Bir Güzel Balıkçı Kasabası Getaria

San Sebastian şehrinin yakınlarında, yarım saatte ulaşabileceğiniz, plajları ile ünlü birkaç sahil kasabası ve balıkçı köyleri var. Bugün tarihi, balıkları, deniz ürünleri ve Txacoli (çakoli) Bask Bölgesi'ne özgü beyaz şarapları ile ünlü küçük bir sahil kasabası Getaria’ya gidiyoruz. (şehir merkezinden otobüsle de ulaşabilirsiniz)

Yamaçlarındaki bağları ve üzümü kasabanın meşhur ‘Getariako Txakolina’ (Getaria Çakolisi) şarabı, sahil boyunca harika kumsal ve plajı, parke taşlı yollarına dizilmiş 12. yüzyıl yapıları ile tarihi bir kent olması bu küçük kasabayı ünlü ve turistik yapan nedenlerden. Ünlü moda tasarımcısı Cristobal Balenciaga'nın doğum yeri olan kentte ünlü modacının kentte bir müzesi bulunuyor.

Bu özelliklerinin yanı sıra bu küçücük balıkçı kasabasındaki ünlü balık ızgaracılarının ünü yanı sıra bir de "Michelin yıldızlı" lokanta olduğunu ve fiyatlarının da şehirdeki yıldızlı restoranlara kıyasla çok daha uygun olduğunu öğrenince hemen yola koyulduk. San Sebastian’dan çıktıktan sonra bir süre otoyoldan ilerlerken birkaç tatil kasabasından geçip tamamen denize paralel, biraz virajlı ama müthiş bir manzara eşliğinde ulaşıyoruz bu tarihi kıyı beldesine. Girişte sağda otopark levhasını görür görmez girip arabamızı park edip, çok güzel manzaraları fotoğraf karelerimize alıyoruz. Merdivenlerden köy meydanına çıktığınızda tepede dev bir heykel karşılıyor konukları, Getaria'lı ünlü İspanyol denizcisi, Juan Sebastián Elcano’yu anmak için yapılmış bir anıt. Dünya turunu tamamlayan ilk Avrupalı kaşif, Macellan boğazını geçmeyi başarsa da, 1526'da Büyük Okyanus'ta gemisi batınca boğulmuş.

Meydanda bir tekne, eski ve dev bir çıpa, hemen sağdaki sokağa baktığınızda ise bir kilise gözünüze çarpacak. Roma döneminden kalma “Iglesia de San Salvador” Roma döneminden kalma yapıya parke taşlı yoldan inerken sağlı sollu birçok bar, meyhane ve önlerinde büyük mangallar bulunan restoranlar göreceksiniz, mangallarda dev boyutta kırmızı dolma biberler ise yörenin özel sebzesi. Bu mangal adetinin oluşması çok eskilere dayanıyor, akşam balıktan dönen balıkçılar evlerin önünde toplanıp şaraplarını yudumlar, sohbet ederlermiş. Ünlü denizci Pedro’nun annesi bu durumu kazanca dönüştürmek için evlerinin alt katını bir Txakoli barına dönüştürür ve önüne de bir mangal koyar. Şarap içmeye gelen balıkçılar artık tuttukları balıkları bu mangalın üzerine koyup şaraplarını içer, pişen balıkları yer ve evlerine giderlermiş. Bu gelenek yıllar boyu devam etmiş, hatta Petro'nun oğlu Aitor da buradan yola çıkarak, şimdilerde tek Michelin yıldızlı "Elkano Lokantası"nı açmış ve çok da başarılı olmuş.

Meyhaneler sokağını, kiliseyi ve devamındaki dar sokakları dolaştıktan sonra meydanın karşı köşesindeki beyaz binanın girişindeki bu ünlü restorana gidiyoruz. Ünlü denizci Pedro’nun oğlu Mr. Aitor, bir sahil kasabası olduklarından müşterilerine sadece günlük balık ve deniz mahsulleri sunduklarını anlatıyor. Bize ikram ettikleri bir çiğ balık salatasının yanında Getaria Çakolisi tavsiye ediyor, daha sonra içtiğimiz yörenin Txakoli sek beyaz şarabını da tavsiye ederim.

Şehir merkezinden geçen otobüslerle, 15-20 dakikalık bir yolculuk, balıkları, deniz ürünleri ve Bask Bölgesine özgü beyaz şarap Txacoli'si ünlü küçük bir sahil kasabası. Balık menüsündeki en önemli balıklar ise, ''hake fish'' - ''barlam balığı'' veya ''turbot fish'' - kalkan balığı.

Balıkların yakalanmasında yavrulama, yağlanma gibi konularda çok titizlik gösterdiklerini, restoranın girişindeki büyük bir kömür mangalda, külde ağır ağır demlenerek pişen menüdeki balıklar (biz hepsini denemek için kalkan, dil ve hake sipariş ettik) masamızda bölünerek servis ediliyor. Hafif yağlanmış ve deniz tuzuyla tatlandırılmış balıkların hepsi de inanılmaz lezzetli. Bu güzel yemeği oldukça lezzetli ve dondurma ile ikram edilen çikolata sufle ile sonlandırıyoruz.

San Sebastian'a dönmeden sokaklarda biraz daha dolaşıp güzel kareler yakalamaya çalışıyoruz. Yolunuz bu bölgeye düşerse bu güzel balıkçı kasabasına uğramadan dönmeyin.