Aydın Gezilecek Yerler

Aydın verimli toprakları, denize yakın oluşu ve kritik konumu nedeniyle yıllar boyu birçok medeniyete kucak açmıştır. Bu durumda da çok fazla tarihî izin günümüze taşınması kaçınılmaz olmuştur. Aydın civarında oldukça fazla antik kent, termal otel, plaj ve doğal alanlar bulunmaktadır. Aydın’a yapılan bir gezi bu yönüyle dolu dolu geçecektir demek yanlış olmayacaktır.

Aydın Gezilecek Yerler

Doğa ve tarih dolu bir gezi planlarken rota çıkarmak istiyorsanız, Bafa Gölü, Kuşadası, Didim, TralleisAntikKenti, AphrodisiasAntikKenti, MiletAntikKenti, kaplıcalar, ArapapıştıKanyonu, Yörük Ali Efe Müzesi, Doğanbey Köyü gibi noktaları da listenize eklemenizi öneririz. Ayrıca rotanız üzerinde karşılaşacağınız büyüklü küçüklü diğer antik kentler ve yörenin ünlü efelerinin müze evlerini de ziyaret edebilirsiniz. Adını andığımız bu yerlerle ilgili detaylı bilgiyi aşağıda bulabilirsiniz.

Bafa Gölü

Ege Bölgesi’nin en büyük gölü olan Bafa Gölü, Aydın’ın yaklaşık olarak 90 kilometre uzağında bulunup, şehir merkezinin güneybatısında yer almaktadır. Bafa Gölü yüzey alanının bir bölümü Muğla ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Eskiden deniz ile bağlantılı olan göl, Menderes Nehri’nin biriktirdiği alüvyonlar ile bugün denizde 17 kilometre daha içeridedir. Kuzeydoğusunda Beşparmak Dağları, güneyinde Labada Dağı bulunmaktadır. Gölün üç tarafı dağlarla, bir tarafı da ovalık bir alanla çevrilidir. Göl dağlardan gelen kaynak suları ile beslenmektedir. Kuş göç yolları olması sebebiyle de ayrıca bir önem taşıyan Bafa Gölü, önemli bir kuş gözlem alanıdır. Civarındaki kayalık alanlarda “boulder” denen kısa kaya tırmanışları da sportif faaliyet olarak yapılmaktadır. Ayrıca gölün içerisinde bulunan küçük adacıklarda çok eski çağlardan kalma kale, kilise ve köy kalıntıları bulunmaktadır. Bu yönü ile de Bafa Gölü arkeolojik, tarihî ve coğrafi olarak eşsiz bir güzelliktir. Aslına bakılırsa Bafa Gölü çok yönlü bir doğa harikası olma özelliği taşımaktadır. Siz de doğanın bize sunduğu bu güzelliği görmek isterseniz Bafa Gölü’nü mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Kuşadası

Kuşadası da tarihi ve doğal zenginlikleri açısından Aydın’a gelmişken görülmesi gereken harika bir yerleşim yeridir. Kuşadası Aydın şehir merkezine 59 kilometre mesafede yer almaktadır. Kara yolu ile yaklaşık olarak 45 dakika, bir saat kadar zamanda ulaşılabilmektedir. Özellikle denize girmekten hoşlanan okuyucularımıza, bahar ve yaz aylarında eşsiz güzellikteki plajlarını ziyaret etmeden gezilerini sonlandırmamalarını öneririz. Kadınlar Plajı, Güvercin Ada Plajı, Sevgi Plajı Kuşadası plajlarının yalnızca birkaçı. Ayrıca Kuşadası merkezinde bir gezinti yaparak, 1600’lü yıllardan kalma Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı ve Güvercinli Ada’yı ziyaret edilebilir. Eski Doğanbey Köyü’nü ziyaret ederek, tarihi dokusunu koruyan bir Rum köyünü ziyaret edebilirsiniz. Her ne kadar İzmir ili sınırları içerisinde de olsa, Kuşadası’na yakın olan Efes Antik Kenti, Meryem Ana Evi ve Şirince gibi popüler tarihi yerleri de gezi rotanıza ekleyebilirsiniz.

Didim

Didim de Aydın şehir merkezinden yaklaşık 100 kilometre ve ortalama 1 buçuk saat uzaklıktadır. Özellikle deniz seven tatilcilerin Aydın’a gelmişken uğramaları gereken ikinci adres de Didim’dir. Bölgenin en meşhuru olan Altınkum Plajı berraklığı ve zemin yapısının kum özelliği ile en çok tercih edilen plajlardandır. Didim’de deniz turizminin yanı sıra tarihi olarak da yüksek önemliliğe sahip eserler yer almaktadır. MÖ 1500’lü yıllarda volkanik bir patlama sonucu oluşan ve zemininde hala küllere rastlanan ve belli dönemlerde denizden yürüyerek geçilebilen Saplı Ada, Roma döneminden kalma Faustina Hamamı ve Apollon Tapınağı Didim güzelliklerinin yalnızca birkaçı. Özellikle Apollon Tapınağı MÖ 8. yüzyıla dayanan tarihi ve mimarisi ile dünyanın antik çağlardan kalma en büyük 3. tapınağı olma özelliğini taşımaktadır. Baktığı kişileri taşa dönüştürdüğü iddia edilen meşhur Medusa heykeli de Apollon Tapınağı’nda yer almaktadır.

Tralleis Antik Kenti

Aydın’ın kuzeyinde, şehir merkezinden 1 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Tralleis Antik Kenti ya da Üç Gözler Antik Kenti olarak da bilinmektedir. Dünyanın en eski antik kentlerinden biri olma özelliğini taşır. Argoslular ve Tralleisliler tarafından kuruluştur. Günümüze ulaşan tek yapı, ikinci yüzyılda yapılan antik çağda eğitim, kültür ve spor açısından önemli bir yere sahip olan gymnasium’a ait olan bir kalıntıdır: Üç Gözler. Kentin diğer yapıları arasında ise Roma dönemine ait agora, hamam, tiyatro bulunur. İlk çağlarda bölgede üretilen kızıl renkli çanak ve çömlekler ile deriler ünlüdür. Ayrıca heykelcilik ile ilgilenenlerin özellikle ilgisini çeken, dünya heykelcilik dünyasında ünlü olan Farnese Boğazı ve Genç Atlet adı verilmiş olan heykeller de buradan çıkmıştır.

Aphrodisias Antik Kenti

Aydın ili, Karacasu ilçesinin Geyre mahallesi sınırları içerisinde kalan büyük bir antik kenttir. Menderes Nehri’nin bir kolu olan Dandalaz o eski dönem adıyla, Morsynus Çayı yakınlarına kurulmuştur. MÖ 6. yüzyılda köy olarak oluşmuş ve MÖ 2. yüzyılda şehirleşme açısından oldukça büyüyerek kent devleti yani polis olarak anılmaya başlamıştır. Genç Helenistik Dönem’den Roma ve Bizans Dönemi’ne kadar süren dönemden çeşitli izler bulunmaktadır. Bölgeye çok yakın olan mermer ocakları kentin yapısını da etkilemiştir. Dönem halkının zenginlik kaynağı olan mermer ocakları, şehrin mimarisine ve heykelcilikte özgün ve başarılı örnekler vermelerine katkı sağlamıştır. Mermer oyması mimari örnekler ve heykeller yoğun bir şekilde kullanılmıştır. 2017 yılında ise Antik Kent ve mermer ocakları ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmiştir.

Milet Antik Kenti

miletus-1609509_960_720.jpg

Aydın’ın Didim ilçesi sınırlarında yer alan bir antik şehirdir. Efes Antik Kenti gibi Milet Antik Kenti de kurulduğu dönemde bir liman şehriydi. Büyük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlar ile liman zamanla dolmuştur. Böylelikle zaman içerisinde denizden gittikçe uzaklaşmıştır. MÖ 38’de metropol düzeyine ulaşacak kadar büyümüştür. MS 3. yüzyılda dolan liman bölgesi bataklığa dönüşmüş ve sıtma hastalığı yaygınlaşmıştır. Sıtmanın yayılması ile kent terkedilmeye başlamıştır. Kentin en çarpıcı eseri 15.000 kişi kapasiteli Roma yapısı tiyatrodur. Tiyatronun yanı sıra hamamlar, agora, tapınak gibi birçok tarihi yapı bulunmaktadır. Ayrıca ızgara adı verilen plan tipi de burada uygulanmıştır. Tarihin önemli bilim ve felsefe insanları da buradan yaşamıştır.

Kaplıcalar

Yer kürenin onlarca, yüzlerce kilometre altından çıkarak bizlere ulaşan kaynak sularına Aydın civarında bolca rastlanmaktadır. Farklı sıcaklıklarda ve farklı içeriklerle bölgede çokça kaplıca tesisi vardır. Mevcut sıcaklıkları ve içerdikleri mineraller ve diğer bileşenlerle hastalık tedavileri, belirtilerin hafiflemesi ve sağlıklı kalmak gibi farklı amaçlarla ziyaret edilen kaplıcalar Germencik, Davutlar, Buharkent, İmamköy, Söke, Ortakçı gibi farklı bölgelere yayılmış biçimdedir. Kaynakların olduğu bu bölgelere termal tesisler kurulmuştur. Bu farklı bölgelerdeki tesisler de konaklamalı ve ya günü birlik ziyarete açık olmakla birlikte bazı tesisler her iki şekilde de hizmet vermektedir. Bazı tesislerde doktor kontrolünde kürler ve tedaviler uygulanmaktadır. Aydın’da kaplıca ziyaretinde bulunmak isterseniz öncesinde de hekiminize danışmanızı, neye ihtiyacınız olduğunu doğru bir şekilde saptamanızı öneririz. Zira bölgede farklı özellik ve ısılarda kaplıcalar olduğunu söylemiştik.

Arapapıştı Kanyonu

Aydın’ın Bozdoğan ilçesi sınırlarında yer alan Kemer Barajı’na ait bir akarsu kolunda yer almaktadır. Arapapıştı Kanyonu, tarihin ve doğanın iç içe olduğu, mavi ve yeşilin harika bütünlüğünde zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacağınız 6 kilometrelik harika bir kanyon. 30 Nisan 2017 tarihinde ziyarete açılmış. Tarihi çok eski dönemlere dayansa da popülerliğini yeni kazandığını söyleyebiliriz. Kemer Barajı’nın sularının çekilmesiyle, MÖ 5. yüzyıldan kalma olduğu tahmin edilen bir anıt mezarın ortaya çıkması ile de kanyonun önemi başka bir boyut kazanmıştır. Ayrıca civarda kale ve manastır kalıntıları da bulunmaktadır. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin işletmesindeki 2 adet tekne ile kanyonu gezmek ve bu tarih ve doğa harikası kanyonun keyfini çıkarmak, çevredeki tarihi ve doğal güzellikleri gözlemlemek mümkün olduğu gibi, civardaki doğa yürüyüşü rotalarında dolaşmak da başka bir alternatif olacaktır. Belediye bölge için bir rehber yayınlama çalışması içerisindedir.

Yörük Ali Efe Müzesi

Aydın, İzmir ve Muğla bölgesi efeler ve zeybekler diyarı olarak bilinir. Efeler, zeybeklerin başıdır. Onlar bozuk düzene kafa tutan, bununla savaşan, hak ve adalet peşinde koşan, zaman zaman otoriteyle karşı karşıya gelse de vatan ve millet için çalışmış kahramanlardır. Kadınıyla erkeğiyle Aydın ve civarında yaşamış çok fazla efe ve zeybek vardır. Onların en bilinenlerinden birisi de Yörük Ali Efe’dir. Düşmana ilk darbeyi vurarak ilerlemesini durduran, Aydın’ı uzun süre savunan efedir. Yörük Ali Efe’nin Kurtuluş Savaşı’ndan döndükten sonra Yenipazar’da yaşadığı evi günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. 1980 yılında tamamen yanan ev, Kültür Bakanlığı’nın restorasyonundan sonra 2001 yılından beri müze olarak hizmet vermektedir. Müze evin bahçesinde Yörük Ali Efe’nin bir heykeli ve buraya taşınmış olan mezarı da bulunmaktadır. Müzede Yörük Ali Efe’nin şahsi eşyalarının yanı sıra bir etnografya bölümü de bulunmaktadır.

Doğanbey Köyü

Aydın’ın Söke ilçesine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan tarihî bir köydür. Köyün ve yakın çevresinin tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Ama bu köyü görülmeye değer yapan konu, köyün sakinliği, doğası ve mimarisidir. Terkedilmiş gibi görünse de az sayıda insanın hala yaşamını sürdürdüğü köy, Osmanlı döneminde Rum vatandaşların yaşadığı bir yerdi. Doğanbey Köyü 1923 yılında çıkan mübadele yasası ile Rum ev sahiplerini yolcu etmiş. Yine aynı sebepten, aynı yıl içerisinde Selanik’ten gelen Türk vatandaşlarına yurt olmuş. Zamanla tarım alanlarının yetmemesi ile denize doğru 2 kilometre uzağa Yeni Doğanbey Köyü kurulmuştur. Restore edilmiş binaları, Arnavut kaldırımlı yolları, yemyeşil bahçeleri ve sokakları ile adeta bir açık hava müzesini andırmaktadır. Rum ve Osmanlı mimarisinin özgün örneklerini görebileceğiniz bu köy adeta bir doğa terapisi etkisi bırakacaktır. Eski Doğanbey Köyü’nde yalnızca bir tane kafe vardır. Onun dışındaki tüm yeme, içme ve alışveriş planlarınız için civardaki diğer yerleşim yerlerini değerlendirmeniz gerekecektir.