Amerika'nın En Güney Noktası: Key West

Birkaç ada gördüm ama Bahama Adaları öyle abartılacak bir yer değil. Memleketimdeki sahiller daha güzel, hele Marmaris... Ama suda olmak, gemi seyahati yapıyor olmak; şahane... Gemi tutkunları var, başka türlü tatile çıkmayan... Şimdi anlıyorum nedenini…

Key West'te güneşin en tepede olduğu zamanda saldı bizi gemi, geziyoruz ama bir yandan da eriyoruz. Resmen eriyoruz yani, vücutta su kalmadı. Kanımız akmıyor. Duval Street'te geziyoruz; en hareketli ve dükkânların, kafelerin olduğu cadde burası.

Amerika’nın en güney noktası Key West…

Key West’in en en en önemli özelliği, Amerika’nın en en en güney noktasının burada olması. Öyle bir teneke koymuşlar burası en güney diye, herkes gidip fotoğraf çektiriyor. Eh, gelmişken biz de eksik kalmadık.

Hemingway'in evi…

Sandra Bullock ve Chris O'Donnell'in bir filmi vardı; In Love and War (http://www.imdb.com/title/tt0116621/). Hemingway'in yazarlığa başladığı yıllarda, savaş sırasında bacağının kesilmesini engelleyen bir hemşireyle yaşadığı aşk hikâyesi… Filmin sonunda Hemingway'in yazdığı ve yalnız kaldığı bir ev vardı. Hemingway'in gerçek kendi evi. İşte o evi gezdik. Burada Key West'te yaşamış, 9 sene. Key West'teki klasik Amerikan evleri gibi tahtadan...

Evin en büyük özelliği şu: Hemingway'in vakti zamanında 6 ayaklı bir kedisi varmış. Bu orijinal kediyi çiftleştirip çoğaltmaya karar vermiş ve ondan sonra bu geleneği devam ettirmişler. Evde, 60'tan fazla “Hemingway Kedileri” denilen 6 ayaklı bu özel kedilerden var. Çok enteresan...

Bilgi verme konusunda Amerikalılardan daha cömerdini tanımam…

Bu gemi seyahatinde fark ettiğim bir şey var. Amerikalılar sahiden çok açık fikirli insanlar… Kendilerini geri çekmiyorlar, cool takılmıyorlar; Fransızlar gibi aristokrat, burjuva geçinmiyorlar. Kendilerini dev aynasında görmüyorlar, hemencecik iletişim kuruyorlar. Cömertler... Bilginin en değerli edinim olduğunu varsayarsak, bilgi vermek konusunda çok ama çok cömertler… Daha sormadan konuya dair ne biliyorlarsa söylüyorlar. Seni bilgilendiriyor ve yardım ediyorlar. Bilgi edinmek zaman alan bir şey, dolayısıyla çok pahalı. Amerikalıların bilgi verme konusundaki cömertliğine her seferinde hayran oluyorum. Gemiden inerken 6 haftada bir, gemi seyahatine çıkan Amerikalı emekli bir çiftle tanıştık. Key West, Las Vegas ve Grand Canyon hakkında tonla bilgi verdiler bize.  İnsana zaman kazandırıyor. Burada bir kez daha, Fransızlar başta olmak üzere Avrupalı insanların, bilgi paylaşımı konusunda ne denli cimri ve ketum olduklarını anlıyorum.

Sonra gemimize dönüyoruz. İngilizce animasyon yapılan bir ortamda bulunmak da çok güzel. Dilin, espri anlayışında ne kadar fark yarattığını görüyor insan. Bu akşamki animasyon, geminin en seksi erkeğinin seçilmesiydi. Geminin Miami'den kalktığını, gelenlerin çoğunluğunun Miamili olduğunu varsayarsak, eh yarışma sahiden seksi erkekler geçidiydi... Tıpkı Ocean Drive gibi...