Tetova, Nam-ı Diğer Kalkandelen

Makedonya, Balkanlar’ın görece gelişmiş bir ülkesi. Bu nedenle karayolları da oldukça düzgün. Pek çok yere karayolu ile ulaşım oldukça kolay. Bu nedenle biz de Üsküp’ten otobüs ile Tetova’ya gitmeye karar veriyoruz. Tetova ile Üsküp arası yaklaşık 38 kilometre. İki şehir arasında tren seferleri de mevcut.

Tetova, Şar Dağları eteklerinde, Vardar ovası üzerine kurulu bir kent. Bu nedenle yol boyunca dağların arasından ilerliyoruz. Dağların en yüksek noktası ise 2.748 metre. Etrafta yoğun bir yeşillik hakim. Makedonyalılar tarih boyunca doğaya çok önem vermişler. Hatta Tito döneminde keçiler ağaç yapraklarını yediği için keçi beslemek yasaklanmış. Tabii günümüzde besleniyor.

Makedonya’nın en büyük üçüncü şehri olan Tetova’nın diğer adı ise Kalkandelen. Hatta “Kalkandelenliyiz ezelden” diye bir de meşhur bir sevda şarkıları var.

Yukarı Vardar nehrinin en büyük kolu olan Pena nehrinin ikiye böldüğü Tetova, oldukça yeşil bir kent. Sadece kentin çevresi değil merkezi de ağaçlarla bezenmiş. Nüfusu yaklaşık 90.000 civarında. Çoğunlukla bu kentte Arnavut kökenliler yaşıyor.

Tetova otobüs garı kent merkezi olan Marshal Tito Meydanı'na 20 dakikalık yürüme mesafesinde. Kent içinde ise tek toplu taşıma aracı halk otobüsleri. Günlük biletler yaklaşık 0,5 Euro. Diğer alternatif ise taksi ve fiyatları oldukça makul.

Aslında Makedonlar’ın aylık gelirleri ile karşılaştırıldığında toplu taşıma bize göre ucuz olsa da yerel halk için çok da ucuz değil. Çünkü Makedonya’da maaşlar 180-280 euro arasında. Ülke genelindeki işsizlik oranı ise yaklaşık %30.

Tetova'da görülmesi gereken yerler

Tetova'da görülmesi gereken yerlerin bir çoğu kent merkezinde.

Lesok Manastırı

Tetova'da görülmesi gereken yerler arasında en uzakta olanı. Kent merkezine yaklaşık 8 km mesafede yer alan Lesok Manastırı. 1326 senesinde inşa edilmiş manastırın içerisinde St. Atanasius kilisesi ve Holy Virgin kilisesi yer alıyor.

Bu manastırda yer alan fresklerin 3 farklı dönemden kaldığı düşünülmektedir. Bu manastır da zaman içinde çok fazla hasar görmüş. 1698’deki fırtınadan çok etkilenmiş. 2001’de Arnavutluk ve Makedonya arasındaki çatışmada ise bombalanmış. Ancak günümüzde restore edilmiş ve ziyarete açık.

Alaca Cami (Boyalı Cami)

Alaca Cami, kentteki en ünlü cami. Yapılış tarihi 1495 olarak tahmin ediliyor.

Cami “Painted Mosque” (Boyalı cami) olarak da biliniyor. Aslında bu adı da tam manası ile hakediyor. Zeminin dışı renk renk boyandığı icin bu adı almıştır. Geniş bir bahçe içinde yer alan cami 2 katlıdır.

Caminin karşısında 1822'de Kalkandelen'in idarecisi olan Abdurrahman Paşa'nın yaptırdığı bir de türbe var. Bu türbenin içindeki 2 mezarın, camiyi yaptırdığı düşünülen Hurşide ve Mensure hanım adlarında iki kız kardeşe aitmiş. Tabii o dönemde sadece mezarları buradaymış, ancak 1833’te Abdurrahman Paşa burayı yeniden inşa ettirmiş ve türbeyi genişletmiş.

Bu caminin en önemli özelliği dışının pastel renklerkle boyalı olmasıysa, ikinci en önemli özelliği ise daha çok klasik ev mimarisinde kullanılan bir çatıya sahip olmasıdır. Yani minaresini görmeseniz, burayı direkt ev zannedebilirsiniz.

Türk Hamamı

Camii sonrası Pena nehri kıyısındaki Türk Hamamına gidiyoruz. Bu hamam 335 metrekare alan üzerine kurulmuş olan ve 15.yy’da yapılmış bir hamam. 1962 senesinde ise Sanat galerisine çevrilmiş.Günümüzde Sanat Galerisi olarak hizmet veriyor.

Harabati Baba Tekkesi

Buradan Harabati Baba Tekkesi’ne gidiyoruz. İlk olarak 15.yy’da Bektaşi Sersem Ali Baba tarafından yapılmış olan tekke, Gostivar’a giden yol üzerinde ve merkeze yaklaşık 1,5 kilometre mesafede yer alıyor.

“Sersem Ali Baba” isminin ilginç bir de hikayesi var. Macaristan’a yapılan bir seferden dönerken vezir Server Ali Paşa buraya uğramış. Buradan çok etkilenmiş ve tüm rütbelerini atıp, dünya nimetlerinden uzaklaşıp tekkeye derviş olmuştur. Halk da bu tercihi yapan paşaya “sersem baba” lakabını takmıştır.

Zamanında Bektaşiler, Balkanlara gelerek buraları müslümanlaştırmışlar. Tekkenin kurucusu Bektaşi Sersem Ali Baba olsa da, bir dönem sonra İstanbul’a çağrılmış. Bu nedenle yerine Harabati Baba geçmiş ve tekke Harabati Baba Tekkesi olarak anılmaya başlanmış. Balkan savaşlarına kadar açık olan tekke, birçok binadan oluşup, geniş bir alana yayılmıştır. Burada bir mescid, Sersem Ali Baba'nın türbesi, Harabati Baba'nın parmaklıklı türbesi, dervişlerin mutfağı, ahırlar ve ambarlar yer alıyor. Mutfak, ahır ve ambar bölümü günümüzde müzeye çevrilmiş.

Harabati Baba Tekkesi, Tito döneminde otel ve müze olarak hizmet vermiş. 1992 yılında ise bir grup Bektaşi tekrar buraya yerleşmiş. 2002 senesinde bu tekkeye düzenlenen silahlı saldırıda Derviş Tahir Emini vefat etmiş.

Baltepe Arkeolojik Buluntuları

Kentten ayrılmadan önce merkeze yaklaşık 1 kilometre mesafede yer alan Baltepe arkeolojik buluntularını da gezme fırsatı bulduk. Ancak çok etkileyici olduğunu söyleyemem. Ancak buradan Polog vadisinin görüntüsü oldukça hoş.

Ethno Müzesi

Biz gitmedik ama dünyanın en küçük Ethno Müzesi, kent merkezine yaklaşık 5 kilometre mesafede yer alıyor. Simeon Zlatev-Mone adlı bir koleksiyoncuya ait olan müzede 1.150 farklı eser bulunuyor.

Kent merkezi oldukça küçük olan kentte alışveriş olanakları da çok geniş değil. Ufak bir çarşısı var. Kentte kutlanan 2 önemli festival var; 1973 senesinden beri Haziran’ın 2. Haftasında kutlanan TE-HO müzik festivali ve 1994’ten beri Haziran ayı sonlarında kutlanan Sara Sings Müzik festivalidir. Biz maalesef bu renkli döneme denk gelemedik.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli bir ticaret, tarım ve zanaat merkezi olan Tetova, kış turizmi içinde tercih edilen bir bölge. Kışın giderseniz 1.704 metrede yer alan ve Tetova merkezine 18 kilometre mesafede yer alan Popova Sapka Kayak Merkezini ziyaret edebilirsiniz. Pistlerinin uzunluğu 10 kilometredir ve yılın 135 günü karlıdır.

Tetova'da kültürel merkezlere yakın konaklayaibleceğiniz Hotel Emka ve Hotel Lirak gibi oteller mevcut.

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni