Siena'nın Şehircilik Örneği: Pienza

VAL d’ORCIA 
Sabah erkenden güzel otelimizden ayrılıp Umbria bölgesine doğru ilerlerken manzara enteresan bir şekilde farklılaşıyor, yeşil daha yeşil olurken bizi adeta sarmalıyor ve kucaklayarak büyülüyor. Tüm Toscana’nın yemyeşil olduğunu hep yazdım, ama burası sanırım yemyeşil kelimesinin tam da karşılığıı! Val d’Orcia bölgesinden geçtiğinizin hemen farkına varıyorsunuz. Sanırım bu güzellikleri yaşamak için doğru zaman tam da Mayıs ayı, ama bir kez de sonbaharda gelip sonbahar renklerini yaşamak da oldukça keyifli olabilir. Val d'Orcia’da neredeyse her tepede bir şato, şato otel, hiçbiri de yeni ve modern olmayan tarihi villalar ve eteklerinde son derece muntazam şarap bağlarını görmek mümkün.
 
Bu vadi Siena’nın tarımsal bölgesi, 14 ve 15. yüzyıllarda Sienalı tüccarlar verimli tarım birimleri yaratmak isterken aynı zamanda da göze de hitap etmesini hedeflemişler. Sonuçta dikkatli ve bilinçli bir planlama ve dizayn ile “insan yapımı bir manzara konsepti”nin başlangıcını yaratmışlar. Bu nedenle de bu bölge UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.
 
Her karesinin resmedilmeye değer yemyeşil manzaranın keyfini çıkararak, mis gibi havayı soluyor, yeşilin kokusunu hissederek ilerlerken gözlerimiz de yeşile doyuyor adeta, bir yandan da Pienza tabelalarını izliyoruz.

ŞEHİRCİLİK ÖRNEĞİ: PIENZA
 
Yemyeşil ağaçlar arasında yerleşmiş tarihi evlerin dizildiği daracık sokakların sonunda “eski tarihi şehir” surları karşımıza çıkıveriyor. Büyükçe bir kapıdan sevimli bir sokağa girdiğimiz anda buranın küçücük ama bir o kadar da sevimli olduğunun hemen farkına varıyoruz.
 Rönesans Dönemi şehirciliğinin iyi bir örneği, hatta en iyi planlanmış yerlerden biri olan Pienza kasabasındayız. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki şehir, aynı zamanda da Papa II Pius’un doğum yeri. Tarihi binaların çoğunda halen yaşanıyor ve pencerelerden, balkonlardan sarkan çiçeklerle müthiş, sevimli mi sevimli. Yol boyu kafeler, hediyelik eşya dükkânları ve bu yola açılan daha dar sokaklar… Bütün şehir bu kadar… Daracık sokaklardan birine girdiğimizde ise karşımızdaki kuşbakışı Val d’Orcia nefesleri kesiyor, gerçekten görülmeye değer. Resim yapan biri olarak resmedilecek kadar güzel “pitoresk” olduğunda hemfikirim, tam anlamıyla özen gösterilmiş bu vadiyi biz sadece fotoğraf karelerimize almakla yetiniyor, bir kahve molasından sonra yolumuza devam ediyoruz.