Bugün 1.000 yıllık tarihi olan tapınakların bulunduğu Dünya Kültür ve Doğa Mirası Emei Dağı’ndayız. Kungfu takımı ile de meşhur, bir de üniversitesi var. Emei şehri, tapınakları ve şifalı otlarıyla meşhur olduğu için gelir kaynağı turizm; ön yüzünde tapınaklar, arka yamaçlarında ise şifalı otlar bulunuyor. Girişte yer alan Dünya Mirası amblemi her yerde olduğu gibi kayaya yapılmış.
Önce otobüs daha sonra ise teleferikle mabetlerin olduğu tepeye çıkarken aşağıda uzanmış yemyeşil çay bahçelerini, yaşları 600 ila 1000 yıl olan ağaçları ve bitkileri görebiliyoruz. İndiğimiz yerde kendimizi bir cennet bahçesinin içinde buluyoruz.
Yeşilin her tonunda çeşit çeşit ağaçlar, palmiyeler, şırıl şırıl akan bir nehir, üzerinde adeta Çin’in simgesi gibi ip bir köprü… Ayrıca çok dekoratif taş köprüler, uzunca bir şelale ve etrafında çok güzel kamelyalar yapılmış.
Etraf yemyeşil, manzara yine çok güzel. Burada biraz keyif yapmak, mis gibi havayı içimize çekmek şart. Teleferikle çıktığımız Budist rahiplerin yaptıkları dev tapınakları geziyoruz. İçeride beyaz bir filin üzerine oturmuş som altından bir Buddha heykeli, bahçesi de fil heykelleri ile süslenmiş, kırmızı mumlar yanıyor.
LESHAN UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Sichuan eyaletinin Leshan şehri yakınlarında Minjiang, Dadu and Qingyi nehirleri kenarında bir kayanın içine oyulmuş Dev Buddha’yı görmek için otobüsle 2-3 saat yol alıyoruz. Sonra bu dünyanın en büyük ve 71 metre ile dünyanın en uzun pre-modern heykeli olan Buddha heykelini nehirden seyretmek üzere tekneye biniyoruz. Tabii hepimiz can yeleklerimizi giydikten sonra hareket ediyoruz.
Gerçekten dev bir heykel, kayaların içine oyularak yapılmış. Yer yer kayalar, yer yer yeşillerle oldukça ihtişamlı görünüyor. Kıyıdaki insanların boyları Buddha’nın ayak bileklerine bile ulaşmıyor.
8. yüzyılda bu dev heykeli nasıl oymuşlar inanması güç. Fotoğraflarımızı çektikten sonra karaya çıkarak Buddha’yı bir de yakından görüyor ve fotoğraflıyoruz. Bu dev Buddha’yı bir kez de tepeden izlemek istiyor ve bunun için epeyce bir merdivenlerden çıkarken Buddha’nın ne kadar dev boyutta olduğunu daha iyi görebiliyoruz.
Chengdu’ya geri dönüş yolunda yolda çay bahçelerinden geçip ünlü çaylarından alıyoruz. Xian’a uçmak üzere alana gidiyoruz, yarın yine çok heyecan verici bir gün olacak, zira dünyaca meşhur UNESCO Dünya Kültür Mirası Terracotta Savaşçıları ve müzesini gezeceğiz.
Yazar Hakkında
nevinsalmanAnkara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.
