Gökçeada’da Gezilecek Yerler

İmroz olarak da bilinen Gökçeada’nın tarihine ve güzelliğine Rum köyleri ayrı bir hava katmaktadır. 1960 yılında Gökçeada’da yaklaşık 5487 Rum yaşarken yıllar içindeki göçlerle bugün adada yaşayan Rum sayısı 300’e kadar düşmüştür. Tepeköy, Zeytinli, Eski Bademli, Dereköy ve Kaleköy adanın Rum köyleridir. Kaleköy dışındaki Rum köyleri kentsel sit alanı olarak ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Rumlar geçmişte evlerini korsan saldırılarından korumak için denizden uzak tepelere inşa etmiştir. Kaleköy deniz kenarında olsa da burada geçmişte Rumlar tarafından kullanılan birkaç ev bulunmaktadır. İlçe merkezine 4 kilometre uzaklıktaki Kaleköy günümüzde adanın eğlence ve gece hayatının sürdüğü en önemli yerlerinden biridir. İlçe merkezine 3 kilometre uzaklıktaki Zeytinliköy taş evleri ve dibek kahvesiyle ünlüdür. Adını etrafını çevreleyen zeytin ağaçlarından alan köyde dibek kahvesi içebileceğiniz birçok kafe ve yöresel lezzetleri tadabileceğiniz restoranlar bulunmaktadır. Eski Bademli Kaleköy’ün üzerine kurulmuştur. Semadirek Adası ve Ege Deniz’in muhteşem manzarasına sahip olan köye “adanın balkonu” da denilmektedir. Adanın en yüksek tepesine kurulmuş Tepeköy ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıktadır. Geçmişte Rumların yoğun olarak yaşadığı Tepeköy taverna ve el yapımı şaraplarıyla ünlüdür. Ayrıca her yıl 15 Ağustos’ta düzenlenen Meryem Ana Panayırı 10 gün süreyle Tepeköy’de yapılmaktadır. Adanın en büyük Rum köyü olan Dereköy, ilçe merkezine 16 kilometre uzaklıktadır. 1950’de Dereköy Türkiye’nin en kalabalık köyüyken bugün evlerin çoğu boşaltılmıştır. Siz de birkaç gününüzü ayırarak Gökçeada’nın birbirinden güzel Rum köylerini gezebilir, geçmişe doğru yolculuğa çıkabilirsiniz.

Gökçeada ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Aydıncık Plajı Gökçeada’da denize girilebilecek en güzel yerlerden biridir. Kefaloz Plajı olarak da bilinen Aydıncık Plajı yazın Gökçeada’nın en çok tercih edilen plajlarından biridir. Yaklaşık 1.200 metre uzunluğundaki plaj altın rengi kumsala sahiptir. Diğer plajların aksine Aydıncık Plajı’nda tesisler ve konaklama yapabileceğiniz pansiyonlar bulunmaktadır. Aydıncık Plajı doğal yapısından dolayı rüzgar sörfüne oldukça elverişlidir. Dünyanın en iyi rüzgâr sörfü yapılan yerlerinden biri olan Aydıncık Plajı Alaçatı’dan sonra sörfçülerin ilgisini çekmeye başlamıştır. Özellikle Bulgar sörfçülerin uğrak noktası olan Aydıncık Plajı yılın 300 günü sörf yapmaya elverişlidir. Plajda çok sayıda rüzgar sörfü eğitimi veren işletmeler bulunmaktadır. Kulüplerde eğitim verildiği gibi sörf malzemeleri de kiralanmaktadır. Hem yerli hem yabancı turistlerin yaz aylarında akın ettiği adanın güneyinde yer alan Aydıncık Plajı’na ilçe merkezinden minibüslerle ulaşım sağlanabilir.

Gökçeada ilçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Yıldız Koyu Gökçeada Sualtı Millî Parkı sınırları içerisindedir. Yıldız Koyu, Gökçeada’nın kuzey kıyılarından denize girebileceğiniz koylardan biridir. Kayalık yapısı koya ayrı bir güzellik katmaktadır. Yıldız Koyu çakıl taşlarla çevrili kayalıklar arasındadır. Sualtı dalışı yapmak isteyenler tarafından sıklıkla ziyaret edilen Yıldız Koyu’nda yeme-içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir kafe, duş, tuvalet ve şezlong-şemsiye hizmetleri alabileceğiniz bir tesis bulunmaktadır. Koyun plajında güneşlenebileceğiniz gibi akvaryuma benzer denizin keyfini çıkarabilir, sualtı dünyasını keşfedebilirsiniz. Yıldız Koyu’nda konaklayabileceğiniz kamp ve pansiyonlar da bulunmaktadır. Dilerseniz koya yürüme mesafesinde olan Yeni Bademli Köyü ve Kaleköy’de de konaklayabilirsiniz. Yıldız Koyu’na ulaşım kolaydır. İlçe merkezinden kalkan minibüslerle Yeni Bademli Köyü girişine kadar gelebilir, buradan birkaç dakika yürüyerek koya ulaşabilirsiniz.

Gökçeada Sualtı Millî Parkı, 1999 yılında Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından millî park ilan edilmiştir. Millî park, Gökçeada’nın kuzeyinde Kuzulimanı ve Kaleköy arasında bulunmaktadır. Denizin içinde adeta bir müzeye benzeyen millî parkın içerisinde sualtı mağara girişleri, deniz çayırları ve başta Akdeniz foku olmak üzere yunuslar, ispermeçetbalinası, triton ve deniz kaplumbağası gibi sualtı canlıları bulunmaktadır. Yunuslar zaman zaman Çanakkale-Gökçeada arasında hizmet veren feribotlara eşlik etmektedir.

Yıldız Koyu millî park için tampon bölge olarak görülmektedir. Yıldız Koyu’nda yüzmeye ve balık tutmaya izin verilirken diğer bölgeler içerisinde balık avlamak kesinlikle yasaktır. Millî parkta profesyonel olarak dalış yapmak için özel izin alınması gerekmektedir. Gökçeada Dalış Merkezi aracılığıyla izinli dalış yapma imkanı bulunmaktadır. Dalış izni alanların uyması gereken bazı kurallar vardır. Türkiye’nin ilk ve tek sualtı parkı olma özelliği taşıyan Gökçeada Sualtı Millî Parkı’nda farklı deniz canlılarını bir arada görebilir, unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Gökçeada’da denizin keyfini çıkarabileceğiniz bir diğer koy olan Laz Koyu ilçe merkezine 20 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Gökçeada’nın güneybatısında Dereköy sınırlarında bulunan Laz Koyu el değmemiş güzelliği ile görenleri büyülemektedir. Laz Koyu, Dereköy’den deniz kenarına giderken anayoldan ayrılan toprak yoldan 300 metre uzaklıkta bulunmaktadır. 50 metre yakınlarına kadar araçla ulaşabileceğiniz koya sonrasında yürüyerek gidebilirsiniz.

Laz Koyu’nun en büyük özelliği kuzey rüzgârı ne kadar şiddetli ve kuvvetli olursa olsun bundan etkilenmemesidir. Koyda havlunuzu serip oturabileceğiniz gibi dilerseniz belirli bir ücret karşılığında şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz. Laz Koyu’nda yeme-içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir işletme de bulunmaktadır. Laz Koyu’na özel araçla gelebileceğiniz gibi ilçe merkezinde bulunan taksilerle de ulaşım sağlayabilirsiniz. Denizinin dalgasız olması ve incecik kumları ile tatilcileri kendine çeken Laz Koyu’nda denizin ve güneşin tadını doyasıya çıkarabilir, yorgunluğunuzu atabilirsiniz.

Gökçeada’da görülmesi gereken doğal güzelliklerden bir diğeri de Tuz Gölü’dür. Aydıncık Sahili’nde bulunan Tuz Gölü deniz suyu ve yağmurlarla oluşmakla birlikte yazın buharlaşmakta ve üzerinde beyaz tuz tabakaları oluşmaktadır. Gökçeada ilçe merkezine 13 kilometre uzaklıkta bulunan Tuz Gölü bembeyaz görüntüsüyle seyrine doyulmaz bir manzara sunmaktadır.

Aydıncık Plajı’na gelen yerli ve yabancı turistler burada çamur banyosu da yapmaktadır. Yapılan araştırmalara göre Tuz Gölü’nde bulunan çamurun içerisinde bol miktarda kükürt olduğu ortaya çıkmıştır. Çamurdaki kükürdün romatizmalara, kireçlenmelere ve sedef hastalığına iyi geldiği söylenmektedir. Siz de Tuz Gölü’ne geldiğinizde önce çamur banyosu yapabilir, ardından temizlenmek için Aydıncık plajında denize girebilirsiniz. Yazın turistler ilgi odağı olan Tuz Gölü, sonbaharda suların yükselmesiyle başta flamingo ve yaban ördeği olmak üzere 80 kuş türüne de ev sahipliği yapmaktadır. Gökçeada geziniz sırasında Tuz Gölü’ne mutlaka uğrayın ve bu eşsiz manzaraları ölümsüzleştirmek için fotoğraf makinenizi yanınıza almayı unutmayın!

Gökçeada’da ziyaret edebileceğiniz yerlerden bir diğeri Marmaros Şelalesi’dir. Dereköy’den Uğurlu’ya giderken patika yoldan 7 kilometre uzaklıkta bulunan Marmaros Şelalesi’ne çam ağaçları ile kaplı bir yoldan ulaşılmaktadır. Dünyanın en zengin tatlı su kaynaklarından biri olan Marmaros Şelalesi adanın kuzeyinde yemyeşil ağaçlar arasında eşsiz bir yerdir. Dere yatağından yürüyerek ulaşılan şelale yolu trekkingseverlerin mutlaka uğraması gereken yerlerin başında gelmektedir. Marmaros Koyu’na girmeden sağ taraftaki patikadan yaklaşık 1 saatlik bir yürüyüşle Marmaros Şelalesi’ne ulaşılmaktadır. Zaman zaman kayalardan atlayacağınız hatta tırmanacağınız bu patika muhteşem bir doğaya sahiptir. Yürüyüşün sonlarında ufak tefek şelaleler görülse de yaklaşık 40 metreden dökülen Marmaros Şelalesi bu şelalelerden 250 metre yukarıda bulunmaktadır. Şelalenin suları yaz aylarında azaldığı için genellikle ziyarete kapatılmaktadır. Bu doğa harikasını görmek için ilkbahar ve sonbahar aylarında Gökçeada’yı ziyaret edebilirsiniz.

Kuzulimanı’nın hemen solundaki Kaşkaval Burnu’nda bulunan Peynir Kayalıkları ilginç kaya oluşumlarıyla ünlüdür. Üst üste dizilen kayalıkların peynir kalıplarına benzemesinden dolayı buraya halk arasında Peynir Kayalıkları denmektedir. Oluşan kayalıklar heykelsi bir görünüme sahiptir. Karadan ulaşımın olmadığı kayalıklara sadece bot ve teknelerle ulaşım sağlanmaktadır. Peynir Kayalıkları bot ve tekne ile Kuzulimanı’ndan 5 dakika, Kaleköy Limanı’ndan 15 dakika uzaklıktadır.

Peynir Kayalıkları hakkında bir efsane de bulunmaktadır. Efsaneye göre cennete gidebilmek için peynir yapıp bunları üst üste sıralayan yaşlı kadın bunları kimseyle paylaşmamıştır. Tanrı bunun üzerine yaşlı kadın üzerine yağmur, kar ve şiddetli rüzgarlar göndermiştir. Kadın ve peynirler donarken peynir kalıpları da taşa dönüşmüştür. Bu efsaneden dolayı buraya Peynir Kayalıkları adı verildiğini de söylenmektedir. Karadan ulaşımın olmadığı kayalıklar doğal güzelliği ile Gökçeada’da görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.

Gökçeada ilçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Kuzulimanı, Gökçeada ile Çanakkale arasında ulaşımı sağlayan arabalı vapur ve deniz otobüsünün yanaştığı limandır. Kuzulimanı adaya gelenlerin ilk karşılaştığı yer olarak ayrı bir öneme sahiptir. Kuzulimanı’nda uzun ve geniş bir kumsaldan oluşan bir plaj da bulunmaktadır. Kuzulimanı Plajı özellikle yerli halk tarafından ve adaya günübirlik gelenler tarafından sıklıkla tercih edilir. Ada merkezine yakınlığıyla Gökçeada’nın göz bebeği konumdadır. Kuzulimanı Plajı’nda geniş bir otopark ile birlikte şemsiye ve şezlong kiralayabileceğiniz birkaç tane tesis bulunmaktadır. Plaj boyunca yeme-içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz kafeler de mevcuttur. Gökçeada’nın doğusunda bulunan Kuzulimanı Plajı güneyden esen lodos ile sakin bir denize sahiptir. Kuzulimanı civarında konaklayabileceğiniz pansiyonlar bulunmaktadır. Gökçeada ilçe merkezinden Kuzulimanı’na gitmek üzere belirli aralıklarla minibüs seferleri düzenlenmektedir.

Gökçeada’da tertemiz havada sevdikleriniz ile birlikte piknik yapmak ve bütün gün dinlenmek isterseniz Tepeköy Çınaraltı’na uğramanızı tavsiye ederiz. Gökçeada ilçe merkezine 15 kilometre uzaklıkta bulunan Tepeköy Çınaraltı tarihî bir çınara ve muhteşem manzaraya sahip bir piknik alanıdır. Sıcak günlerde bile bunalmadan keyifle vakit geçirebileceğiniz Tepeköy Çınaraltı’nda çayınızı yudumlayabilir, nefis el açması gözlemelerin tadına bakabilirsiniz. Geçmişte askerî gözetleme karakolu olarak kullanılan alan sonrada kapatılarak halkın kullanımına açılmıştır. Gözetleme karakoluna ait bina hala tepe üzerinde bulunmaktadır. Geniş bir tepenin üzerinde kurulan piknik alanı 625 yaşındaki bir çınara ev sahipliği yapmaktadır. Çınaraltı’nda piknik yapmanızın yanı sıra Gökçeada’nın, Semadirek Adası’nı ve Ege Denizi’nin uçsuz bucaksız muhteşem manzarasını görebilirsiniz. Çınaraltı’na özel araçla ya da ilçe merkezinde bulunan taksilerle ulaşım sağlanmaktadır.