Montepulciano
Montepulciano Hakkında Bilinmesi Gerekenler
İtalya’nın Toskana Bölgesi’nin tepelerine kurulmuş küçük bir Orta Çağ kenti olan Montepulciano, kalabalıklardan uzak sakin bir tatil geçirmek isteyenler için doğru adres. Irmakların ortasında yükselen bu tarihî kent bir Rönesans tablosunu andıran renkleri ve doğasıyla saklı bir hazine gibi. Montepulciano, 16. yüzyıla dek uzanan mimarisi, hoş ve temiz dokusu, şık restoranları ve en önemlisi yüzyıllardır sürdürdüğü şarap üreticiliğiyle meşhurdur.
Arabaların girmesine izin verilmeyen Montepulciano’ya gitmek için Roma ya da Floransa üzerinden araçla hareket edip kentin girişinde aracınızı park edebilirsiniz. Buraya gelmek isteyenler için bir diğer alternatif olan otobüsler ise Siena’dan yaklaşık 75 dakikalık ya da Pienza’dan yaklaşık 30 dakikalık mesafede bulunmaktadır. Ayrıca Roma ve Floransa duraklarından hareket eden tren yolu ile kente en yakın durak olan Chiusi’de inebilirsiniz. Kent içerisinde dolaşırken ise tek alternatifiniz yürümek olacaktır.
Montepulciano’da Görülmesi Gereken Yerler
Bu küçük Orta Çağ kentinin sokaklarında yürürken kendinizi şimdiki zamandan kopmuş hissedebilirsiniz. Sadece günübirlik ziyaretler için bile uygun olan Montepulciano’da mutlaka görmeniz gereken yerler şöyle:
- Piazza Grande: Harika bir mimari ile çevrelenmiş bu meydan Orta Çağ’dan kalma Palazzo Comunale, Contucci Sarayı ve Palazzo de 'Nobili-Tarugi gibi yapıların çevresinde kurulduğu adeta tarihten bir sayfa gibi.
- Palazzo Comunale ve Saat Kulesi: Bu küçük kenti tepeden seyretmek isterseniz 1,60 Euro gibi bir ücret ödemeniz yeterli. Kentin en eski yapılarından birisi olan Saat Kulesi ziyaretçilerine muazzam bir şehir manzarası vadediyor.
- Cantina'da Via Ricci ve Via di Gracciano nel Corso: Bu iki adres de şehrin artık kendisiyle özdeşleşmiş şarap kültürünün elçileri. Contucci Sarayı’nın bodrumunda bulunan bu adreslerde hem kentin şarap geleneğinin tarihine dair bilgi edinebilir hem de ücretsiz şarap tadım etkinliklerine katılabilirsiniz.
- Sivil Hayat Müzesi: Oldukça küçük bir müze olmasına rağmen Montepulciano’nun tarihine, kentin gündelik yaşantısına ve el işçiliği geleneğine dair fikir edinme imkânı sunan bu müze Etrüsk Dönemi’nden, seramik parçalarına pek çok eseri bir araya getiriyor. Müzenin pazartesi günleri kapalı olduğunu hatırlatmakta fayda var.
- Cantiere Internazionale d'Arte: Her yaz, ilham veren opera, tiyatro, klasik ve çağdaş müzik, sanat ve multimedya performansları gibi pek çok etkinliğe ev sahipliği yapan Cantiere Internazionale d'Arte Montepulciano ziyaretiniz sırasında mutlaka uğramanız gereken adreslerden. Hem etkileyici atmosferi hem de hareketli yapısıyla dikkat çeken bu alan Hans Werner Henze tarafından 1976 yılında kuruldu. Genç ve yetenekli sanatçıları bir araya getirme misyonunu üstlenen merkez ayrıca şehrin geneline yayılan etkinlikler de organize ediyor. Teatro Poliziano'da, kasabanın kiliselerinde, Fortezza'da, galerilerde ve şehrin en büyüleyici yerlerinde gerçekleştirilen etkinliklerden haberdar olup tatil planınızı ona göre yapmak isterseniz sitelerini mutlaka ziyaret edin: www.fondazionecantiere.it
- San Biagio Kilisesi: Şehrin merkezinden biraz zorlu bir yürüyüş ile ulaşabileceğiniz bu kiliseyi gördüğünüz anda buna değdiğini anlayacaksınız. Kubbesi, incelikli detaylarla bezeli süslemeleri ve mimarisiyle muhteşem bir Rönesans Dönemi örneği olan yapı, haftanın her günü ziyarete açık.
- La Foce’nin Evi: Kentin merkezine biraz uzak olan bu ev 15. yüzyılda Roma’ya giden tüccar, rahip ve göçebelerin soluklandığı bir handı. Sonradan Iris ve Antonio Origo tarafından özel bir mülke dönüşen ve ev olarak restore edilen bu han ve bahçesi Montepulciano’ya iki saatlik mesafede bulunuyor. Turistlerin ziyaretine açık bu ev özellikle yaz aylarında bahçesinde çeşitli müzik etkinliklerinin de gerçekleştirildiği bir alan aynı zamanda.
- Kent Pazarı: Montepulciano’ya geldiğinizde aklınızda olması gereken bir detay da her perşembe günü burada kurulan açık hava pazarı. Bölgenin taze meyve-sebzelerine, lezzetli peynirlerine pek çok alternatifin tezgâhlarda yerini aldığı pazarın bir diğer güzel tarafı ise İtalya’nın en güzel şaraplarını tatma ve satın alma imkânınızın olması elbette.
Montepulciano Şarap Geleneği
Eski bir şarapçılık merkezi olan Montepulciano’da üretilen şaraplar için 3. Papa Paul“aristokratların şaraplarının üreticisi” diyor. Hala büyük bir özenle sürdürülen bu gelenek, bölgenin temel geçim kaynağı aynı zamanda. Montepulciano’da üç çeşit şarap üretiliyor. Çoğunlukla sangiovese üzümlerinden elde edilen bu şaraplar bilhassa gurme turizmi meraklıları için mutlaka denenmesi gereken lezzetlerin başında geliyor. Rosso di Montepulciano, Vino Nobile di Montepulciano ve Vino Nobile di Montepulciano Reserva olarak anılan şaraplar, tam da Rönesans devrinin tarlalarda otururken bir yandan cinghiale’sini yiyen Toskana köylüleri resimlerini anımsatacak cinsten. 15. yüzyıla dek uzanan ve asırlardır kalitesinden ödün vermeden sürdürülen bu geleneği yerinde görmek ve hatta tatmak şüphesiz unutulmaz bir deneyim.