Ege Bölgesi’nin saklı cennetlerinden biri olan Karaburun; denizi, havası, yemekleri ve dinginliği ile görenleri kendisine hayran bırakır. İzmir’in en küçük ilçesi olan Karaburun doğallığı bozulmamış nadir yerleşim yerlerinden biridir. İlçe merkezi Kaza, İskele, Bodrum ve Burgaz Arkası olmak üzere dört ana kısma ayrılmıştır. Karaburun’da yaklaşık 9.800 kişi yaşamakta olup yazın İzmir ve civar ilçelerden gelen tatilcileri ağırlamaktadır. İzmir’e 105 kilometre uzaklıkta olan Karaburun; Çeşme ve Foça ile de komşudur. Karaburun Yarımadası’nın kuzeydoğusunda yer alan ilçe turizme açılmadığı için bakir kalmıştır. Engebeli yapısı nedeniyle keskin virajlı yollara sahip olan Karaburun’a özel aracınızla gelebileceğiniz gibi İzmir Üçkuyular semtinden kalkan otobüs ve minibüsler ile ortalama iki saatte ulaşabilirsiniz. Karaburun Yarımadası’nın bitki örtüsü çeşitliliği de oldukça zengindir.
%75’inin maki ve ormanlardan oluştuğu yarımadada yüzlerce şifalı ot ve bitki de yetişmektedir. Uzmanlar tarafından yapılan bilimsel araştırmalarda Karaburun Yarımadası’nda yaklaşık 255 cinse ait 384 bitki türünün olduğu belirtilmektedir. Sütleğen, gelincik otu, kantaron ve ada soğanı Karaburun ve çevresinde sıkça görülen şifalı otlar arasındadır. Karaburun’un denizi de farklı türlerde balık ve deniz canlılarına ev sahipliği yapmaktadır. Yılın hangi döneminde gelirseniz taptaze balıkları deneme şansı bulabileceğiniz Karaburun’un kaya barbunu ve kefali oldukça ünlüdür. Dağlık yapısı nedeniyle tarım arazileri kısıtlı olsa da ilçede narenciye ve sebze üretimi giderek yaygınlaşmaktadır. Eski dönemlerde bağcılık yaygın olarak yapılmakla birlikte günümüzde unutulmaya yüz tutmuştur. Karaburun’da yetişen tarım ürünlerinin hemen hepsi organiktir. Hurma zeytini, enginarı, mandalina ve üzümünün tadına doyum olmaz. Özellikle zeytin dalında tatlılaşan hurma zeytini sadece Karaburun ve çevresinde yetişmektedir. Hurma zeytininden elde edilen zeytinyağı ise hem kahvaltılara hem de yemeklere lezzet katar.
Karaburun’a kış aylarında gelirseniz göz ziyafeti yaşamaya hazır olun. Doğanın tüm cömertliğini gözler önüne serdiği Karaburun nergis mevsiminde bambaşka bir havaya bürünür. Aralık ayından itibaren çiçeklenmeye başlayan nergis tarlaları şubat sonuna kadar seyrine doyum olmayan manzaralar sunmaktadır. Dağlık arazilerin fazla olması nedeniyle yörede yaşayan halkın bir kısmı hayvancılık ile uğraşmaktadır. Özellikle keçi yetiştiriciliğinin yaygın olduğu Karaburun’da keçi sütünden yapılan kopanisti peyniri, kelle peyniri, sepet peyniri ve tulum peynirini mutlaka denemenizi tavsiye ederiz.
İzmir ve çevresinin en temiz denizine sahip olan Karaburun plajlarının hemen hepsi mavi bayrak ödüllüdür. İncirlikoy Akvaryum Plajı Türkiye’nin 10 mavi bayraklı plajı arasında yer almaktadır. Suyu biraz soğuk olsa da cam gibi suyu ile gün boyu yüzmenin tadına varabileceğiniz koy hafta içleri oldukça sakin oluyor. Karaburun Belediyesi tarafından işletilen kafeteryada karnınızı doyurabilir, her türlü ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Karaburun’da denize girebileceğiniz diğer bir bölge ise Bodrum’dur. Kuyucak ve Bodrum plajları her daim çarşaf gibi denizi ile meşhurdur. Rüzgâr almayan her iki koy sakinlik arayanlar için en ideal adresler arasındadır. Karaburun merkezde yer alan Mimoza Koyu ilçede en çok tercih edilen koylardan biridir. Hafta sonları İzmir ve çevresinden günübirlik gelen tatilcilerin yoğunluğu olsa da hafta içi çok daha sakindir. Denizi taşlık ve pırıl pırıl olan Mimoza Koyu ile birlikte Dolungaz da ilçede keşfetmeniz gereken koylardan biridir. Merkezden Bozköy istikametine doğru giderken karşınıza çıkacak olan Dolungaz tabelasına sapıp harika bir deniz manzarası ile büyülenmeye hazır olun! Daha çok kampçıların ilgi gösterdiği Dolungaz’da keyifli bir çadır tatili yapabilir, sabah uyanır uyanmaz denize girerek güne başlayabilirsiniz. Denize girmek için farklı alternatifler arıyorsanız Hamzabükü ve Badembükü’nü de listenize eklemenizi öneriyoruz.
Tatil anlayışı sakinlik ve huzur olanları mest edecek güzelliklere sahip olan Karaburun yılın dört mevsimi ziyaret edilebilecek yerlerden biridir. Karaburun sadece deniz, kum, güneş üçlüsünden ibaret değil elbette. İskele Caddesi’nde sıralanan salaş balıkçılarda karnınızı doyurabilir, Rum köyleri ve zengin tarihî birikimleriyle öne çıkan Mordoğan’ı ziyaret edebilir, Balıklıova’ya uğrayıp meşhur un kurabiyelerini tadabilirsiniz. Karaburun’da birkaç gün de olsa vakit geçirdikten sonra kendinizi tamamen yenilenmiş hissedeceğinizden emin olabilirsiniz.
Tanıtım Videosu:
