'ın adını alan Bagrati Katedrali'nin yapımına 10. yüzyıl sonlarında başlanmıştır. Tamamlanması ise 11. yüzyılın ilk yıllarını bulmuştur. 1691’de Osmanlı kuvvetleri tarafından büyük bir kısmı tahrip edilen katedral, uzun yıllar bu şekilde kalmıştır. 1952’de restorasyonuna başlanmıştır ancak 1994 yılında Dünya Kültür Mirası ilan edilene kadar yavaş ilerleyen çalışmalar, bu vesileyle hızlanmıştır. Katedral 2012'de hizmete açılmıştır.

Yapımına 1106’da Kral 4. David zamanında başlanan manastırın inşası oğlu Kral Demetrius tarafından 1130 yılında tamamlanmıştır. Çevresinde yüksek taş duvar bulunan manastır; ortadaki ana kilise, diğer iki küçük kilise (St. George ve St. Nicholas), iki katlı çan kulesi, akademi binası ve rahiplerin konakladığı yapılardan oluşmaktadır. 13. yüzyılın sonu ile 14. yüzyılın başlarında yeni binalar eklenen manastır, 1510’da çıkan yangında hasar görmüş ama restore edilmiştir. 18. yüzyılın sonlarına kadar Batı Gürcistan'ın Katholikos merkezi olarak kullanılan manastır özellikle metal işçiliği, eşsiz mozaikleri ve daha çok İncil konulu duvar resimleri ile ön plana çıkmaktadır.

Her ne kadar Kutaisi ülkenin başkenti olmasa da, Gürcistan hükümeti parlamentoyu bu şehre taşımaya karar vermiştir. 2012 yılında açılan bina, farklı mimarisiyle ilgi çekmektedir. Altı katlı cam binayı ve mimarisini yakından incelemek için 1 saatlik ücretsiz turlara katılabilirsiniz.

Özellikle batı Gürcistan’ın tarihine ait enteresan koleksiyonları bulunan müzede farklı metallerden yapılmış objeler, zamanında kullanılan mobilyalar ya da Bagrati Katedrali’ne ait eserler görülebilir.

Şehrin tepesinde yer alan Gora Park’a otomobil ya da teleferikle gitmek mümkündür. Eğer teleferikle giderseniz, güzel bir şehir manzarasını da yakalamış olursunuz. Doğal güzelliklerin içinde dolaşırken yorgunluğunuzu atabilir, farklı hayvan türleriyle de karşılaşabilirsiniz.