- 1 view
Peterhof Sarayı, Fransa’daki Versay Sarayı’ndan etkilenilerek Rus Çarı Petro tarafından Baltık denizi kıyısına yaptırılmıştır. Baltık Denizi kıyısında, oldukça büyük bir alana kurulmuş olan saray, devasa bahçeleri ve çeşmeleri ile ilgi çekmektedir. 1700'lü yılların başında Mimar Jean Baptiste Le Blond tarafından yapılan sarayın inşasında 5 binden fazla kişinin çalıştırıldığı düşünülmektedir.
Büyük Petro İsveçlilere karşı kazandığı zafer sonrasında bu sarayı yaptırmıştır. Peterhof arayı, muhteşem mimari görkeminin ötesinde yaklaşık 300 yıllık tarihi içinde barındırmaktadır. 650 hektarlık bir alan yayılmış yapıda yazlık evler, çardaklar ve özenle peyzajlanmış bahçeler, havuzlar, görkemli heykeller, bir eşine rastlamanın zor olduğu görkemli çeşmeler gibi birçok dikkat çekici tasarım bulunmaktadır.
Petro’nun hem ‘deli’ hem de ‘büyük’ lakabını neden aldığını sarayı gördüğünüzde anlamak mümkündür. Sarayın önünde bulunan ve Baltık Denizi’ne açılan büyük çeşme, Petro tarafından yapılmış, ortasındaki aslanın ağzını yırtan heykel de Aslan İsveçlileri temsil etmektedir. Ayrıca saray bahçesinde Petro’nun gelen misafirlere şaka amaçlı kurduğu gizli su fıskiyeleri de bulunmaktadır. Saray, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
Saray, iç içe geçmiş kompleksler bütünüdür. Saray bünyesinde Samson Çeşmesi, Ermitaj Köşkü, Marli Sarayı, Petergof Büyük Sarayı, Yukarı Bahçe ve Aşağı Bahçe yer almaktadır. Saray görkemli iç mimari ve dekorasyonu kadar sajip olduğu sanat koleksiyonuyla da büyük bir öneme sahiptir. Dünyanın en büyük saray komplekslerinden biri olan Peterhof Sarayı'nın sadece bahçelerini gezmek bile yarımgününüzü alacaktır. Etkileyici heykeller ve çeşmelerle donatılmış bahçeleri gezerken birden açılan fıskiyelerle ıslanmanız mümkün.
Peterhof Sarayı'nın muhtelif yerlerine dağılmış çeşmeleri, özellikle dikkat çekicidir. Çeşmelerin yanı sıra kimi gizlenmiş kimi açıkta onlarca fıskiye, sarayın yapıldığı dönem düşünülürse oldukça ilginçtir. Çünkü 1700'lerde yapılan fıskiyeler hala çalışmaktadır.
Peterhof Sarayı, 3 asırdan fazla bir zaman diliminde pek çok kez hasar görmüş. En çok tehlikeye düştüğü an ise İkinci Dünya Savaşı zamanıdır. Savaş zamanı Almanların egemenliği atltına giren saray, tam 4 sene boyunca karargah olaak Alman askerlere hizmet vermiş. Ruslar, Almanların ilerlemesini izleyip tehlikeyi önceden anladıkları için saraydaki tüm eşyaları kaçırmışlardır. Yine de Alman kuvvetlerinin saraya verdiği zarar büyük olmuş. Rusya'dan çekilirken Peterhof Sarayı'nı bombalayarak yıkımına sebep olmuşlar. Saray, yeniden yapılarak bugün gördüğümüz halini elde etmiş.
Saray, şehir merkezine uzak konumlanmıştır. Ancak Ermitaj Müzesi önünden kalkan tekneler ile yaklaşık 30 dakikada gidilebilmektedir. Tren ve otobüs ile aktarmalı şekilde de ulaşım mümkündür.