Luksor’da Gezilecek Yerler

Luksor’a gelindiğinde ilk durak elbette Karnak Tapınakları. Gerçekten harikulade bir yer. Burayı görmeyi uzun zamandır hayal ediyor olsanız bile gördüğümüzde bir hayli şaşıracaksınız. Çünkü asla hayalleriniz buranın gerçek ihtişamını kapsamaya yetmeyecek.

Piramitlerden sonra Mısır’da en çok ziyaret edilen bölgesi olmayı fazlasıyla hak ettiğine bir kere daha ikna olacaksınız. Dev sütunlar arasındaki ambiyans yaşanılması gerekenlerden ve fotoğraf çekimi için çok özel bir yer ayrıca.

Sütunlar üzerindeki kazıntılar ve figürler tam firavunluk dönemine özgü etkileyici bir görünüme sahip. Geçmişinin bu kadar eski olduğunu düşünürsek mükemmel bir şekilde korunmuş diyebiliriz. Tabii mesele sadece mükemmel bir şekilde korunmuş olması değil. Daha ziyade mükemmel bir şekilde yapılmış olması.

Evet, bu tapınakların yapımında mükemmel bir işçilik ve müteahhitlik söz konusu. Özellikle de yapıldığı dönemi düşünürseniz. Burada uzun uzun kalmak hatta sütunların dibinde uzanıp kitap okumak, ufak bir piknik yapmak ve bu sanki başka bir evrendeymişsiniz hissini veren yapıdan hiç uzaklaşmamak isteyeceksiniz. Ancak bilin ki yalnız değilsiniz. Özellikle de şehri yüksek sezonda geziyorsanız sıcak ve kalabalık ise haddinden fazla olacak. Dünyanın en büyük açık hava müzesi olarak bilinen Karnak Tapınakları’ndan sonra Nil Nehri’nde tekne gezintisi yaparak bu tarihi atmosferi ruhunuzda daha çok hissedebilirsiniz.

Uzak bir vadi içerisinde dağların içlerine kadar hatta daha da derinlere inilerek Mısır firavun, kral ve kraliçelerinin mezarları yer alıyor bu vadide. Konumu tahmin edilmesi zor bir yer aslında.

Firavunların mumyalanmış halde bulunan mezar ve lahitlerinde, kralların özel eşyaları da mevcut. Mezarlık içerisinde rengarenk boyanmış figürler ve yazıtlar her tarafta yer alıyor. Tabii ki bu canlı resimler dekor amacı ile yapılmış değil. Hepsinde bir betimleme, ölüm ve ölümsüzlük ile ilgili yazılar, tanrılara yazılmış dualar ve büyüler yer almakta.

Bunları görmek için derinlere daha da derinlere giriyorsunuz. Etkilenmemek ise mümkün değil. Ünlü çocuk kral olan Tutankhamun’un mezarı da burada bulunanlardan. 1922 yılına kadar toplam 62 adet mezar bulunmuş ancak hala gizemini korumakta. En son 2005 yılında çocuk kral Tutankhamun’un mezarının az ilerisinde bir mezar daha bulunmuş.

Hala burası yeni keşiflere açık olarak bekliyor aslında. Elbette çok kalabalık gruplar halinde ve rehber eşliğinde geziliyor Krallar Vadisi muhteşem ötesi muhteşem bir turist çekim noktası. Anlatılmaz yaşanır denir ya işte tam o cinsten.

Kraliçe Hatşepsut Tapınağı dış görünümü ve bulunduğu konum itibari ile dikkat çeken çok özel tapınaklardan bir tanesi. Bu kadar yıl önce bunları nasıl yapmışlar, sorusunu sormaktan çoktan sıkılmış olacaksınız belki Luksor gezinizde ama bu noktaya geldiğinizde bu soru sürekli kafanızda dönüp duracak, diyebiliriz.

Bu kadar mı mükemmel olur bir şey anlam vermekte zorlanacaksınız. Çok çarpıcı bir mimari yapıya sahip olan tapınağın mimari yapısının Anıtkabir’e ilham olduğuna dair iddialar vardır. Ancak ne kesin bir doğrulama ne de kesin bir yalanlama söz konusudur bu konuda.

Bu arada Kraliçe Hatşepsut, adı tarih kayıtlarına geçen ilk kadın firavundur. Kral gibi giyinmeyi tercih etmiş ve hepimizin biyografilerde hatırladığı gibi takma sakal kullanmıştır. Bir hayli ilginç olan bu Mısır gelenek ve fikirleri sizi bu muhteşem şehrin büyüsünün içinde iyice kaybolmaya sürükleyecek. Bu arada bu şehirde zaman bir hayli hızlı geçer.

Dolayısıyla bu büyülenmişliğin etkisiyle kendinizi başka evrenlere ışınlanmış ve yine ışınlanarak seyahat edebilecekmiş gibi hissedebilirsiniz. Ancak bu şehirde gezilecek çok şey var. Hava kararmadan çok hızlı ilerlemek gerekmekte çünkü gece gündüz sıcaklık farkları da bir hayli fazla.

Devasa görüntüleri ile nöbet tutan bu anıtlar aslında orada bulunan bir tapınaktan arta kalanlar. Ama bu görüntüsü ile çok çok daha özel ve ihtişamlı duruyorlar. Anıtların boyu 18 metre uzunluğunda ve her biri yaklaşık 1000 ton ağırlığında.

Görünüşleri muhteşem. Memnon Heykelleri olarak da bilinen bu anıtların ismi Romalılar tarafından sonradan verilmiş ve adı Memnon Anıtları olarak kalmıştır. Aslında bu anıtlar ile ilgili çok söylenebilecek bir şey yok. Sadece susmak ve tadını çıkartarak izlemek gerekiyor. Yolunuz Luksor’a düşerse mutlaka görün ve tadını çıkartın.

Luksor’u gördükten sonra Mısır’ın sadece piramitlerden ibaret olduğunu düşünenleri ciddiye almakta bir hayli zorlanacaksınız. Bu şehir halen tarihi açısından son derece aydınlatıcı ve daha da aydınlatılmayı bekleyen sorular ve gizemler barındırıyor içerisinde.

Hurgada’dan alacağınız turlarla Luksor’u günübirlik ziyaret etmek için her şey dahil ödeyeceğiniz tutar sadece 50 Dolar ya da 400 Mısır Paund’u. Sabah gün ağarmadan çıkılan yolculuk Hurgada’dan yaklaşık 5 saat sürüyor ve bir hayli zorlu bir yolculuk. Kenti görmek için yeterli zamanınız olmayabilir. Dolayısıyla iyisi mi siz bu şehre hakkını verin ve en az bir gece konaklayın.

Meinet Habu, Deir el Bahari, Ramesseum, Azizlerin Mezarları, Nil Nehri, Mumya Müzesi, Luksot Müzesi, Al Qurn