Kavala Gezilecek Yerler


 

Köklü bir geçmişe sahip olan Kavala şehri, ziyaretçileri için pek çok gezilecek yer vaad ediyor. Antik kentlerden kalelere, hareketli caddelerden müzelere kadar Kavala'da keşfedecek ve öğrenecek çok şey var.

Bizans Kalesi

Kavala şehrinin tarihi merkezi, zirvesinde bir Bizans kalesinin yükseldiği sarp bir yarımadanın eteklerinde yer almaktadır. Burası eski güzel evleri, dar sokakları ve Ege Denizi manzarası ile ziyaretçilerin en çok rağbet ettiği alanlardan biridir. Ve nefes kesici manzarası ile Bizans Kalesi, işte bu önemli merkezin tepesinde yer almaktadır.

Kale, sahip olduğu konumu ile Kavala şehrini seyretmek için en uygun noktalardan biridir. Bizans Kalesi’ne araç ile ulaşım mümkündür. Fakat şehrin tarihi mahallesini de gezebilmek için pek çok kişi yürüyerek gitmeyi tercih etmektedir. Şehrin liman bölgesinden yaklaşık 20 dakikalık keyifli bir yürüyüş ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Kalenin en büyük bölümü 15. yüzyılın ilk çeyreğinde, 1391 yılında yıkılan Christoupolis’in Bizans Akropolü’nün yerine inşa edilmiştir. 1700’lü yıllarda hapis ve sürgün yeri olarak da kullanılmıştır. Denize doğru uzanan kale, ziyaretçilerine muhteşem bir görüntü sunmaktadır. Günümüzde kalenin birçok duvarı hâlâ ayaktadır. Ayrıca zindan kısmı da gezilebilmektedir. Kale içindeki cumbalı Türk evlerinin büyük bir kısmı günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.

Uygun ve gerekli müdahalelerin ardından Akropol ise şimdilerde Kavala halkı için bir dinlenme yeri olarak kullanılmaktadır. Bugün, aynı zamanda açık hava tiyatrosu olarak birçok müzikal etkinliğe, tiyatro ve dans gösterilerine sahne olmaktadır. Bünyesinde ayrıca turistlerin hediyelik eşya satın alabileceği ya da yiyecek içecek alabileceği alanlar da yer almaktadır.

Filippi Antik Kenti

Filippi Antik Kenti, Kavala şehrinin 15 kilometre uzağında, Krinides bölgesinde yer almaktadır. Bölgenin en önemli tarihi yerlerinden biri olan Filippi, UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır.

Bu antik kent, kuzey Yunanistan’da bir yüzyıldan fazla süren arkeoloji kazılarının sonucu olarak ışığa çıkan en önemli ve kapsamlı arkeoloji sitelerinden biridir. Kazılara 20. yüzyılın başında Birinci Dünya Savaşı’nın çalkantılı yıllarında Atina Fransız Okulu’nun araştırmacıları tarafından başlanmıştır. İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra ivme kazanan araştırmalara Yunan Arkeoloji Kurumu, Atina Arkeoloji Derneği ve Yunanistan Aristotelis Üniversitesi tarafından günümüze kadar devam edilmiştir.

Bugün burada, M.Ö. 356 yılında II. Philip tarafından kentin yeniden kuruluş yıllarına ve Philippi muharebesinden (MÖ 42) sonra Roma’nın yükselişi dönemine ait anıtlar, Erken Hristiyanlık döneminde (MS 4-6. yüzyıllar) Aziz Pavlos’un şehre gelişi ve Avrupa’daki ilk Hristiyan cemaatinin kuruluşu ile bağlantılı olan görkemli bazilikalar ve merkezi planlı binalar görülebilmektedir.

Bu zengin anıt varlığı, birleşik ve kolayca tanınabilir bir Geç Antik Dönem kentsel peyzajı, bir “Helen polisi”nin, bir Roma “Colonia augustası”nın ve bir Hristiyan hac merkezinin üst üste bindiği bir tablo oluşturmaktadır.

Burada her yıl şehrin en önemli festivallerinden biri olan Filippi Festivali de düzenlenmektedir. Bünyesinde yer alan amfi tiyatroda her yaz döneminde pek çok müzikal ve tiyatro eseri sahne almaktadır.

İmaret

Yunanistan'ın Kavala kentinde, 19. yüzyıldan kalma tarihi bir Osmanlı eseridir İmaret. Kavala şehrinin tarihi merkezinin zirvesindeki Bizans Kalesi’nde yer alır. Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırılan, zamanında medrese, mektep ve aşevi olarak kullanılan muhteşem bir yapıdır. 

3500 metre karelik alanı işgal eden Panayia içinde, Old City batı tarafındadır. Osmanlı imparatorluğu’nun son dönemlerinde, 1817’de yapılan bina kompleksi “külliye” şeklindedir. Külliyede bir dini okul, sosyal ve eğitim hizmeti veren yerler vardır. Bunlar iki medrese, iki mescit, imaret, mektep, ofis ve yatakhanelerdir. 1858 yılı sonrasında, buradaki vakıf zararlı kabul edilmiş, eğitim ve hayır amaçlı statü değiştirilmiştir. 1923 yılına kadar burada mültecilerin yaşadığı bir dini okul olarak çalışma devam etmiştir. 1967 yılından sonra ise çöküş dönemine girilmiş ve ardından 22 ay süren bir restorasyon çalışması yapılmıştır. Ancak sonrasında kendi haline bırakılmıştır.

Ancak İzmir kökenli tütün tüccarı Kavalalı ünlü işkadını Anna Misirlian'ın maddi ve manevi katkıları ile burası günümüzde lüks ve şık bir otel olarak kullanılmaktadır. Yunanistan’ın en değerli otellerinden sayılmaktadır. Otele isim verilirken de aslına sadık kalınarak İmaret adı verilmiş. Her bir kurşun kubbesinin altında, ayrı ebatta ve birbirine benzemeyen 26 ayrı odasıyla bugün yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.

Otel müşterisi olmasanız bile bu 18 kubbeli yapının görüntüsü, dışarıdan da muhteşem.

Kavala Arkeoloji Müzesi

Yunanistan’ın en önemli müzelerinden biri olan Kavala Arkeoloji Müzesi’nin tarihi, bölgede arkeolojik hizmetlerle beraber 1934 yılında başlamıştır. G. Bakalakis’in küratörlüğünde şekillenen ilk koleksiyon 1935 yılında bir neo-klasik yapı olan “Faliro”ya taşınmıştır. Almanlar ve Bulgarlar tarafından Kavala’nın işgal edilmesi sırasında müze yağmalanmış, son yıllarda ise büyük değişiklikler geçirmiştir.

Günümüzdeki hali, 196-1964 yıllarında Selanik Aristoteles Üniversitesi Mühendislik Fakültesi profesörü D. Fatouros ve G. Triantafilidis tarafından yapılmıştır. Kavala Arkeoloji Müzesi, şehir merkezindeki Faliro Parkı’ndadır. Sergilenen buluntular arasında neolitik döneme ve bakır dönemine ait taş ve kilden objeler bulunmaktadır. Dikili Taş yerleşim merkezine ait tüm buluntular da bu müzede sergilenmektedir. Ayrıca özel bir salonda Bakire Athena tapınağı kalıntıları (İon başlı sütunlar), antik ve klasik heykelcikler ve siyah figürlü vazolar gibi Neapolis’ten buluntular ile Antik Amfipoli’den gelen buluntular sergilenmektedir.

Birinci katta sergilenenler özellikle İsimis, Galipsos ve Avdira nekropolleri olmak üzere tüm Trakya bölgesindendir. Müzede ayrıca prehistorik buluntu, Neapolis kazılarından buluntu, Amfipolis’ten buluntu koleksiyonları da mevcuttur.

Müze, 1999-2000 yılları arasında yeniden renove edilerek genişletilmiş ve sergi alanları ile koleksiyonu iyileştirilmiştir.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Evi

Kavala, tarih kitaplarında sıkça rastladığımız Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın 1769 yılında doğduğu yerdir. Tarihte önemli bir yere sahip olan paşanın evi, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

1720 yılında inşa edilen bina çok iyi bir şekilde korunmuştur. Evin dışında büyük bir bahçe yer almaktadır. Bu bahçe şimdilerde müze ziyaretçileri için kafe ve restoran olarak kullanılmaktadır. Makedonya mimarisi örneği olan bu güzel ev, Mısır Devleti’nin vakıf malı olarak kayıtlara geçmiş durumdadır. Konak, zemin ve birinci kat olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın evinin yanında bir de, Yunan heykeltıraş Dimitriadis tarafından bronzdan yapılmış at üstünde kılıcını kınına sokarken tasvir edilmiş bir heykeli bulunmaktadır. Heykel 1940 yılında açılmıştır. 

Dönemin Mısır valisi, Kavalalı Mehmet Ali Paşa (1769-1849), Mısır valisi, Kavalalılar Hanedanı'nın da kurucusudur. Mısır ve Sudan'ın ilk hidividir. Osmanlı Devleti'ne karşı başarıyla sonuçlanan bir isyan çıkarmıştır. Her ne kadar Osmanlılara bağlıymış gibi görünse de, o dönem, Sudan, Mısır, Filistin, Lübnan ve Suriye'nin gerçek hükümdarı olarak kabul edilmiş ve 150 yıl boyunca hanedanı tarafından bu topraklar yönetilmiştir.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa bugünkü Yunanistan'ın Kavala şehrinde dünyaya gelmiştir. Arnavut kökenli olduğu iddia edilse de ataları toprak meselesinden dolayı Konya'dan Kavala'ya göç etmiştir. Mehmet Ali Paşa, babası İbrahim Ağa'nın 17 çocuğundan hayatta kalan tek çocuğu olmuştur.

Tütün Müzesi

Kavala Tütün Müzesi tematik bir müzedir, tütün üretiminde kullanılan birçok materyal burada sergilenmektedir. Müze tütün ile ilgili aklınıza gelecek her türlü envantere ve belgeye sahiptir. Hem tarihi hem de eğlenceli olan bu müze Kavala’nın en çok ilgi gören yerlerindendir.

19’ncu yüzyılda başlayan tütün yetiştiriciliği, 150 yıl boyunca Kavala şehrinin de tarihinin vazgeçilmez bir parçası olmuştur. O dönemde burada 160 tütün deposu kurulmuş ve 1918 yılından itibaren şehirde 50 tütün şirketi işletilmiştir. Ancak 1929 yılında patlak veren dünya ekonomik krizi, tütün endüstrisinde büyük bir düşüş yaratmıştır. Tütün müzesi, Kavala tütün endüstrisinin tarihini anlatan ilginç bir müzedir ve sergilerde tütünle ilgili araçlar, fotoğraflar ve nadir belgeler bulunmaktadır. Unutulmaya yüz tutan klasik tütün işleme tekniği tüm Avrupa'da sadece bu müzede varlığını sürdürebilmektedir. Bunun yanı sıra gerek kütüphanesi, gerekse dijital malzemeleri ile araştırmacılara da kapılarını sonuna dek açan müze, bu bilgilerin arşivlerde ve akademisyen çevrelerle sınırlı kalması ile yetinmemiş adeta bilgiyi yeniden üreterek yaşamasını sağlamıştır.

Kıbrıs Caddesi

Tarihi bir şehir olan Kavala’nın en güzel ve mutlaka görülmesi gereken turistik caddelerinden biridir Kıbrıs Caddesi. Pek çok turistik ilgi noktasına buradan ulaşım mümkündür.

Yürürken caddenin sağ tarafında Lazarist Manastırı, Wix Mansion, Belediye Binası, Büyük Belediye Kütüphanesi, Tokou Konağı ve Belediye Folklor Müzesi görülebilmektedir.

Sol tarafta ise Fallen Memorial, Belediye Bahçesi ve II. Dünya savaşında ölen Yunanlı askerlerin anısına yapılan özgürlük anıtı yer almaktadır.