Bu Singapur’a 3. gelişimiz… Daha önce de Singapur ile ilgili yazılarımı paylaşmıştım. Bu defa Singapur’a iner inmez önce orkide bahçesine geliyoruz. Burada anlatacak çok fazla bir şey yok, daha önceki yazılarımda da botanik bahçesinden bahsetmiştim. Bu nedenle sizlere bu defa Botanik bahçesini fotoğraflarla anlatmaya çalışayım.
Botanik bahçesi dönüşü Singapur’un sembolü olan balık vücutlu aslan başlı Merlion heykelinin bulunduğu Merlion Park’a geldik. Buradan karşı kıyıdaki gökdelenler, üzerinde gemi şeklinde yüzme havuzu bulunan oteli fotoğrafladık.
Heykel ve çevresini biraz dolaşarak, Çin mahallesine geldik. Çin mahallesinde bir Budist bir de Hint tapınağı var. Hint tapınağını ziyaret ettik. İçerideki seremoniye şahit olduk. Hint tapınakları çok renkli.
Hint tapınağı sonrası Budist tapınağına geldik, ancak biz geldiğimizde kapıları kapatılıyordu, geç kalmışız. Önceki geldiğimizde içini görmüştüm. Bu Budist tapınağı Hint tapınağına göre daha temiz ve daha bakımlıydı. Çin mahallesinde kurulan tezgâhlarda her türlü Çin malı bulabilirsiniz. Beni Çin tezgâhları çok çekmiyor. Burada kızdırılmış küçük volkanik taşlar arasında pişen kestanelerden yedik. Güzeldi. Bizim kestane kebabın bir farklı versiyonu. Daha sonra otelimize geldik.
Otelimiz Singapur’un ünlü AVM’lerle dolu Orchard Caddesi’ne yakın bir konumda. Bizim bu geceki planımız Sentosa adasına gitmek ve oradaki Malezya yaşamını balmumu heykellerle anlatan müzeyi gezmek ve ışıklı gece gösterisini izlemekti. Daha önceki gezimizde burada çok keyifli zaman geçirmiştik. Ancak Sinpagur’un kurucu lideri Lee Kuan Yew (Singapur halkının Atatürk’ü) bir gece önce vefat etmiş. Bu nedenle Singapur yasta. Tüm eğlence ve ışıklı gösteriler iptal edilmiş. Bu nedenle Sentosa adasına gidişimizi iptal ettik. Bunun yerine marina bölgesine geldik. Buradaki restoranların birinde akşam yemeği yemek için oturduk. Yalnız şunu söylemeliyim; Singapur’da özelikle marina bölgesinde yemek çok pahalı. 1 porsiyon deniztarağı, 1 porsiyon biftek 5 bira toplam 120$ (1 $ = 1,32 Singapur doları). Oturduğumuz restoranda etlerimizi kızdırılmış lav taşı üzerinde kendimiz pişirdik. Hem o kadar para verdik hem de her tarafımız yağ ve duman oldu. Olsun kızdırılmış taşta da ızgara deneyimimiz daha önce hiç olmamıştı. Patates kızartması istedik. Patates kızartmaları da tatlı patatesten yapılmıştı.
Yemek sonrası kısa bir yürüyüşle otelimize döndük.
Ertesi sabah Orchard Caddesi’ne yürüyüp birkaç AVM görelim istedik. Buradaki AVM’lerin zemin katları yiyecek bölümlerine ayrılmış ve birbirlerine geçişleri vardı hatırladığım kadarı ile. Bunları gruptaki arkadaşlarımıza göstermek istedik, ancak 2 gece önce ölen eski Başkan’ın cenaze töreni nedeni ile Orchard Caddesi tamamen AVM personeli, öğrenciler ve halk tarafından doldurulmuştu. Halk çok saygılı bir sessizlik içinde eski başkanları uğurlamak için cadde boyu dizilmişti. Cenaze arabası gelene kadar trafik akışı devam etti (bizde olsa trafik felç olur). Cenaze çok sade bir kalafata konulmuş, arkasında bir iki askeri erkân arabası saygı dolu bir sessizlikle hafif alkışlarla uğurlandı. En ufak bir abartı yoktu. Biz de bu olayı fotoğrafladık.
Daha sonra otelimize dönüp, Hong Kong’a uçmak üzere Singapur Changi Havaalanı’na geldik.
Yazar Hakkında
NURHAN YILMAZ1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.
