İsviçre'nin Karagöl'ü Schwarzsee

Fribourg’daki son günümüzde yine İsviçre’nin mavi ve yeşiline doyacağımız bir rota planladık. Aslına bakarsanız Fribourg merkezde yer alan turizm ofisine gidip kent çevresinde nereye gidelim diye sorduğunuzda da size ilk önerilen yer burası yani Schwarzsee.

Biz de bu öneriyi dikkate alarak doğruca Schwarzsee yani Karagöl’e doğru yola çıktık. Belki instagram hikayelerinden de takip etmişsinizdir bizi… Son dönemde neredeyse gitmediğimiz Karagöl kalmadı. Artvin gezimizde Borçka Karagöl ve Şavşat Karagöl bizi gerçekten çok etkilemişti. Dolayısıyla ister istemez buraya gelirken de beklentimiz bir hayli yüksekti. Schwarzsee bunu karşıladı mı derseniz, kesinlikle Evet!

Schwarzsee, Fribourg’tan yaklaşık 1 saat kadar süren otobüs yolculuğuyla kolaylıkla ulaşılabilen bir yer. Üstelik Schwarzsee’ye vardığınız gibi otobüsten indiğiniz noktadan neredeyse 1 dakika bile yürümeden göl kenarına ulaşabiliyorsunuz. Üstelik hemen yakınında oldukça geniş faaliyet gösteren bir restoran var. Restoranın göl manzaralı geniş bir terası ve de çocuk oyun alanı bulunuyor. Dolayısıyla yürümesi ve ulaşımı kolay olduğundan her yaş grubu için önerilebilecek bir rota.

Deniz seviyesinden 1.046 metre yükseklikte yer alan gölün yüzölçümü 0,5 kilometrekare. Yani oldukça küçük bir göl... Maksimum derinliği ise 10 metre. Buranın su sıcaklığı yaz aylarında ortalama 22 derece oluyormuş. Sülfür açısından da oldukça zengin bir göl…

Biz de hemen Murat’la göl kenarına doğru yürüyoruz. Gölde o kadar tatlı ve sevimli o kadar çok sayıda ördek var ki, bir an “eyvah buradan ayrılamayacağız” diyorum. Çünkü Murat ne zaman ördek, kuğu falan görse o da takılıyor peşlerine ve saatlerce ördek çekiyoruz kameralarımızla.

Tabii burada da göl kenarı için planladığımız 15-20 dakikadan saptık. Göl çevresini tam çevre dolaşmadık biz. Ama siz isterseniz etrafı dolaşan yolun uzunluğu 4 kilometre. Tamamını turlamak yaklaşık 1 saat – 1 saat 15 dakika kadar sürecektir.

Göl çevresi çok huzurlu. Etraftaki hiçbir mekanda yüksek bir müzik yok, korna yok, kargaşa yok. Gölün içerisine doğru uzanan ahşap iskele çevre halı tarafından güneşlenme terası gibi de kullanılıyor. Havlusunu sermiş güneşlenen kişileri görmek burada çok olası. Gölün içinde iskeleye yakın kısımda bir de balina kuyruğu heykeli dikkat çekiyor.

Karagöl sadece yaz aylarında turist çekmiyor, aynı zamanda kış aylarında da burası bir hayli kalabalık. Toplam 22 km’yi bulan pistler nedeniyle kış sporları açısından da bu bölge popüler bir merkez. Değil mi ama? Kim Karagöl’e doğru kayak yapmak istemez ki… Yaz aylarında da liftler çalışıyor. Çünkü yaz aylarında da bu bölgede yapılabilecek alternatif çok fazla.

Öncelikle Karagöl ve çevresinde işaretlenmiş, farklı zorluk derecelerine sahip toplam uzunluğu 200 kilometreyi bulan yürüyüş yollarından bahsetmemek olmaz. O nedenle burada elinde yürüyüş bastonlarıyla farklı yaş gruplarından yürüyüş tutkunlarını göreceksiniz.

Sadece bu değil elbet. Yaklaşık 180 km’lik de işaretlenmiş bisiklet rotası var. Bu nedenle bu bölge aynı zamanda dağ bisikletçileri için de popüler bir bölge. Hatta dağ bisikleti kursu veren merkezler de var.

Diğer bir alternatif de liftlerle yukarı çıkıp buradan monster scooter kiralayarak belirlenmiş rota üzerinden göl kenarına inmek. Bu da özellikle ailelerin birlikte yapmayı tercih ettikleri bir aktivite…

Tabii yamaç paraşütünü de unutmamak lazım. Tepeye çıktığımızda biz de yamaç paraşütü yapanlara denk geldik.

Bu saydıklarım çevrede yapılan en genel aktiviteler. Bunun dışında yaz ya da kış aylarında yapılabilecek çok fazla sayıda aktivite var. Göl balıkçılığı, zipline, mini golf, çiftliklerde keçi besleme bunlara verilebilecek örnekler. Bir de kış aylarında eğer Karagöl’ün üzeri belirli bir kalınlıkta buz tutarsa burada da buz pateni yapılabiliyormuş.Biz tabii sadece liftlerle tepeye çıktık. Kısa bir yürüyüş yaptık. Yamaç paraşütü yapanları izledik. Uçsuz bucaksız çimlerde otlayan inekleri fotoğrafladık ve tekrar liftlerle tepeden göl kenarına indik.

Daha önceki yazılarımda da bahsetmiştim. İsviçreliler bir noktayı nasıl daha fazla ziyaretçi çeker hale getirebileceklerini bir noktadaki turizmi nasıl 4 mevsim canlı tutabileceklerini ve bir yeri nasıl destinasyon olarak pazarlayacaklarını çok iyi biliyorlar. İşte Schwarzsee de buna çok güzel bir örnek.

Ne dersiniz? Sizce de öyle değil mi?