İzlanda, hem İngilizce’de hem de İzlandaca’da “buz ülkesi” anlamına geliyor. Buraya adını ilk koyanlar ise Vikingler. Vikingler adayı ilk keşfettiklerinde adanın büyük bölümünün buzullarla kaplı olduğunu görmüşler ve bu sebeple buraya buz ülkesi demişler.
Ülkenin güneydoğusunda yer alan “Vatnajökull”, Avrupa’nın en büyük buzulu. Buna karşın ülkenin altı da sürekli kaynar vaziyette.
Blue Lagoon da ülkenin altının kaynadığına işaret eden, İzlanda’nın doğa harikalarından biri. Reykjavik’e yaklaşk 40 kilometre mesafede olan Blue Lagoon’a Reykjavik’ten yaklaşık her saat başı servis var. Bir diğer alternatif ise uluslararası havaalnından buraya gelmek. Çünkü havaalanından da buraya direkt ulaşım mümkün.
Buraya Blue Lagoon yani Mavi Lagün deniliyor. Çünkü burası ismini suyunun masmavi renginden alıyor. Bu suya da rengini “Silika” denilen bir madde veriyor.
Lagün, Svartsengi jeotermal santralinden iki günde bir gelen su ile besleniyor. Buraya gelen kızgın su elektrik üretiminde ve türbinleri çalıştırmak için kullanılıyor. Türbinlerden geçen suyun bir kısmı ısı değiştiricisinden geçerek şehre pompalanıyor. Bu da kentin sıcak su ihtiyacına cevap veriyor. Türbinlerden geçen suyun diğer kısmı ise Blue Lagoon’a gönderiliyor.
Blue Lagoon’a vardığımızda henüz tesisin içine girmeden volkanik kayaların arasından yürümeye başlıyoruz.
Yaklaşık 5 dakikalık yürüyüş sonrası son derece modern olan tesise ulaşıyoruz. Burada önce size birer bileklik veriyorlar. Bu bilekliği aynı zamanda soyunma odalarındaki dolapların anahtarı olarak da kullanabiliyorsunuz. Ayrıca gün boyunca lagünde yediğiniz ve içtiğiniz her şey bu bilekliğe işleniyor. Lagünden çıkarken bu bilekliği yeniden okutup hesabınızı kapatıp çıkabiliyorsunuz.
Önce soyunma odalarında bikinileri, mayoları giydik. Havlumuzu aldık, şimdi o masmavi suya girme vakti.
Soyunma odasından çıktığınız gibi buz gibi hava çarpıyor vücudumuza. Havluyu belirlenmiş alana bırakıp yavaşça lagünün içine ilerliyorum. Dışarısı neredeyse 2-3 derece ama su 39 derece. Dışarıda hava kaç derece olursa olsun burada su hep 30- 39 derece aralığındaymış.
O kadar güzel ve keyifli ki… Suyun içinde sanki bir iksir var herkes gülümsüyor.
Bu havuz gibi alanda bazı alanlarda sıcaklık biraz daha yüksek. Çünkü bu alanlar kaynağa daha yakın. İşte bu bölgelerde çok yaklaşmayın gibi işaretler de var.
Buradaki bardan bir kadeh içeceğinizi alıp suyun içinde yürümeye devam edebilirsiniz. Burası sadece turistlerin değil İzlandalı halkın da çok tercih ettiği bir yer. Özellikle bazı İzlandalılar buraya her hafta sonu geliyorlarmış. Bunun sebeplerinden biri sosyalleşme ortamı, diğeri ise bu suyun sağlığa iyi geldiğinin söylenmesi.
Mavi Göl’ün suyunun özellikle ceşitli cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Hatta suyun tabanında yer alan beyaz çamur bu havuz gibi alanın belirli noktalarında toplanmış ve ücretsiz olarak kullanabiliyorsunuz. Biz de bol bol yüzümüze ve vücudumuza sürdük.
Aslında solunum yollarına da iyi geldiğinden bahsediliyor. O kadar uzun günler kalıp her gün girip cilde gerçekten iyi geliyor mu test etme şansım olmadı tabii ki ama psikolojik olarak sizi mutlu ve olumlu bir ruh haline soktuğu kesin.
Buradan istemeye istemeye çıkıyoruz. Çıkışta isteyenler yemek yiyor, isteyenler alışveriş yapıyor. Alınabilecekler arasında gölün suyu ve beyaz çamurdan yapılmış kozmetik ürünler var. Ben de bir yüz maskesi aldım, bakalım işe yarayacak mı?
Burada dilerseniz gece ay ışığı altında da yüzebiliyorsunuz. Çok keyifli olduğuna eminim ancak biz gecesini tecrübe etmedik.
Buna benzeyen bir diğer yer ise Orta Amerika’da Kosta Rika’daki Tobacon sıcak su kaynağı. Buraya da gece saatlerinde gitmiştik ve ortam müthişti.
Bunu da Kosta Rika yazılarımda detaylı olarak anlatacağım. Şimdi Blue Lagoon’dan ayrılma vakti…
Şehirde ki oteller hakkında biraz bilgi vermek gerekirse, Reykjavik'in ana alışveriş caddesi Laugavegur yanında bulunan Apartment K otel tercihi olarak güzel bir seçim olabilir. Otel konum olarak da şehir merkezinde bulunuyor ve çevresinde birçok kafe, restoran ve eğlence mekanları yer alıyor. Bu otele alternatif olarak ise eğer ekonomik bir otel arıyorsanız İzlanda Ulusal Müzesi ve Captain Reykjavik Guesthouse'a 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan Captain Reykjavik Guesthouse otelini de düşünebilirsiniz. Aynı konumda yer alan Hotel Hilda’da ekonomik bir otel olarak tercih listenizde bulunabilir. Ayrıca diğer Reykjavik otelleri içinse buradan booking.com’a girerek göz atabilir ve rezervasyon yapabilirsiniz.