Corona virüs pandemisi, hepimizin hayatında büyük küçük değişikliklere neden oldu. Karantina günlerini mümkün olan en az hasarla atlatabilmek için, sağlığımıza dikkat etmemizin yanında yeni hobiler arayışına da girdik. Örneğin hayatı boyunca menemen dışında yemek yapmamış olanlarımız kolları sıvayıp iç baklalı, portakal soslu enginar pişirdi, hamur mayaladı, turşular kurdu. Kısacası #evdekal çağrısına uymak ama uyarken de vaktimizi verimli geçirebilmek için türlü aktiviteler denedik, denemeye de devam ediyoruz.
Bahçesi olanlar ise hep şanslıydı; onlar toprakla uğraşıp elektriklerini atabilmeyi, rahatlayabilmeyi bir şekilde başardılar. Biz de bugün onlardan ilham aldık ve “Neden olmasın?” dedik. Evet belki bir bahçemiz yok ama biraz emek ve ilgiyle balkonumuz da pekala bizim arka bahçemize dönüşebilir. Renklerin insanlar üzerinde iyileştirici özelliklerinin olması bir yana, evde yetiştirdiğimiz bitkilerin hem fiziksel hem de ruh sağlığımıza ne kadar iyi geleceği ortada. Böylelikle hem stresimizi atacağız, hem de ortaya çıkan eserimize bakarak kendimizle gurur duyabileceğiz. Kendi yetiştirdiklerimizle beslenebiliyor olmanın güzelliği ise cabası.
Balkon Bahçeciliğinin İlk Adımları
Büyükşehirlerde yaşayanlarımız bugüne dek domatesi, biberi hep market raflarında ya da pazar tezgahlarında gördü ama hormonsuz, ilaçsız beslenmek için ille de bir tarlamızın olmasına gerek yok aslında. “Balkon bahçeciliği” son zamanlarda kıymeti giderek artan, karantina günlerinde ise zirve yapan en faydalı hobilerin başında geliyor. Başta zor bir uğraş gibi görünse de, bir kez kollar sıvandığında gerisi kendiliğinden geliyor. Bir bakmışsınız bir iki saksıyla başladığınız bitki yetiştiriciliği deneyimi bütün pencere önlerini, ön ve arka balkonları sarıvermiş. Acemiliğinizi attıkça nispeten yetiştirmesi daha zor sebze ve meyvelere yönelmeniz de olası, tek ihtiyacınız olan ise biraz emek ve bolca sabır.
Hangi Tür Toprak Kullanmalıyım?
Çiçekçilerde ve marketlerde satılan torflar, saksı çiçeği yetiştirmek için idealdir ancak sizin niyetiniz bunu bir adım ileri götürmekse, yani nane, fesleğen gibi aromatik bitkilerin dışında kendi sebze ve meyvenizi de yetiştirmek istiyorsanız bu torflar kendi başlarına yeterli gelmeyecektir. Zira içlerindeki gübre oranının fazlalığı tohumlarınıza zarar verebilir. Bunun için torfun yanı sıra steril toprağa da ihtiyacınız olacak. Yakınınızdaki bir parktan veya bahçeden alacağınız toprağı bir fırın tepsisinde 120 derecede fırınladıktan sonra (fırında yarım saat kadar kalması yeterli), eşit miktarda torfla karıştırın. Eğer imkânınız varsa kil ya da kül ekleyerek toprağınızı zenginleştirebilirsiniz ancak şart da değil, elinizdeki torf ve steril toprak karışımı işinizi görmeye yeterli olacaktır.
Doğru Tohuma Nereden Ulaşılabilirim?
Bunun için organik pazarlar imdadımıza yetişiyor. Pazarcılara ne yetiştirmek istediğinizi söylediğinizde, eğer ekmek için doğru zamandaysanız bunu size söyleyecekler ya da alternatif önereceklerdir. Böylelikle siz de fideleriniz ve tohumlarınızla evinize mutlu mesut dönüp bir an önce ekme işlemine başlayabilirsiniz. Bunun dışında aktarlarda ve bazı marketlerde de paketlerin içinde tohumların satıldığına şahit olmuşsunuzdur ancak bulduğunuz her paket tohumun bitkiye dönüşeceğinin garantisi ne yazık ki yok. Böyle bir durumla karşılaşırsanız ümidiniz kırılmasın.
Eğer dışarı çıkıp tohum ya da fide aramak istemiyorsanız, bir çözümümüz daha var; mutfağınızdaki sebze ve meyveler size ihtiyacınız olan tohumları vermek üzere hazır bekliyor. Domatesin tohumlarını ayırıp kurutun, kuruduktan sonra da toprağa ekin ya da durduğu yerde filizlenmiş taze soğanı toprağa gömün. Doğanın kendi çözümlerini her zaman yarattığını unutmayın.
Ekme İşlemini Nasıl Yapacağım?
Eğer tohumlarınızı direkt olarak hazırladığınız saksılara ekmek yerine daha küçük bir toprakta filizlendirirseniz hem onu gözlemleme şansınız artar hem de vaktinden çok daha önce ürün almış olursunuz. Örneğin cam bir bardak, hatta yumurta kabuğu bile size ihtiyacınız olan filizlendirme ortamını sağlayacaktır.
Toprağı nasıl hazırlamanız gerektiğinden yukarıdaki bölümde bahsetmiştik. Ekim yapacağınız kabın tamamını doldurmayacak şekilde toprağınızı yerleştirin, tohumlarınızdan bir iki tane serpin ve üzerini incecik bir toprak tabakasıyla kaplayın. Tohumlar ne çok derinde ne de çok yüzeyde olmalı, üstleri 1 santimlik bir toprakla kapatıldığında onlar için ideal ortam sağlanmış olur. Biraz su serpiştirin ve yeşerene kadar balkonda değil, mümkünse evin içinde tutun. Bu süre zarfında üstünü bir gazete kağıdı ya da kalın bir muşambayla örterek ışık almamasını sağlayabilirsiniz.
Saksılar İçin En Doğru Konum Hangisi?
Burada anahtar kelimeniz güneş. Saksılarınızı doğrudan güneş alabilecekleri bir konuma yerleştirin, eğer bunu yapmazsanız bitki bu ihtiyacını kendisi gidermeye çalışacak ve güneş hangi taraftan geliyorsa o tarafa doğru büyümeye çalışacaktır.
Doğru Sulama Nasıl Yapılır?
Her bitkinin su ihtiyacı farklıdır, buna yazının ilerleyen bölümlerinde sebze ve meyve özelinde değineceğiz ancak ilk hafta fidelerin susuz kalmamaları çok önemli. Saksıların diplerinde mutlaka delikler olmalı ve fazla suyu atabilmeli, aksi taktirde su toprakta birikecek ve bitkinin çürümesine neden olacaktır.
Sebze ve meyvelerin suya olan ihtiyacı, eğer bu işin acemisiyseniz tahmin ettiğinizden biraz daha farklı olabilir. Örneğin bir domatesin meyve üretebilmesi için susuz kalması şarttır, çünkü bitki susuz kaldığında kendi suyunu depolamak ister ve bayıla bayıla yediğimiz meyvesini üretir. Eğer gereğinden fazla sularsak sürekli yeni yeşil yapraklar verecek ve boyu uzayacaktır.
Sulama için en doğru zaman güneşin doğrudan gelmediği sabahın erken saatleri ya da akşam üzerleridir. Çiçek açmaya başlamalarından itibaren toprağı kurutmayacak kadar su vermeniz yeterli olacaktır. Sulama bitki yetiştiriciliğinde şüphesiz ki en önemli unsurlardan biri.
Acemiler İçin: Saksıda Aromatik Bitkiler Yetiştirme
Başlangıç için maydanoz, nane, fesleğen gibi bitkiler idealdir çünkü bu tip aromatik bitkiler toprakta kendiliğinden yetiştikleri ve hızla çoğaldıkları için “arsız” tabir edilir. Hem bulması hem de yetiştirmesi kolaydır, çabuk ürün verir ve emeklerinizin karşılığını almanızı sağlayarak, devam etmeniz için sizi cesaretlendirir.
Eğer hazır paketlerde satılan tohumlardan kullanmayacaksanız, marketten ya da pazardan aldığınız bitkinin canlı bir dalını bir bardak suda köklendirmeniz gerekecek. Beklerken ara sıra suyunu tazelemeyi atlamayın.
Tohumlar için ise minik saksılar, yoğurt kapları ya da kullanmadığınız bardaklar ekmek için ideal zeminler olacaktır. Neyi seçerseniz seçin, çok derin olmamasına özen gösterin. Saksıyı toprakla doldurduktan sonra tohumları homojen bir şekilde dağıtın ve üstlerini 1 santimlik ince bir toprak tabakasıyla örtün ve ışık almaması için içeri alın.
Maydanoz, nane, fesleğen, biberiye gibi bitkiler susuz kalmayı sevmezler, bu yüzden toprakları her daim nemli olmalı ama sularken bir sprey şişesi kullanmanız çok önemli. Bitki 2-3 hafta içerisinde yeşillenmeye başlayacak, 5-6 hafta içinde de salatalarınızda kullanmaya hazır hale gelecek. Biliyoruz, gözünüz gibi bakıp büyüttüğünüz bitkiyi koparmaya kıyamıyorsunuz ama bu bitkiler siz uçlardan kopardıkça büyür ve gelişirler, bu konuda içiniz rahat olsun.
Saksıda Domates Yetiştirme
Plastik bir bardağın içini toprakla doldurduktan sonra üst kısımdan hafifçe eşeleyip tohumlarınızı yerleştirin ve üstünü 1 santimlik toprakla kapatın. Yukarıda anlattığımız aşamaların hepsi domates için de geçerli; yani çimlenene kadar ışık almayacak bir ortamda, üstü kapalı bir vaziyette bekletilmesi gerekiyor ki çimlenme süreci kısalsın.
Tohumlarınız ufak ufak yeşermeye başladığında saksı değiştirmeden, güneşli bir alana taşıyıp ona güçlenmesi için biraz daha süre vermeniz yerinde olacaktır. 1,5 hafta gibi bir sürenin akabinde, mutlaka drenajlı bir saksı edinip fidelerinizi dikkatlice plastik bardaktan çıkarın ve saksıya aktarın. Dolduracağınız toprağın homojen bir şekilde karışmış olduğundan emin olun. Fideleri toprağa gömerken incecik köklerinin zarar görmemesi için maksimum özen gösterin.
Domatesinizi hiçbir zaman suya doyurmayın ve her zaman aynı vakitlerde sulama yapmaya çalışın. Domates disipline bayılır.
İdeal ortam koşulları sağlandığında, üç ay süre içerisinde meyveler kendilerini göstermeye başlayacaktır. Önce yeşil olan ve giderek kızarmaya başlayan domatesler, gerçek renklerini aldıklarında lezzetleri de tam kıvama gelmiş demektir.
Saksıda Taze Soğan Yetiştirme
Bitkilerin en zahmetsizi, en az şey isteyeni, mevsim ayırt etmeyeni taze soğan. Torfu zengin bir toprak, bir adet saksı ve birkaç arpacık soğan; ihtiyacınız olanlar sadece bunlar.
Saksıyı toprakla doldurun, arpacık soğanların saçaklı kısımları üstte olacak şekilde toprağa nazikçe yerleştirin, üstlerine biraz daha torf serpiştirin ama soğanların bütünüyle toprak altında kalmamasına da özen gösterin. Sularken yine süzgeçli bir şişe veya bir sprey şişesi kullanırsanız soğanlarınızın fazla suda boğulmalarını da önlemiş olursunuz.
Saksıda Zencefil Yetiştirme
Şifaları saymakla bitmeyen zencefile, vücudumuzu dinç tutmaya çalıştığımız şu dönemlerde her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Bu yüzden balkonunuzda her daim ulaşabileceğiniz taze zencefilinizin olması paha biçilemez.
Marketten satın aldığımız irice bir zencefili ekmeden önce parçalara ayırmamız gerek; yani arpacık soğanlar gibi toprağa gömüp sulamak maalesef yeterli gelmiyor. Parçalara ayırdıktan sonra bir kap suyun içinde, oda sıcaklığında 4-5 saat kadar bekletiyoruz. Bekletme süresi uzadıkça, zencefilin filizlenme hızı da uzayacaktır tabi çok abartıp çürütmemek kaydıyla.
Daha sonra derince bir saksıyı humus bakımından zengin toprakla dolduruyoruz. Zencefil parçalarını, yaklaşık 5 santim derinliğe yerleştirip üstlerini toprakla örtüyoruz. Toprağın her zaman nemli kalması gerektiğini söylemeye gerek yoktur herhalde. Saksıyı doğrudan gün ışığı alan bir yere yerleştirmeniz de son derece önemli. Böylelikle birkaç hafta içinde zencefilleriniz boy atmaya başlayacak ama asıl yenecek kısım kökü olduğu için daha epey bir beklemeniz gerekecek ne yazık ki. Zencefillerin tamamen yenebilecek olgunluğa erişmeleri 8-10 hafta kadar alıyor.