Merhabalar İngiltere'nin sahil şehirlerinden biri olan Brighton'dan bahsedeceğim sizlere... Başta şunu söylemeliyim ki (benim için) bir Londra değil. Çünkü Londra'da başkent olmanın verdiği istediğinize ulaşma durumu var. Daha gelişmiş gibi geliyor bana. Ama tatil mekanı gibi yerleri sevenler için ideal bir yer Brighton.
Sahilde Biraz Deniz Havası Aldık
Deniz kenarına kurulu, eğlencesi bol bir şehir. Sanki Ayvalık ile Antalya'yı karıştırıp bu şehri elde etmişler : ) Bu saydığım tatil beldelerinden tek farkı var; o da iklimi. Ağustos'un başında gitmeme rağmen yağış vardı ama malum İngiltere iklimi belli olmuyor biraz yağmur, biraz güneş, sonra yine yağmur : ) Ama gariptir ben ve arkadaşlarım montla dolaşırken mayo ile denize giren çocuklar vardı. Herhalde o iklime alışık olmanın verdiği bir rahatlıktı bu, çözemedim : ) Ayrıca deniz demişken sahil kenarındaki yiyecek-içecek işletmelerine de hayran kalacağınızı düşünmekteyim. Şimdi kim sevmez ki denize karşı bir şeyler yiyip-içmeyi... Birazcık rüzgara maruz kalsanız da olsun tertemiz deniz havası alacaksınız. Unutmadan! Marinadaki lunaparka uğramadan sakın Brighton'dan ayrılmayın.
Şehir Merkezinde Alışveriş Yaptık ve Tarihi Yerlerini Gezdik
Şimdi deniz kısmından biraz iç kısımlarına gidelim... İç kısımlarda da mağazalar, pastaneler mevcut. Özellikle pastanelerindeki pastalar muhteşem görünüyor. Merkezde bir tane alışveriş merkezi var (büyüklüğü idare eder). Oradan da alışveriş yapabilirsiniz. Brighton merkezde fiyatlar biraz tuzlu yalnız bunu da atlamayayım : ) ama hediyelik eşya alanında biraz tuzlu. Onun dışında ucuza kıyafet bile bulabilirsiniz. Giyim konusunda çok uçuk olmayan mağazalar da var.
Brighton'un tarihi yerlerini de unutmamak lazım. Mesela Brighton Museum ilk aklıma gelen... Müzelerin içine girip tek tek gezmesek de fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedik : ) Ben ki müze gezme manyağı, o sırada ya arkadaşlara uydum ya da müze kapalıydı bilmiyorum oraya gidip müzeye giremeden geri döndüm. Başka sefere artık : ) Zaten bir Londra kadar tarih yüklü bir yer değil ama buradaki eğlence de Londra'da yok : )
Antikacıların Altını Üstüne Getirdik
Ve ve ve benim en sevdiğim kısımlara geldim : ) Antika eşya satan mağazalar ve plak satan mağazalar... Bazıları çok sevmez, bazıları ise benim gibi bayılır ama bu tarz yerler insanı alıp götürüyor. Bir girdin mi çıkasın gelmiyor kurcalamaktan : ) Yanlış hatırlamıyorsam antika eşyalar acayip pahalı da değildi. Tabi pahalılar vardı ama... Hani ilginizi çekecek bazı parçalar uygun. Buralar biraz içte kalıyor sahil kenarında değiller.
Ve Nihayet Meşhur Gece Hayatına Daldık
Ehh bütün gün gezdik tozduk oldu akşam : ) Ne yapsak ne yapsak? Brighton'da yapılacak en iyi şey ve Brighton'ı asıl tatil mekanı yapan unsura gelmek istiyorum; gece hayatı! Her yerde gece hayatı olabilir ama buradaki bir başka. Hani içeriye hiç girmedim ama dışarıdan gördüğüm yetti : ) Niye girmedin kızım deli misin? Demeyin! Millet şıkır şıkır giyinmişti biz gayet turist modunda spor spor dolaşıyorduk : ) Bizi o kıyafetlerle alacaklarını hiç sanmıyordum. Tabi bir de yanınızdan gece geçmesi muhtemel çılgın otobüsler var. İçinde eğlenen bir ton insan kendilerinden geçmiş bir haldeler. Hatta size bile şov yapmaya başlıyorlar o kadar yani : )
Şöyle özetlersek; bu şehir cidden eğlence seven, tatil beldelerini seven biri için ideal amma velakin benim gibi şehir hayatından kopamayanlar için sadece görmek için uğranılacak bir durak.
