İç Anadolu Bölgesi’nin güneydoğusunda, Orta Kızılırmak Bölümü’nde yer alan Niğde zengin bir tarihi geçmişe sahiptir. Antik adı Nahita ya da Nakita olarak bilinen Niğde’nin geçmişi MÖ 600’lü yıllara dayanmaktadır. Hititler, Asurlar, Frigler, Medler, Persler, Romalılar, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapan Niğde köklü kültürel geçmişi ile öne çıkan şehirlerimizden biridir. Paleolitik Çağ’dan günümüze kesintisiz yerleşim yeri olan Niğde’nin antik tarihine dair bilgilere Bahçeli Köşk Höyüğü, Altunhisar Pınarbaşı Höyüğü, Divaralı Höyüğü kazılarından ulaşılmıştır. Niğde’de yerleşik yaşamın günümüzden on bin yıl öncesine kadar dayandığı tahmin edilmektedir. Asur ve Hitit dönemine ait yazılı belgelerde MÖ 1800’lü yıllardan itibaren 1.000 yıl süreyle bölgede Hititlerin hâkim olduğu belirlenmiştir. MÖ 710 yılında Asurluların Hitit egemenliğine son vermesi ile bölge önce Asurlulara sonra Friglere geçmiştir. MS 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Niğde Bizans yönetimine girmiş, 1071 tarihinde Türklerin Anadolu’ya hâkim olması ile Niğde 1308 yılına dek Selçuklu egemenliğine girmiş, 1470 yılından itibaren Osmanlı Devleti hâkim olmuştur.
2017 nüfus verilerine göre Niğde’de 352.727 kişi yaşamaktadır. Niğde merkez başta olmak üzere Bor, Çiftlik, Ulukışla, Çamardı ve Altunhisar adında 6 ilçesi bulunan Niğde nüfusunun %77’si şehirde yaşamaktadır. Niğde’nin yüz ölçümü 7.234 kilometrekaredir. Kayseri, Aksaray, Konya, Nevşehir illeri ile komşu olan Niğde’de yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı olan karasal iklim hâkimdir. Kışın yağışlar kar şeklinde olurken ilkbahar yağmurları nisan ve mayıs ayında sıkça gözlemlenir. Yazın yaklaşık 30 gün sıcaklık 30 derecenin üzerinde seyreder.
Niğde’nin güney ve güneydoğusunu Toros Dağları’nı oluşturan Bolkar Dağları kaplarken Niğde - Adana il sınırında Aladağlar yer almaktadır. 3.374 metre yüksekliğindeki Demirkazık Tepesi ilin en yüksek yeridir. Aksaray ve Niğde arasında Hasandağı ve Melendiz Dağı bulunmaktadır. Misli, Melendiz ve Bor ovaları şehirdeki verimli ovalar arasındadır. İl topraklarının geneli bozkır görünümündedir, bu nedenle orman varlığı yok denecek kadar azdır. Aladağların eteklerinde meşe, çam ve gürbudak ağaçlarına rastlanır. Toprakların yarısına yakını ekili-dikili alanlardan oluşmaktadır.
Niğde ilinin ekonomisi tarıma dayanmaktadır. Nüfusun büyük bir kısmı tarım ile geçinmektedir. Anadolu’nunbuğday ambarı olarak bilinen Niğde’de elma ve patates üretimi oldukça yüksektir. Elma üretiminde Türkiye’de üçüncü sırada yer alan Niğde tatlı, sulu ve güzel kokulu misket elması ile ünlüdür. Bor, Çamardı ve Kemerhisar’da geniş elma bahçeleri bulunmaktadır. Patates üretiminde de ülkemizde ilk sıralarda yer alan Niğde’de baklagiller, sarımsak, ayçiçeği ve şekerpancarı yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Bağcılığın da geniş yer tuttuğu Niğde’de üzüm yetiştiriciliği son yıllarda giderek artış göstermektedir. Maden varlığı bakımından oldukça zengin sayılan Niğde’de demir, cıva, çinko, kükürt, altın, gümüş, alçıtaşı rezervleri bulunmaktadır. 1980 yılından sonra sanayisi büyük ölçüde gelişen Niğde ilinde günümüzde elliden fazla sanayi kuruluşu yer almaktadır. Çimento, şeker, un, peynir, tereyağı, halı, tuğla fabrikaları bunlardan birkaçıdır.
Geleneksel el sanatları geçmişten günümüze Niğde ilinde önemli bir yere sahiptir. El dokuması halıların üretim merkezi olan Niğde bu konuda dünyada da önemli bir yere sahiptir. Niğde’de üretilen halıların büyük bir kısmı yurt dışından alıcı bulmaktadır. Bor, Maden, Ulukışla ve Melendiz çevresini gezerseniz el dokuma halıları yakından inceleyebilir, sevdiklerinize hediye olarak satın alabilirsiniz.
Geçmişte onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Niğde tarihî yapıları ile İç Anadolu’nun görülmeye değer şehirlerinden biridir. Yörede yapılan kazılar sonucu gün yüzüne çıkartılan tarihî eserlerin sergilendiği Niğde Müzesi zengin arkeolojik eserleri ile 2003 yılında Avrupa’da yılın müzesi olmaya aday gösterilmiştir. Gümüşler Manastırı, Gönlüdağ ve Tyana Ören Yeri, Selçuklu Dönemi’nden miras kalan Alaaddin Cami, İlhanlı Dönemi’nin eserlerinden Sungurbey Camii ve Niğde Kalesi şehirde görmeniz gereken tarihî yapılar arasındadır. Yürüyüş parkurları, tırmanış alanları ve yemyeşil doğası ile Aladağlar Milli Parkı bahar ve yaz aylarında Niğde’ye yolunuz düşerse uğrayabileceğiniz en güzel yerlerden biridir. Niğde kaplıcalar ve şifalı suları ile de oldukça meşhurdur. Özellikle Çiftehan ve Kemerhisar’daki şifalı sular romatizma ve cilt hastalıkları başta olmak üzere birçok rahatsızlığa iyi geldiği için her yıl binlerce kişiyi tedavi amaçlı ağırlamaktadır. Kapadokya bölgesinin en güzel şehirlerinden biri olan Niğde’ye en az iki gün ayırarak kültür gezisi yapabilir, kaplıcalarında sağlık bulabilirsiniz.
Tanıtım Videosu: