Nice Gezilecek Yerler

Nice gezilecek yerler listesinin ilk sırasında kentin simgelerinden biri olan, palmiyelerle sıralanmış bu yol için Nicelilerin yürüyüş yaptığı, denizin ve havanın tadını çıkardığı yerdir. Promenade des Anglais 2015 yılında Unesco Dünya Miras Listesi'ne eklendi. 7 kilometre uzunluğundaki bu gösterişli yol yürüyüş yapmak ve bisiklet sürmek için cazip bir ortam sunmaktadır. Nice'in sembolü olan meşhur mavi sandalyeler de bu kaldırımda dizilmiştir. Yol boyunca da halk plajları ve özel plajlar sıralanmıştır. Niceliler ve turistler bu kaldırımın kenarında bulunan geniş plajlarda denize girerler. Dilerseniz günlüğü kişi başı 12 Euro'dan başlayan özel plajları tercih edebilir, dilerseniz de kendi eşyalarınızı kullanarak halk plajlarını tercih edebilirsiniz.

18. yüzyılda İngiliz aristokratlar Nice'in güzelliğini keşfedip yaz tatillerini burada geçirmeye başlamışlardır. Hatta ilerleyen yıllarda İngiltere Kraliçesi Victoria da burada tatil yapmıştır. 1820 yılında kış çok sert geçince şehrin kuzeyinde bulunan köylerdeki özellikle turunçgil üreticileri büyük sıkıntılar çekmeye başlamıştır. Çiftler dahil birçok insan bir anda yoksullaşınca Nice'in sokaklarında dilenmeye başlamıştır. İngiliz aristokrasisi de bu durumu görünce dilencilere yardımcı olmak amacıyla bir proje geliştirmeye karar vermiştir. Finansmanının çoğunu Lewis Way üstlenmiştir ve sahilde uzun ve geniş bir kaldırım yapılmıştır. İlk zamanlar buraya İngiliz Yolu denilmiştir ancak Nice 1860'da Fransa egemenliğine girince İngiliz Kaldırımı ismini almıştır. Nice Karnavalı, Çiçekler Savaşı gibi birçok etkinlik de burada düzenlenmektedir.
 

Nice’nin eski şehri, eski tarihi evler, tarihi sokaklar ve yaşanmış anılara sahip yorgun bir semt. Orta Çağ'dan beri kentin en önemli yeri olmuştur. Şimdi ise gayet turistik bir bölge olarak yaşamına devam etmektedir. Burada yer alan eski binalar sanat galerisi, hediyelik eşya dükkanı, şarap evi, kafe ve restoran olarak hizmet vermektedir.

Vieux Nice yani Nice'in eski şehir bölgesi 1700'lerden sonra fazla değişmemiştir. Bu döneme gelindiğinde günümüz renkli, barok etkilerin görüldüğü sevimli binalar çoktan yapılmıştır. 18. yüzyıl Nice için aslında bir dönüm noktası olmuştur ve İngiliz ve Rus aristokratlar şehri tatil güzergahları arasına eklemiştir. Aristokratların şehre gelmeye başlamasıyla Nice eski şehir bölgesini aşarak genişlemeye başlamıştır.

Bu bölgede en dikkat çeken yapılardan birisi barok mimarinin güzel bir örneği olan Cathédrale Saint-Réparate'dır. Yapının olduğu araziye ilk kilise 11. yüzyılda inşa edilmiştir. 1650-1699 yılları arasında buraya yeni bir katedral yapılmıştır. Nice Katedrali olarak bilinen bina oldukça şıktır. Katedralin önünde küçük bir meydan olan Place Rosetti bulunur. Bu meydana geldiğinizde sandalyelere oturmuş dondurma yiyen birçok turist görebilirsiniz. Burada bulunan dondurmacı Fenocchio'nun dondurmaları enfestir. Katedral turunuzdan sonra bu dondurmacıdan dondurma alıp biraz dinlenebilirsiniz. Eski şehirden güneye doğru ilerleyince Cours Saleya isimli caddeye ulaşılır. Burada da çiçek, meyve ve sebze pazarı kurulur. Ayrıca birçok cafe, bar ve restorana da ev sahipliği yapar.
 

Nice'in en büyük ve en başarılı müzelerinden birisi olan Musée d'Art Moderne et d'Art Contemporain gezilecek yerler listenizin başında gelebilir. Müze 21 Haziran 1990’da yılında kapılarını açmıştır. Genellikle MAMAC kısaltması ile anılır. Niceli ünlü sanatçı Yves Klein'in ismi verilen Yves Klein Meydanı'nda bulunur. İngiliz Kaldırımı, Jean Médecin Bulvarı gibi noktalardan yürüyerek ulaşabileceğiniz gibi tramvayı da kullanabilirsiniz. Yapı Yves Bayard ve Henri Vidal tarafından, Nice'in içinden geçip Akdeniz'e dökülen Paillon Nehri'nin akışından esinlenerek tasarlanmıştır. Müze4,500 m² alana yayılmaktadır ve bu müzede Avrupa ve Amerika sanatına ilişkin birçok eser bulunur. Üniversite öğrencileri öğrenci kartlarını gösterek müzeye ücretsiz girebilirler. Yetişkinler de bir gün boyunca geçerli olan 10 Euroluk bileti alarak Güzel Sanatlar Müzesi, Masséna Müzesi, Matisse Müzesi gibi diğer müzelere de girebilirler. Müzenin en üst katındaki terasta minialist heykeller bulunur ve teras çok güzel bir manzaraya sahiptir.

300'den fazla sanatçının 1300'den fazla eseri müzenin 10 salonunda sergilenmektedir. Oldukça büyük bir müzedir ve 1950 sonrası sanat akımlarına ait çok değerli parçalar sergilenmektedir. Pop art, yeni realizm, kavramsal sanat, fluxus, minimalizm gibi modern ve çağdaş sanat akımlarının önde gelen isimlerinin eserleri bulunmaktadır. En dikkat çeken sanatçılar arasında pop art sanatçısı Andy Warhol'ün, yeni realist Yves Klein'in ve Picasso'nun eserleri bulunmaktadır. Niki de Saint Phalle, Arman, Cé​sar gibi çok önemli sanatçıların da eserleri mevcuttur. Niceli sanatçı Yves Klein'e ayrılan bölümde sanatçının meşhur monokromları sergilenir.
 

Vieux Nice’in yukarısında kayalıkların üzerine kurulu bu park panoramik bir şehir manzarası sunmaktadır. Eski şehir bölgesinden yürüyerek tepeye ulaşabilirsiniz. Biraz yorucu bir yolculuk olsa da tepeye ulaştığınızda ayaklarınızın altına serilecek manzara buna değerdir. Ascenseur du Chateau ismi verilen bir mini tren de ziyaretçileri tepeye çıkarmaktadır. Nice'in turkuaz rengi denizinden Provence'da bulunan dağlara hatta Alplerin Fransa ayağına kadar çok geniş bir manzarayı görebilirsiniz. Manzarayı izlerken şelaleden gelen su sesi ve serinliği keyfinize keyif katacaktır. Fransız gençler burada zaman zaman sandviç ve şaraptan oluşan Fransız piknikleri yaparak manzaranın tadını çıkarır. Siz de onlar gibi yapabilirsiniz. Ancak bu parkta çocuklara yönelik kısımlar ağırlıktadır. Burada ayrıca çocuklarınızla oyun oynayabilir veya piknik yapabilirsiniz.

Tepe Akdeniz'e ve Nice'in arkasında bulunan dağlara çok hakim bir konumda olduğu için antik dönemlerde de önemli bir nokta olmuştur. Yapılan kazılarda Keltik ve Roma izlerine rastlanmıştır. 11. yüzyılda tepeye bir kale yapılmıştır. 18. yüzyıla kadar ayakta duran kale şehrin gözcülüğünü ve koruyuculuğunu yapmıştır. 1706 yılında Fransız ordusu Nice'i işgal etmiştir. Kral XIV. Louis de kalenin yıkılmasını emretmiştir. Günümüzde bu kaleden sadece Belanda Kulesi ayaktadır. Tepeden gün batımını seyretmek çok keyifli olacaktır ancak park 20.30 civarında kapanmaktadır ve yaz aylarında Nice'de güneş 21.00 civarlarında batmaktadır.
 

Aziz Nikolas Rus Ortodoks Katedrali, Moskova Patrikhanesi’ne bağlıdır. Yapı Fransa’nın milli anıtlarından biridir ve Batı Avrupa’nın en büyük Ortodoks katedralidir. 1912 yılında açılmıştır. Yapı Kızıl Meydan’da yükselen Aziz Vasil Katedraline benzerliği ile dikkat çekmektedir. Burada da kule başları soğan başına benzeyen kubbelerle örtülmüştür. Yapının içerisinde dikkat çekici ikonalar vardır.

II. Nicolas Bulvarı'nda bulunan katedral güzelliğiyle Nice'de görülecek yerler arasına eklebilecek bir yapıdır. 19. yüzyılda Nice, Çarlığa çok yakın olanlar da dahil Rus aristokrasisinin tatil rotalarından birisi olmuştur. Rus tahtının varisi Nicolas Alexandroviç 1865'de Nice'de hayatını kaybetmiştir. Dönemin Rus Çarı II. Nicolas bu nedenlerle bir Rus Ortodoks katedralinin açılması için çalışmalara başlamıştır ve katedralinin temelleri 1903'de atılmıştır. İnşaatı 9 sene sürmüştür ve 1912 yılında ibadete açılmıştır. Çarlığın yıkılıp Sovyet Rusya'nın kurulmasıyla yurt dışındaki pek çok Rus Ortodoks kilisesinin ve birliğinin Moskova Patrikhanesi ile bağlantısı kesilmiştir. 1931-2011 yılları arasında katedralin yönetimiyle ilgili uzun tartışmalar süregelmiştir. 2011'den önce katedralin yönetimi İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin onayıyla Paris'de bulunan Batı Avrupa Rus Ortodoks Psikopos Yardımcılığı'na bağlı olmuştur. 2011'de yetkili Fransız mahkemesi katedralin Moskova Patrikhanesi'ne bağlanmasına karar vermiştir. Paris'teki patrikhane yardımcılığı ve İstanbul Rum Ortodoks Patrikliği temyize gitmiştir ancak 2013'de Fransa'nın en yüksek sivil mahmekesi katedralin Rusya'ya ait olduğuna dair nihai kararı vermiştir.
 

1898 ile 1901 yılları arasında Danimarkalı mimar Hans-Georg Tersling’in tasarımı ile inşa edilmiştir. Yapı 1921 yılında Sanat ve Tarih Müzesi’ne dönüştürülmüştür. 20’den fazla odaya yayılan müze koleksiyonu yaklaşık 15,000 parçadan oluşmaktadır. Burası Promenade des Anglais’nin en gözde bahçesidir. Bu güzel, huzur dolu bahçe 19. yüzyılın ünlü peyzaj mimarı Edouard Andre'nin eseridir. Edouard Andre aynı zamanda ünlü Monte Carlo Gazinosu'nun bahçesini tasarlayan mimardır.

Müzenin bulunduğu bina aslında Napolyon'un gözde askerlerinden Mareşal André Masséna'nın torunu Prens Victor Masséna'nın yazlık konutu olması amacıyla yaptırılmıştır. Napolyon, Mareşal Masséna için "imparatorluk ordumun en büyük ismi" demiştir. Bina da mareşalin konumu gösteren neoklasik bir mimari örneğidir. 1871'de biten Fransa-Prusya Savaşı ve 1914'de başlayan I. Dünya Savaşı arasındaki dönem Belle Epoque olarak adlandırılmıştır. Savaşların olmadığı, teknolojinin geliştiği, refah seviyesinin arttığı, altyapı hizmetlerinin geliştiği bu dönemde Batı Avrupalı insanlar genel mutlu bir dönem geçirmiştir ve bu dönemle Belle Epoque ismi verilmiştir. Fransa'da da durum böyledir ve Masséna Sarayı'nın hem dış dizaynında hem iç dizaynında bu dönemin mimari yansımalarını görmek mümkündür. Salonları ve çalışma odalarını süsleyen tablolar, birbirinden şık ahşap mobilyalar göz kamaştırmaktadır. 1921'de Sanat ve Tarih Müzesi'ne çevrilmiştir. Müze zaman zaman özel sergi, konser gibi etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Şehirde düzenlenen karnaval da bu etkinliklerden birisidir. Ayrıca müzeye giriş de ücretsizdir.