Akdamar Adası

Akdamar Adası, Van Gölü’nde bulunan dört adadan en büyük ikinci adadır. En yüksek noktası deniz seviyesinden 1.912 metre yüksekliktedir. 80 metre yüksekliğe ulaşan sarp kayalıklarla çevrili adanın toprakları 700 bin metrekare alanı kaplar. Bahar aylarında çiçek açan badem ağaçlarıyla büyüleyici bir manzaraya kavuşan Akdamar Adası’nın kıyı uzunluğu ise 3 kilometredir.

Adanın batı ucunda gri ve sert bir görünüme sahip kireçtaşı uçurumu bulunmaktadır. Akdamar’ın kıyıdan uzaklığı yaklaşık üç kilometredir. Çevresindeki diğer adalar ise Adır, Çarpanak ve Kuş adalarıdır. Van’ın Gevaş ilçesine bağlı olan Akdamar Adası, üzerinde bulunan tarihî Ermeni kilisesi sayesinde önemli bir turizm noktası haline gelmiştir. Bin yıldan yaşlı olan bu kilise Ermeni bir krallık olan Vaspurakanlar tarafından 915 yılında inşa edilmiştir. Zamanla farklı süreçlerden geçen kilise unutulmaya yüz tutmuşken 2005 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın başlattığı restorasyon çalışmalarının ardından turizme açılmıştır. Türkiye’nin Ermenistan ile olan ilişkilerini iyileştirmek için tekrar turizme açılan kilisede ayinler bile düzenlenmeye başlamıştır. Akdamar Adası’nda Gevaş kıyılarında göremeyeceğiniz ağaçları görebilirsiniz. Van Gölü’nün ortasında mükemmel bir manzaraya sahip olan adada, özellikle kış aylarında karlı dağları arkanıza alarak eşsiz fotoğraf kareleri yakalamanız mümkün. Akdamar Adası yürüyerek keşfedebileceğiniz kadar küçük bir adadır. Biraz zahmetli bir tırmanıştan sonra adanın batısındaki kayalık kısma çıkarak Van’ın ve gölün muhteşem manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

Adada konaklamak için herhangi bir tesis bulunmamaktadır. Son vapur seferiyle birlikte Van’a geri dönmeniz gerekir. Vapur Akdamar İskelesi’ne ulaştığında ziyaretçilerin adaya giriş ücreti olan 10 TL’yi ödemesi gerekmektedir. *

*Fiyat bilgisi 2018 yılının ekim ayında güncellenmiştir.

Akdamar Adası Nerede?

Van Gölü üzerinde bulunan Akdamar Adası göldeki dört adadan en büyüğüdür. Van’ın Gevaş ilçesi sınırları içinde yer alan Akdamar Adası anakaradan üç kilometre uzaklıktadır. Şehir merkezine 47 kilometre uzaklıktaki adaya gitmek için otogardan Gevaş minibüslerine binmeniz gerekiyor. Yarım saatlik yolculuğun ardından iskeleye ulaşacaksınız. Gün boyunca hizmet veren deniz otobüsleriyle Akdamar’a ulaşabilirsiniz. Vapurların gidiş dönüş ücreti 12 TL’dir.*
*Fiyat bilgisi 2018 yılının ekim ayında güncellenmiştir.

Akdamar Adası Hikâyesi

Akdamar Adası adını bir efsaneden almaktadır. Efsaneye göre Tamar adlı bir Ermeni prensesi Van Gölü’ndeki Akdamar Adası’nda (Akhtamar Island) yaşamaktadır. Adaya yakın köylerden birinde çobanlık yapan bir genç Tamar’a âşık olur. Tamar ile aralarındaki aşk öyle kuvvetlidir ki; genç çoban her gece anakaradan adaya Tamar’ın yaktığı fenere doğru yüzmeye başlar. Bir gün prensesin babası bu olaydan haberdar olur ve fırtınalı bir gecede fenerin yerini sürekli değiştirmeye başlar. Gölün ortasında yüzmekte olan genç nereye gideceğini bilmediği için bir oraya bir buraya yüzer. Zamanla gücü tükenen genç âşık Ah, Tamar! (Akh, Tamar) haykırışları eşliğinde boğulmaya başlar. Günümüze kadar kulaktan kulağa yayılan bu efsane Akdamar Adası’nın ismini nereden aldığına dair en yaygın efsanedir.

Akdamar Adası Kilisesi

Akdamar Adası üzerinde bulunan tek yapı eski bir Ermeni kilisesidir. Kilise, 915-921 yılları arasında, Abbasi Krallığı’na bağlı Ermeni bir krallık olan Vaspurakan Hanedanlığı tarafından yaptırılmıştır. Mimar Piskopos Manuel tarafından yapılan kilisenin inşa tarihi batı cephesinde ve 18. yüzyıl metinlerinde görülmektedir. Adanın güneydoğusundaki kilise çapraz şekilli bir plana sahiptir. 20 metreye ulaşan iç hacme sahiptir. Kızıl andezit taşından yapılan kilise konik bir çatıya sahiptir. Van yöresini 908 ve 1021 yılları arasında yöneten Vaspurakan Krallığı’nın kültürünü ve sanatını yansıtan en önemli örnek olarak hayatta kalmıştır. Ermeni dini mimarisinin en yüce örneklerinden biri olarak tanımlanmaktadır. Sonraki yüzyıllarda manastıra çevrilmiştir. Manastıra ait kalıntıları kilisenin güney cephesinde görebilirsiniz.

Kilise zamanla terkedilmiş ve kullanılamaz bir hal almıştır. Ünlü edebiyatçı Yaşar Kemal 1951 yılında adayı ziyaret ettiğinde kilisenin yıkılmak üzere olduğunu fark etmiştir. Temaslarını kullanarak kilisenin yıkımını önlemiştir. Sonraki yıllarda önemli bir turistik cazibe merkezi haline gelen AkdamarAdası Kilisesi, zengin bitki ve hayvan motifleriyle bezenmiş mükemmel bir dış cepheye sahiptir. Yapının dışındaki taş kabartmalarda İncil ve Tevrat’tan alınan dini konuların resmedilişini görebilirsiniz. Orta Çağ Ermeni sanatının en mükemmel örneğini görmek istiyorsanız Akdamar Adası’nı mutlaka ziyaret edin. Akdamar Adası Kilisesi günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Giriş ücreti 15 TL’dir. Müzekart ile de giriş yapabilirsiniz. *
*Fiyat bilgisi 2018 yılının ekim ayında güncellenmiştir.