Sakin ve Yeşil Cenevre – 1. Bölüm

İsviçre’ye girdiğiniz gibi sanki yeşilin tonları fazlalaşıyor, bitki örtüsü daha da bir güzelleşiyor. Eğer Fransa tarafından Cenevre’ye tren ile gidecek olursanız bunu çok net fark edebilirsiniz.

Cenevre, İsviçre’nin 2. en kalabalık kentidir. İsviçre 26 kantondan meydana gelen federal bir devlettir.Cenevre, ülkenin en güneybatı ucunda olup, Alpler ve Jura dağları arasında yer almaktadır. Şehir Leman Gölü kıyısında konumlanmıştır.

Kentin içinden geçen 2 tane nehir var; Rhone nehri ve Arve nehri

Cenevre saatçilik sektörünün merkezi olarak gösterilmektedir. Burada Birleşmiş Milletler’e bağlı bir çok kurumun genel merkezi de bulunmaktadır.

Cenevre çok sakin ve temiz bir şehir. Özellikle Leman gölü çevresindeki parklar yorgunluk atmak için bire bir. Bu göl içerisinde “Jet d'eau” diye adlandırılan fıskiye yerden 140 metreye kadar su fırlatma gücü ile dünyanın en güçlü su fıskiyesi olarak geçiyor. Bu göl içerisinde kenarda kurulmuş marinaya bağlanmış yatlar, tekneler ve gölün içerisinde yüzen kuğular ve ördekler kente farklı bir hava katıyor.

Gölün sağ tarafındaki Brunscwick’te Brunscwick dükü 2.Charles’ın mezarı bulunuyor. Mont Blanc Köprüsü'nün sonunda ise İngiliz bahçesi (Jargin Anglais) yer alıyor. Bu bahçe gerçekten çok düzenli. Bahçenin içinde ise dünyaca ünlü ve Cenevre’nin simgesi haline gelmiş olan Çiçek Saati (Flower Clock) bulunuyor. Çiçek Saati 1955 senesinde yapılmış. Her mevsim saatin çiçeklerinin renklerini değiştiriyorlarmış.

Yine İngiliz bahçesi içinde tüm ülkenin 1815’te birleşmesinin sembolü olan Ulusal Anıt bulunmakta.
Sabah erken saatlerde bu parka geldiğim için yürüyüşe çıkmış, koşan bir sürü insan gördüm. Cenevre spora da çok önem veren bir şehir. Alplerin, nehirlerin olması her türlü spora da olanak tanıyor. Kayaktan kanoya, at binmeden raftinge, tenisten bisiklete birçok seçenek mevcut. Bir de Ağustos ayında Leman gölünde yat yarışları düzenleniyormuş. Bu dönem Cenevre’nin en hareketli olduğu dönemlerden biri.

Leman gölünde aynı zamanda sandal ya da kayık kiralayarak ta gezebilirsiniz. Ancak göl o kadar da ufak bir göl değil, çevresi tam 180 kilometre uzunluğunda.

Cenevre’de İngiliz Bahçesi’nin dışında diğer ünlü parkları Bastions Parkı, Eaux Vives Parkı, Rousseau Adası, Alphin Bahçesi ve La Grange Parkı’dır.

Cenevre, gelişmiş ekonomik yapısı, yükselen iş merkezleri olsa da çok yeşil bir şehir. Çevre düzenlemesine çok önem göstermişler. Tam bir düzen şehri.

Buradan sonra eski şehrin merkezine gitmeye karar veriyorum. Eski şehir gölden biraz daha iç kısımda ve biraz daha yüksekte yer alıyor. Eski şehirdeki roman ve gotik tarzda inşa edilmiş olan Saint Peter's Katedrali (Cathédrale de St Pierre) görülmesi gereken yerlerdendir. 157 basamak tırmanarak bu katedralin tepesine çıkıp Cenevre manzarasına doyabilirsiniz. Aynı zamanda 1536-1564 seneleri arasında John Calvin burada vaaz vermiş.

Calvin’in doğumundan 400 sene sonra 1909’da Parc des Bastions'de kurulan Reform Duvarı (Reformation Wall) da görülmeye değerdir. Duvarın ortasında dört ünlü reformistin heykeli vardır; Reform hareketini başlatanlardan Guillaume Farel, reformistlerin lideri Jean Calvin, akademi’nin ilk rektörü olan Theodore de Beze ve İskoçya'da Presbyterianism'i inşa eden John Knox’un heykelleri burada yer almaktadır. Place Bourg du Four’da (eski şehir meydanı) oturup minik kafelerde birer kahve ile yorgunluk atabilirsiniz.

Cenevre tatiliniz boyunca konaklayabileceğiniz şehir merkezindeki Genève Résidence Nations ve Eastwest Hôtel gibi oteller mevcut.