Rishikesh Gezi Rehberi: Rishikesh'te Holi Fest: İyiliğin Kötülüğü Yenmesi

Merhaba merhaba,

Öncelikle Happy Holiii! Bugün 2 Mart, cuma günü. Bugün tüm Hindistan’ın işini gücünü bırakıp, tezgâhlarını toplayıp, kepenklerini indirip Holi Fest’i kutlayacağı gün. Sokaklarda gezinirken tanımadığınız birileri yüzünü boyayacak, çocuklar üzerine su tabancalarıyla su sıkacak ve sen gülümseyeceksin. “Aman evladım ne yapıyorsun?” diyen amca yok. “Hiç büyüklerin yüzü boyanır mı?” demek de. Bugün güzel bir gün çünkü renklerle iyiliğin kötülüğüyenmesi, kötülüğe karşı gelmek kutlanacak.

Rishikesh’desin. Himalayaların eteklerinde kurulmuş, ortasından Ganj’ın temiz ve serin aktığı, sokaklarında mantra’ların duyulduğu, Hindistan’ın en kutsal şehirlerinden biri olan, dünyanın yoga başkenti olarak bilinen ve Beatles grubu üyelerinin zamanında kalıp hatta meditasyon yapıp şarkılarını yazdığı şehir.

Elini, yüzünü yıkadın ve hemen saçlarına yağ sürmeye başladın. Biliyorsun ki diğer türlü boya biraz zor çıkacak. Holi Fest için ayırdığın kıyafetlerini de giydin ve muhtemelen bir daha aynı renk giyemeyeceğini de biliyorsun. Kahvaltı yapayım diye otelin demir merdivenlerinden çıkıp restorana geçiyorsun. Oh, masanın yeri muazzam çünkü Ganj Nehri hemen önünden akıyor veee Happy Holiiiii! Yüzleri çoktan boyanmış iki erkek, bir kadın çalışan ellerindeki renkli boyaları gülümseyerek yüzüne sürüyor. Gülümsüyorsun. Biraz kırmızı, biraz mor oldun ama olsun. Amaç çok güzel!

Kahvaltıdan sonra hadi dedin bugün sokaklarda renkli renkli gezeceğim. Otelin önünde çocuklar var. Bir kaçı su balonlarını tutuyor, bir kaçı da renkli boyaları. Bu renkli boyalar toprak boyası olarak geçiyor. İçinde hiç kimyasal yok ve cildinden su ve sabunla çıkarabiliyorsun. Yerli olmadığını bildikleri için gülümseyip soruyorlar. Ya boyanacaksın ya da ıslanacaksın! Boyayı işaret ediyorsun bakışlarınla ve koşarak yanına geliyorlar. Alnına biraz mor biraz sarı boyaları sürüp “Happy Holii!” diye bağırarak gidiyorlar. İlkini atlattık diyorsun mutlulukla. Daha önce böyle bir gün geçirmedin, tanımadığın biri gelip alnını mora da boyamadı. Mutlusun çünkü işin özünde iyilik var.

Sen de hazırlıklısın tabii! Boyama sırası sana da gelecek. Dün bütün tezgâhlarda renkli boyalar satılıyordu ve sen de sarıyı aldın. Elin boş gitmek olmazdı. Sokaklarda yürürken gülümseyerek hiç tanımadığın insanların yüzünü boyuyorsun. Herkes “Happy Holi!” diyor birbirine. Zaman zaman sarılıyorsunuz. Tanımıyorsunuz birbirinizi ama olsun. Bugün iyilik günü sarılalım sıkı sıkı. Rishikesh’in meşhur, ince, uzun ve dar köprüsünü geçiyorsun. Ganj ayaklarının tam altında akıyor.

O da ne? Çatıya adeta tuzak kurmuşlar. Su dolu kovaları döküyorlar sokakta yürüyenlerin üzerine. 1, 2, 3 ve koşmaya başlıyorsun. “Oh! Hâlâ ıslanmadım” derken dört ya da beş yaşında bir çocuk su tabancasıyla bekliyor. Islatıveriyor seni, sen de sarı boyanla şöyle yanağını bir güzel boyuyorsun tabii. Happy Holiii. Biraz daha yürüyorsun, saçlarına mor boyalar, yanağına pembeler kattıktan sonra bir Japonturist renklerini çok beğenmiş olsa gerek. Lütfen bir fotoğraf çekinelim birlikte diyor, bir Ashram’ın önündesin ve ağzın kulaklarında poz veriyorsun. Tanımadığın biriyle, tanımadığın biri için.

Biraz daha ilerliyorsun rengârenk boyanmış ineklerin yanından, kapalı dükkânların arasından herkese gülücükler saçarak… İlerde sağda bir tezgâh açık çünkü bu bir boya tezgâhı. Tezgâhın sahibi hem boya satıyor hem de yürüyenlere boya atıyor. Kamerayla sokakları çekerken o da renksiz dönmesin diyor herhalde ve kameranın da Holi Günü’nü kutluyor. Pempe boyalı amcalar, sarılı morlu çocuklar, çatılarda bekleyenler, yeşil saçların, eski halinden eser olmayan kıyafetlerin… Hepiniz mutlusunuz. Bugün iyiliğin kötülüğü yenmesini kutladınız hem de rengârenk.

Keyifle otelin demir merdivenlerini çıkıp tekrar restoranda bir masaya oturup Ganj’ı izlemeye başlıyorsun. Açık yeşil görünen nehir, Himalayalar, sokaktan gelen Happy Holi sesleri ve mantralar… Ne renkli bir sabahtı. Ne güzeldi. Herkese Happy Holiiii!