Raja Ampat Gezisi: Friwen Adası

Raja Ampat bölgesi’ndeki gezimizin en renkli adalarından biri olan Friwen var bugün rotamızda.

Tropikal meyvelerin taçlandırdığı kahvaltımız sonrası tüm ekip tekneye binmek üzere iskeleye doğru ilerliyoruz. Bugün biraz daha rahat gidelim diye 2 farklı tekne ayarlamışlar. Böyle olunca yolda biz diğer tekneyi, diğer tekne bizi fotoğraflayarak gidiyoruz. Tekne yolculuğu zaten güzel. Hele ki bu tarz manzarası nefis yerlerde tekne yolculuğu yapmak daha da güzel. Teknenin tepesinde bir yandan güneşlenir bir yandan etrafı gözlemlerken Friwen Adası karşımızda tüm güzelliği ile beliriyor.

Friwen Adası, bir tarafı bembeyaz kumsallarla, diğer tarafı mercan resifleriyle dolu bir Raja Ampat adası. Burası sadece Endonezya’da değil, tüm dünyada da önemli bir dalış noktası. Adayı çevreleyen suların derinlikleri, sualtı keşifleri için muhteşem. Sahildeyse ilginç deniz canlılarına rastlamak mümkün.

Biz ilk olarak adanın daha el değmemiş tarafına gidiyoruz. Adaya asma ahşap bir köprüyle bağlanan platform teknemizin yanaştığı yer. Aslında bu platformun 2 önemi var. Birincisi tekneler yanaşabiliyor, ikincisi buradan zaman zaman balıkları besliyorlar. Aslında bu çok tercih edilen bir durum değil.

Tekne yanaştıktan sonra önce asma köprüden geçip adaya ayak basıyoruz. Burada çok derme çatma duran 3-4 tane ufak kulübe var. Doğayla iç içe olmak isteyenler aslında bu kulübeleri de günlük kiralayabiliyorlar. Ama burası bize biraz fazla doğal geldi. Yani sanırım burada konaklasak Survivor’a katılmak için ön çalışmamızı yapmış sayılırdık.

Adanın kumsal tarafı muhteşem. Denize doğru uzanan Hindistan cevizi ağaçları, upuzun ve neredeyse kimsenin olmadığı bir sahil, turkuaz deniz ve dalga sesi. Yere düşmüş Hindistan cevizleriyle oynarken, kumsalda kumdan kale yapan çocukların heyecanını yaşadık. Biraz burada vakit geçirdikten sonra tekrar platformun olduğu alana geçtik. Şnorkelleri taktığımız gibi su altına. Rengarenk mercanlar arasında irili ufaklı balıklar resmen dans ediyor. Sanki son derece özenilerek düzenlenmiş bir akvaryumun içindeyiz.

Sualtı keşfi sonrası tekrar teknelere binerek bu kez Friwen Adası’nda yemek yiyeceğimiz yere doğru gidiyoruz. Burada tekne adada kumsala kadar yanaşıyor. Ada tam bir Instagram adası. O kadar çok ve doğal aktivite var ki. O nedenle yemek faslını hızlıca geçip adayı doya doya yaşamaya çalışıyoruz.

Mesela ilk olarak Friwen Adası’nda yerel halkın kullandığı kanolardan kiraladık. İki kişi binemiyoruz. Çünkü iki kişi bindiğinde kano batıyor. Ahşaptan yapılmış iptidai bir kano bu. Murat beni taşımayabilir sen biraz dolaş diyor ki haklı. Çünkü beni bile çok zor taşıdı. Kanoyla ilerlerken hep çok keyif aldım, hem de aman batmasın diye içimden tekrarlayıp durdum.

Sahilde biraz yürüyüş yapıyoruz. Bu yürüyüşte bize adadaki çocuklar da eşlik ediyor. Çok geçmeden bir müzik duyuyoruz ve adadaki çocuklar başlıyorlar dans etmeye. Tabii biz de eşilik etmekten geri kalmıyoruz. Çok az kişinin yaşadığı bu adada bir de okul varmış. Bu çocuklar da okulları bittiği gibi sahile gelip adalarına ziyarete gelen turistlerle vakit geçiriyorlar.

Sahile uzanan ağaçlardan biri ilgimizi çekiyor. Tepesine çıkıp bir fotoğraf çektiriyoruz. Biraz daha ilerlemeyi gözüm almıyor. Alsa git biraz ileriye “cup” diye atla denize. Biz yapamasak da adadaki çocuklar çok alışkın. Bizim “aman dikkat!” diye diye çıktığımız ağaca bu çocuklar koşarak, hoplaya zıplaya çıkıyorlar.

Friwen Adası’ndaki aktiviteler say say bitmiyor. Bunlardan en keyifli olanlardan biriyse ağaca asılı salıncaklarda yarı belinize kadar suya girecek şekilde sallanmak.

Ancak ayrılma vaktimiz geldi çattı. Tekneye binip adadan yavaş yavaş ayrılırken işte bu çocuklar boylarına kadar suya girip bize el sallayıp, “goodbye” diyerek bizi yolcu ettiler. İşte bu uğurlama sahnesi sanırım hiç kaybolmayacak anılarımdan biri olacak.

“Goodbye Friwen!”