Malta'nın Doğal Güzellikleri

Malta, Orta Akdeniz’de yer alan güzel mi güzel bir ada. Bu adayı güzel kılan o kadar çok neden var ki saymakla bitmez, o yüzden güzellikleri tek tek ele alalım dedik. Tarihi, kültürü, konumu, yemekleri bir yana bu yazımızda Malta’nın doğal güzelliklerinden bahsetmek istiyoruz. İşte karşınızda Malta’nın birbirinden özel doğal güzellikleri!

Malta hakkında detaylı bilgi için www.visitmalta.com'u ziyaret edin!

Comino

Malta ve doğal güzellikleri deyince akla ilk gelenlerden biri Comino’dur. Malta ve Gozo arasında bulunan Comino, küçük bir ada olmasına rağmen hem turistlerin hem de Maltalıların ziyaret etmeyi çok sevdiği destinasyonlar arasında yer alır. Genelde günübirlik turlar için tercih edilen Comino’da yapabileceğiniz aktiviteler arasında neler bulunuyor peki? Dalış, rüzgâr sörfü, kampçılık, yürüyüş ve elbette turkuaz denizde saatlerce yüzüş! Malta’nın bu doğal güzelliği kaçırılmamaya değer bir nokta.

Blue Lagoon (Mavi Lagün)

Turkuaz sular demişken, Malta’nın bir başka güzeline geliyor sıra: Blue Lagoon. Comino Adası’nda bulunan Blue Lagoon, Malta’nın en güzel noktaları arasında bulunuyor. Altın rengi kayaları, uçurumlar arasında kalmış altın kumları ve doğaüstü güzelliğe sahip denizi ile Blue Lagoon, cruise turlarının da uğrak noktası. Yeryüzündeki cennet Blue Lagoon’u denize girmeyecek olsanız bile mutlaka ziyaret etmenizi öneririz. Yazın gidecek ziyaretçiler için de bir öneri yapalım: Oldukça kalabalık olan cennete erken saatlerde gitmenizde fayda var, bizden söylemesi.

Blue Grotto (Mavi Mağara)

Blue Grotto, Malta’nın doğal akvaryumu diyebileceğimiz bir nokta. Adını Capri’de bulunan Grotta Azzurra’yı gören bir İngiliz askerinin verdiği söylenen Blue Grotto, her sene binlerce turisti ağırlıyor ve Malta’da denize girmek için en güzel yerlerden biri olarak görülüyor. 30 metreden daha fazla yüksekliği olan bir mağara ve içindeki turkuaz sular… Oldukça ilginç doğal bir mağara olan Blue Grotto’da taşların çevrelediği bir denizde yüzmek istemez misiniz? Burada çekeceğiniz fotoğrafların da mükemmel çıkacağına eminiz :)

St. Peter’in Havuzu

Malta’nın popüler plajlarından olan Aziz Peter’in Havuzu, adından da anlayabileceğiniz gibi bir havuz. Ama nasıl bir havuz? Başlığımızı hatırlatalım, doğal bir havuz! Kalabalık turistik destinasyonlardan kaçmak isteyen ziyaretçileri Marsaxlokk’a yakın bu havuza alalım. Denizin sakin, suların berrak olduğu Aziz Peter’in Havuzu’nda yapabileceğiniz aktiviteleri de hatırlatalım: Dinlenmek, eğlenmek, şnorkel ile dalmak, ilginç balıklar keşfetmek ve tekrar dinlenmek. Şimdiden iyi tatiller :)

Calypso’nun Mağarası

Malta’nın Gozo Adası’nın en güzel plajlarından biri olan Ramla l-Ħamra’nın yakınındaki Calypso’nun Mağarası’nın; Homeros’un Odesa’sındaki efsane Calypso Adası olduğu düşünülür. Hikâyeye göre Gozo; Homeros’un Ogygia Adası’dır ve bu mağara da güzel peri Calypso’nun Odysseyss’u 7 yıl boyunca aşk esiri olarak tuttuğu yerdir. Hikâye doğru mu yanlış mı bilemeyiz ancak bu mağaranın Malta’nın doğal güzellikleri arasında yer alması gerektiğinden eminiz. Ayrıca buradan manzara da harikadır; yeşil, turuncu ve turkuaz… Oh, şimdiden huzur dolduk.

Dingli Kayalıkları

Deniz ile gökyüzünün birleştiği yer: Dingli Kayaklıkları. Adını Maltalı mimar Tommaso Dingli’den ya da 16. yüzyılda bu çevrede yaşamış Sir Thomas Dingley’den aldığı düşünülen bu kayalıklar – hatta uçurumlar – Malta’nın bir diğer doğal güzelliğidir. Çok fazla kalabalık ile karşılaşmayacağınız Dingli kasabasının içindeki Dingli Kayalıkları, günbatımını izleyebileceğiniz muhteşem noktalardan biridir. Öğlenden Dingli kasabasına gelip St. Mary Magdalene Şapeli’ni ziyaret ettikten sonra akşamüstü yürüyüşü için burayı tercih edebilirsiniz. 252 metre ile adanın en yüksek noktası da yine buradadır, Dingli Kayalıklarını ziyaretinizde yanınızda kalın bir üst bulundurmanızı tavsiye ederiz :)

Fungus Kayası

Adı Mantar Kayası olarak da bilinen Fungus Rock, aslında Malta’da bulunan adalardan yalnızca biridir. 65 metre yüksekliğindeki kaya, Dwejra Körfezi’nin kıyısında bulunur. İlginç görüntüsü ile ilgi çeken bir oluşum olan Fungus Kayası, adını üzerinde yetişen mantardan alır. Anlatılana göre Malta şövalyelerine ait galonların komutanı Gherq is-Sinjur, bir bitki keşfeder. Çiçekli bir bitki olan cynomorium coccineum; bir mantar türüdür. Fungus Kayası da çeşitli tedavilerde kullanılabileceği düşünülen bitkinin yetiştiği yerlerden biridir. 1746 yılında Büyük Usta Pinto (Grand Master Pinto) tedavi edici özellikleri olan bu bitkiyi korumak ister. Fungus Kayası’nı korumak amacıyla kayayı kenarlarından kırar. Kayaya ulaşmak isteyenler de cezalandırılır. 1992 yılında ise kaya bir doğa rezervi ilan edilir ve üzerine tırmanılması yasaklanır. Bu kaya aynı zamanda Malta şövalyelerinin tedaviye olan inancının göstergesi olarak hafızalara kazınır.

Xerri’s Grotto (Xerri’nin Mağarası)

Sırada yeni bir mağara var: Xerri’s Grotto. Xaghra, Gozo’da bulunan Xerri’nin Mağarası, 1924 yılında bir evin altında keşfedilmiştir. Bir evin içinden geçerek ulaşabileceğiniz ilginç mağara, onu keşfeden aile tarafından 2. Dünya Savaşı’nda sığınak olarak kullanılmıştır. Ziyaretçileri için ışıklarla aydınlatılan mağara ilginç sarkıt ve dikitleri ile bilinir ve günümüzde turistlerin uğrak noktalarından biridir. Siz de herhangi bir sokağın içindeki herhangi bir ev olarak gözüken eve girerek mağarayı ziyaret edebilirsiniz.

Ghajn Tuffieha Körfezi

Sıra geldi kayalıklar arasında başka bir cennete. Malta’da oldukça fazla cennetin yansıması gibi köşeler var, Ghajn Tuffieha Körfezi de bunlardan biri. Riviera Plajı olarak da bilinen körfezin bu adı ile de anılmasının sebebi Riviera Hotel’in kalıntılarının körfezin zirvesinde görülebilmesindendir. Kızıl kumlara ve berrak sulara sahip olan körfezde şezlong ve şemsiye kiralama imkânınız da bulunmakla beraber Malta’da günbatımını izleyebileceğiniz güzel noktalardan biridir. 2011 yılında “Kaliteli Plaj” ödülüne layık görülen Ghajn Tuffieha Körfezi, Manikata adlı küçük kasabada bulunur.

Xlendi Plajı, Kayaları ve Mağaraları

Yüksek kayalarla ve görkemli bir manzarayla çevrili bir plajda vaktinizi geçirmek ister misiniz? Ohalde sizi Xlendi Körfezi’ne davet edebiliriz. Oldukça küçük ama ilginç bir kumsal olan Xlendi’nin kendisi gibi ona giden yol da büyüleyicidir. İlginç kayalıklar arasında güzel bir yürüyüş sonrası ulaşabileceğiniz doğal güzelliğin plajı sığ olduğu için çocuklu aileler için de uygundur. Etrafını çevreleyen kayalıklarda şnorkel ile yüzüş deneyimi yaşayabilir ve etrafında yer alan restoranlarda akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz. Yaz-kış ziyaret edebileceğiniz Xlendi’nin sadece manzarası bile orayı sevmenize yeter. Aynı zamanda buradaki Xlendi Kulesi’ni görmenizi de öneririz.