Garda Gölü ve Sirmione Kasabası

İtalya’nın kuzeyinde Garda Gölü’nün kıyında enfes bir kasabadayız; adı Sirmione.

Garda Gölü, İtalya’nın en büyük gölü olma özelliğini taşıyor. Yüzölçümü 370 kilometrekare. Bu tatlı su gölünde toplamda 14 çeşit balık yetişiyor. 

Suyu çok temiz ve yüzmeye uygun. Yaz döneminde kiralanan tekne ile göl, kıyı şeridi boyunca gezilebiliyormuş fakat maalesef tatil Kasım'da olunca kaçırdık fırsatı.

Sirmione Limanı'nda çok sayıda lüks yat, etrafta çok şık villalar ve son model arabalar var. Kasaba tarihi boyunca çoğunlukla zengin ailelerin gözdesi olmuş.

Kasaba girişinde bizleri Scaligero Kalesi karşılıyor. 13. yüzyılda savunma amaçlı yapılmış olan kale bizleri alıp bir çizgi filmin içine sokuyor sanki. Kalenin ön tarafında 2 adet kenardan zincirli açılır kapanır kapısı var, sizce de çok hoş değil mi?

Kale; Pazar günleri kapalı, diğer günler 8.30-19.30 arası ziyarete açık, tepesine çıkıp o manzarayı izlemek enfes olurdu eminim, maalesef biz vakit darlığından yapmıyoruz bunu.

Kasaba içerisinde dolaşırken harika kareler takılıyor objektifimize...

Aşağıdaki tabelası olan otel gibi Sirmione’de epey termal otel var. Çünkü burası aynı zamanda şifalı sulara sahip, kaplıca turizmi ile ünlü.

Ufacık, daracık sokaklardan kıvrılarak yürüyoruz yukarı doğru… Bakın Alplerin eteklerindeyiz şu an... Manzara nefes kesiyor!

Çiçekli balkonları, mis gibi kokan sokaklarıyla sakin bir Ortaçağ kasabası burası. Evlerin dışını kaplamış şahane begonvilleri var, bahardaki kadar canlı değiller belki ama göz dolduruyorlar.

Sonra minik minik el yapımı ürünlerinin satıldığı dükkânlar… Öyle Çin işi ucuz ürünler değil yani ciddi şık ve pahalılar…

Yemek molası verdiğimiz yerde öneri üzerine; biri scamorza peynir soslu içinde domates ve kabak olan bir makarna diğeri mantarlı olan (adı hatırladığım kadarı ile tarlotelli idi maalesef italyanca yazılışı bilmiyorum) 2 makarna sipariş veriyoruz. Mantarlı olanı daha çok beğeniyorum, kendisi İtalya’da yediğim en güzel makarnalar listesine giriyor.

Bir kez daha Alplerin eteklerinden aldığımız görüntüler ile veda ediyoruz masal diyarı Sirmione’ye. Verona’ya kadar geldi iseniz kesinilikle Sirmione'yi es geçmeyiz, pişman olmayacaksınız!