Krasnodar Gezilecek Yerler

Kovalenko Sanat Müzesi, Kuzey Kafkasya bölgesindeki sanat müzeleri arasında en eski tarihe sahip olanıdır. Müze koleksiyonu içinde farklı kategorilerde 9 binden fazla eser sergilenmektedir. 16. yüzyıl Rusya’sının sanat anlayışını yansıtan eserlerin yanı sıra Sovyet sanatı hakkında da birçok ipucunu bu müzede bulabilirsiniz. Yılda 140 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan bu muhteşem koleksiyon, 1904 yılında inşa edilmiştir. Kovalenko Sanat Müzesi içindeki nadide eserler bir yana sadece harika mimarisini görmek için bile ziyaret sebebidir. Biz yine de size dışını gördükten sonra içine de girmenizi tavsiye ederiz. Özellikle akşam saatlerinde ışıklandırması sayesinde güzel bir fotoğrafın arka planı olmaya oldukça müsait olan Kovalenko Sanat Müzesi içinde hediyelik eşya alabileceğiniz bir de alışveriş noktası bulunuyor. Krasnaya Caddesi’nde bulunan müzeyi yaklaşık bir saatte gezebilirsiniz.

Krasnodar Askeri Ekipman Müzesi, 2. Dünya Savaşı’na ait tankların ve roketatarların sergilendiği bir açık hava müzesidir. İçerisinde bulunan lunapark sayesinde özellikle çocuklu ailelerin favori ziyaret merkezlerinden biridir. Savaş sırasında Rus askerleri tarafından kullanılan denizaltı, tank, çeşitli silahlar ve savaş ekipmanlarını yakından görebilirsiniz. Kuban Bölgesi’nde Nazilere karşı savaşan askerlerden kahramanlık unvanı alanların hatırasını ölümsüzleştirmek adına yapılmış bir de anıt bulunmaktadır. Her yıl 9 Mayıs’ta kutlanan Zafer Günü’nde ziyaretçi akınına uğrayan bu askeri müzede yemek yiyebileceğiniz yerler de bulabilirsiniz. Müze içinde yer alan Kisses Köprüsü’nde yeni evlenen çiftler görürseniz şaşırmayın. Çiftler evliliklerinin sonsuza kadar sürmesi için köprü üzerindeki raylara bir kilit takıp anahtarını nehre atıyor. Askeri Müze’ye girişler ücretsizdir.

200 yıllık tarihe sahip olan Alexander Nevsky Katedrali Krasnodar’daki ana Ortodoks ibadethanelerinden biridir. 1932 yılında tahrip edilen Katedral, 2006 yılında yeniden inşa edilerek hizmete açılmıştır. Köpük şeklindeki altın sarısı kubbesi ve beyaz rengiyle birlikte muhteşem bir uyum yakalayan katedral sakinleştirici bir atmosfere sahiptir. Kubbe aydınlatması sayesinde özellikle akşam saatlerinde muhteşem bir görüntü oluşmaktadır. Özellikle fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekecek modern tapınakların başında gelen Alexander Nevsky Katedrali’ni mutlaka görmelisiniz.

İhtişamlı mimarisiyle her daim turistlerin dikkatini çeken St. Catherine Katedrali Kuban Ortodokslarının merkezi olarak bilinir. 1890’larda inşa edilen bu yapıyı ziyaret ettiğinizde çok daha eski bir tarihin atmosferini hissedeceksiniz. Stalin dönemindeki karanlık günlerde büyük tahribata uğrayan St. Catherine Katedrali yine de bu yağmaya dayanabilmiştir. Öyle ki bu zamanda insanlar katedralin tuğlalarını evlerinde kullanmak için götürüyorlardı. Günümüzde ziyaretçilerine huzurlu bir ruhani sessizlik ile birlikte sıcak bir karşılama sunmaktadır. St. Catherine Katedrali’nde çanların çaldığı ana denk gelirseniz kendinizi şanslı hissedebilirsiniz, çanların ahenkli müziğini dinlemek bile insana huzur verir. Duvarlarda ve tavanlarda yer alan muhteşem duvar süslemelerini fotoğraflamamak için kendinizi zor tutacağınıza eminiz.

Hem Krasnodar hem de Rusya tarihi açısından büyük öneme sahip olan 2. Katerina anısına yapılan bu anıt heykel mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir. 2. Katerina (Catherine the Great) Krasnodar şehrinin kurulması için bu toprakları Kazaklara bağışlayan dönemin Rus imparatoriçesidir. Bolşevikler tarafından yıkılmış olan orijinal heykel günümüzde yerinde bulunmamaktadır ancak heykel, bronz kullanılarak orijinalinin birebir kopyası olarak yeniden inşa edilmiştir. Yekaterinsky Meydanı’nda bulunan anıt yemyeşil ve oldukça şirin bir parkın içinde bulunur. Anıt etrafında bulunan meydan ise hem dinlenmek hem de yerel halk ile sohbet etmek için önemli bir fırsattır. Eğer yürümek istemiyorsanız parkın içinde bisiklet kiralayabileceğiniz noktaların da mevcut olduğunu söyleyebiliriz.

Eğer otomobillerin gürültüsünden ve şehrin kalabalık atmosferinden sıkıldıysanız Krasnodar şehir merkezindeki Chistyakovskiy Korusu sizin için mükemmel bir kaçış noktası olabilir. Sakin ve huzurlu bir yürüyüşün yanı sıra ailenizle ziyaret ediyorsanız içerisinde eğlence alanları da barındırmaktadır. Korunun içinde çok sayıda ağaç ve hayvan da bulunuyor. Yanınıza fındık ve ekmek alarak sincap ve güvercinleri ellerinizle besleyebilirsiniz. Parkın içinde bisiklet ve scooter kiralayabileceğiniz noktalar da bulunmaktadır. Buralardan bisiklet kiralayarak güzel parkın içinde spor yapabilirsiniz. Kış aylarında kapalı olsa da yaz mevsiminde gözleme ve krep satan şirin tezgâhlar bulabilirsiniz. Geniş metropolün ortasında tam bir vaha izlenimi veren Chistyakovskiy’de piknik yapabilir, pamuk şeker yiyebilir, denk geldiğiniz takdirde ücretsiz konserlere katılabilirsiniz.

Şehrin en işlek caddesi olan Red Street mutlaka uğramanız gereken yerlerdendir. Burası Krasnaya Caddesi olarak da bilinir. Krasnaya kelimesi kırmızı ve güzel anlamlarına gelmektedir. Özellikle hafta sonları trafiğe kapatıldığı için büyük kalabalıklar buraya akın eder. Cadde boyunca çok sayıda heykel, kafe, bar, alışveriş merkezi göreceksiniz. Krasnodar’ın ana caddesi durumundaki Red Street kentin en eski caddesi unvanına da sahiptir. Shurik ve Lida Anıtı da bu cadde üzerinde bulunmaktadır. Oldukça uzun olan bu caddeye gündüz vakitlerinde gelip alışveriş merkezlerini gezebilir, hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz. İlerleyen saatlerde ise sokak sanatçılarının performanslarını izleyebilir, güzel bir barda soğuk biranızı yudumlayabilirsiniz. Ağaçlarla kaplı olan caddede 2. Katerina anısına yapılmış bir çeşme de bulunmaktadır. Krasnodar’ın İstiklal Caddesi diyebileceğimiz Red Street’i görmeden dönmemeniz gerektiğini hatırlatırız.

Muhteşem mimarisiyle göz kamaştıran Krasnodar Devlet Tarih ve Arkeoloji Müzesi her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Antik Rus kültürüne ışık tutan müzede birbirinden farklı koleksiyonlar ve eserler bulunur. Eski dönemlere ait dekorasyon eşyalarını, arkeolojik kalıntıları, askeri dokümanları, el yazması eserleri ve birçok sergiyi müze içinde görebilirsiniz. Tarihin belirli dönemlerini yansıtan çok sayıda büyüleyici eserlerin yanı sıra zengin bir bilimsel kütüphaneyi de içinde barındırmakta olan müzeyi gezerken Kazaklara ve diğer Rus halklarına ait yaşam ve giyim tarzlarını görebileceğiniz gibi Rus İç Savaşı hakkında da fikir edinebilirsiniz. Müzenin en ilgi çekici yanı ise İskit altınlarının sergilenmesidir. Giriş ücretinin 150 ruble olduğu müzeye en az 2 saatinizi ayırmanızı öneririz.

Rusya’da düzenlenecek 2018 Dünya Kupası için inşa edilen Krasnodar Stadyumu şık ve estetik mimarisiyle çok sayıda turistin ilgisini çekmektedir. Türkler tarafından yapılan bu stadyum şehrin merkezinde tüm ihtişamıyla dikkatleri üzerinde toplamaktadır. Arena şeklinde inşa edilen Krasnodar Stadyumu Kolezyum’u andırmaktadır. Burayı ziyaret ettiğinizde stadyuma komşu olan müthiş bir park göreceksiniz. Çocuklu aileler için paten parkı, labirent ve salıncak gibi bölümleri bulunan parkın kendisi de havadan görüntüsü kadar etkileyicidir. Sporseverlerin sıklıkla ziyaret ettiği Krasnodar Stadyumu fotoğraf çekmeyi sevenler için de mükemmel manzaralar sunmayı ihmal etmiyor. Eğer vaktiniz kalırsa görmeniz gereken başlıca destinasyonlardan biridir. Dünya Kupası’nda bolca göreceğimiz stadyumu gidip görmenizi tavsiye ederiz.

Krasnodar’ın muhteşem doğa alanlarından biri de Profesör Kosenko Botanik Bahçesi’dir. Rahatlatıcı yürüyüşlerin merkezi haline gelen Botanik Bahçesi sonbaharda yolların değişik renkteki yapraklarla kaplandığı harika bir doğa alanıdır. Bu arberetumda yürürken birbirinden farklı ağaçları görmek ve isimlerini tahmin etmeye çalışmak gezinizin eğlenceli kısımlarından biri olabilir, özellikle buraya çocuklarınızla birlikte gelirseniz çok eğleneceğinizi söyleyebiliriz. Çocukların elleriyle sincapları beslediği, çiftlerin bisiklet turlarına çıktığı, birbirinden güzel kuş seslerini duyacağınız Botanik Bahçesi Krasnodar’ın içinde cennetten küçük bir iz taşır. Yaz aylarında piknik yapmak için oldukça elverişli olan parka bu aylarda gittiyseniz örtünüzü, yiyecek ve içeceklerinizi alıp piknik yapmanızı öneririz. Partnerinizle romantik bir yürüyüş için harika bir seçenek de olan Botanik Bahçesi içinde herhangi bir restoran veya kafenin olmadığını hatırlatmakta fayda var.