Yoğun yağışa rağmen sonunda
Orlando’dayız. Ancak hava şartları sebebi ile kaçırdığımız uçuş maalesef ki tüm programa yansıdı. Ancak programın tamamını yetiştirmekte kararlı olan bir grubuz.
Tabii New York City’den Orlando’ya uçuşumuz hava şartları sebebi ile iptal edilince daha önceden rezerve etmiş olduğum oteli de iptal etmek zorunda kalmıştık. Neyse ki son anda Orlando’da ortalama bir otel ayarladık. Otel güzel, temiz ve merkezi konumda idi ancak kahvaltısı çok kötüydü.
Orlanda’da konaklama bu şehre ne için geldiğinize göre değişen bir durum. Eğer buraya bir gezgin olarak gelmeyi düşünüyorsanız, Hilton Grand Vacations Suites oldukça kaliteli bir seçim olabilir.Otel; Walt Disney World, Universal Stüdyoları, Wet’n Wild Su Parkı ve Orlando’nun önemli turistik mekanlarına sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Bunun yanında SeaWorld, Walt Disney ve Universal Stüdyoları’na yakın bir diğer güzel otel olarak da Quality Suites Lake Buena Vista oteli tercih edilebilir. Orlando’da ekonomik oteller içinde bulunan staySky Suites I-Drive, Interstate 4’e 1 kilometre, Pointe Orlando’ya ise 5 dakikalık bir uzaklıkta yer alıyor ve Orlando’nun turistik mekanlarına ulaşım hizmeti sunuyor. Bu otellerin yanısıra buradan booking.com’a girerek daha fazla Orlando otel seçeneklerine göz atabilirsiniz.
Akşam otele varışımız saat 19:00’u buldu. Eee otele gir yerleş falan derken saati 20:30 yaptık. Bu saatten sonra da eğlence parkları kapanıyor bu nedenle ilk akşamı güzel bir yemek yemeğe ayırdık. Disney DownTown olarak bilinen bölgeye ziyarete gittik.
Arabayı park etmek tam bir kabus. Bu nedenle önce ekibi girişte bıraktım ve 30 dakika sonra sözleşmek üzere benden ayrıldılar. Ben de harıl harıl arabayı park etmek için yer arıyorum. Neyse ki 88. tur sonunda buldum:(
Bu bölge oldukça ışıltılı bir yer. Disneyland’ı andıran bölgede sayısız konsept restaurant var.
Akvaryumlu olan ve volkan restoran benim favorim oldu. Akvaryum konseptli restoranda siz yemek yerken sağınızda solunuzda balıklar yüzüyor.
Volkan restoranda ise 5 dakikada bir patlama gerçekleşiyor.
Bir diğeri ise Afrika konseptinde girişinde pek çok timsah maketi yer alıyor. Hangisine girerseniz girin keyif alacağınız kesin.
Burada restoranlar dışında bir takım hediyelik eşya mağazaları ve çok büyük bir de lego mağazası vardı. Mağazanın önünde yer alan legolardan yapılmış dev ejderhayı gören ziyaretçilerin mağazaya uğramadan devam etmeleri çok zor. Çünkü sadece ejderha değil pek çok legodan yapılmış dev maket sadece çocukları değil büyükleri de cezbediyor.
Biz bu bölgede bir İrlandalının işlettiği bir deniz ürünleri restoranına gittik. Hem yemekler hem de ortam oldukça güzeldi. Hemen yanı başımızdaki restoranda ise canlı müzik yapan oldukça başarılı bir grup sanatçı vardı. Buradaki hem müzik hem lezzet ziyafeti sonrasında bölgede biraz daha yürüdük.
Tam bu esnada bir balon gördük. Akşam saatlerinde Down Town üzerinde uçmak ve bu ışıltılı dünyaya kuşbakışı bakmak oldukça keyifli olur düşüncesiyle bindik balona.
Balona aynı anda yaklaşık 20 kişi binebiliyor. Sepeti çember şeklinde olduğu için herkes manzarayı görebiliyor. Yerden yaklaşık 200 – 250 metre kadar yükseliyor bu balon ve biz de çevreyi gözlemliyoruz. Tahminimden kısa süre tepede kalmış olsak da yine de hoş bir deneyimdi. Ancak Kapadokya’yı balonla dolaşmak gibi bir şey oluşmasın kafanızda. Çünkü hem manzara Kapadokya kadar etkileyici değil. Hem de balon havada sağa sola yukarı aşağıya uçmuyor. Evet bir balona biniyorsunuz. Bu balon bir ip ile yerdeki bir mekanizmaya bağlı. Yolcular binince yukarı çıkıyor. Kısa bir gözlem sonrası aşağıya iniyor. Biz de bu gözlem sonrası bir sonraki gün erkenden kalkmak üzere otele döndük.
