Güney Asya, şüphesiz ki mistik ve etkileyici Budist kültürünü yüzyıllardır barındıran bir coğrafyadır. Bu bölgede yer alan birbirinden görkemli ve tarihi öneme sahip Budist kültürü haliyle dünya çapında hayranlık uyandırıyor. 2500 yıllık tarihi duygu dolu hikâyelerle süsleyen bu alanlar, yüzyıllar boyunca manevi bir çekim merkezi olmuştur. Budist Dünya Mirasları heybetli tapınaklar ve antik stupalardan oluşurken bu dini mekânlar özgün mimari yapılarıyla dikkat çekiyor. Yükselen kuleler ve zarif yapılardaki zengin renklerle işlenmiş sanatsal detaylar, ziyaretçileri büyüleyen bir atmosfer sunuyor. Muhakkak her birinin kendine has öyküsü ve anlamı var. Gelin sizlerle Güney Asya’nın büyüleyici dünyasına ışınlanalım. İyi okumalar dileriz.
Anuradhapura, Sri Lanka
Seylon’dayız. Sri Lanka'nın mistik ve büyülü antik başkenti Anuradharupa, Budizm'in önemli merkezlerinden biri. İçerisinde bulunan görkemli tapınakları, stupaları ve tarihi kalıntıları bu kültüre ışık tutuyor. Burada gezinirken yüzyıllar öncesine yolculuk yapar gibi hissetmeniz çok normal. Tapınakların zarif mimarisi ve karmaşık süslemeleri olağanüstü bir sanat eserine değerinde. Tapınakların zarif mimarisi ve karmaşık süslemeleri ziyaretçilerine asla hayal kırıklığı yaratmıyor. Tarihçilere göre 26 asırlık bu kent, 10. yüzyılda Güney Hint hükümetlerinin saldırıları sonucu terk edildi ve ormanların arasında unutulmaya bırakıldı. Ne kadar ormanların arasında kalsa da, bugün yüz binlerce ziyaretçi 26 asır önce bu bölgede var olmuş insanların dokundukları taşları görmek, onlar ile aynı havayı solumak için Sri Lanka’ya akın ediyor.
Polonnaruwa, Sri Lanka
Seylon’dan ayrılmıyoruz. Resmen tarihle dokunmuş bu mistik hazine Anuradhapura'nın ardından kurulan Polonnaruwa antik kentinden başkası değil. Polonnaruwa'nın etkileyici tapınakları, taş sütunları ve kutsal yapıları bu kültürün en betimleyici eserlerinden birkaçı. Ruwanwelisaya ve Gal Vihara gibi kutsal stupa ve taş heykeller inanç ve sanatın eşsiz bir birlikteliğini yansıtır. Bu büyülü şehirde dolaşırken zamanın akan suları içinde kaybolmuş gibi hissetmemek elde değil. Antik taş yapılar arasında gezinirken geçmişin sesini duyumsar ve Sri Lanka'nın tarihini anlamlandırmak için bir araya gelirsiniz. Polonnaruwa, renkli tarihi ve yeşil doğasıyla sizi etkisine alırken ruhunuzu derin bir meditasyonla sarar.
Sigiriya, Sri Lanka
Bir süre daha Seylon’da kalacağız gibi duruyor. Budizm kültürünün en orijinal ruhunu üzerinde barındıran bu ada karşımıza harika miraslar sunuyor. Sigiriya da onlardan bir tanesi. M.Ö. 5. yüzyılda Kral Kasyapa tarafından inşa edilen bu eşsiz yapı, "Göklerin Asansörü" olarak da bilinir. Yüksek bir kaya sütununun üzerine kurulu olan Sigiriya, heybetli kaya freskleri ve sulama sistemleriyle dikkat çekiyor. Şehrin kalbine yükselen merdivenler ziyaretçileri benzersiz manzaralarla ödüllendiriyır. Sigiriya, gizemli geçmişi ve taşlara kazınmış sanat eserleriyle insanın ruhunda derin izler bırakıyor. Kraliyet bahçeleri ve su havuzları doğanın tınısını yansıtan eşsiz bir simetriyle süslenmiş Sigiriya şüphesiz ki Sri Lanka’nın ve Budizm’in kültürel mirasına renk katıyor.
Dambulla Mağaraları, Sri Lanka
Listemizde Sri Lanka’nın eşsiz Budist mirasının son durağındayız. Dambulla şehrinin kalbindeki Dambulla Mağaraları binlerce yıl önce bir manastır olarak kullanılmış ve zamanla tapınaklara dönüşmüştür. Beş farklı mağaradan oluşan kompleks zarif bir sanat eserini andıran taş oymalar ve fresklerle süslüdür. Bu antik yapılar Budist dinine adanmış önemli dini merkezler arasındadır. Mağaralara tırmanırken doğanın ruhunu hissetmemek ve tarihin gizemli dokusuna tanıklık etmemek mümkün değil. Mağaraların içindeki atmosfer iç huzuru ve ruhsal derinliği arayanları büyüler.
Sanchi Stupası, Hindistan
Seylon’dan ayrıldık. Palk Boğazı’nı geçip Hindistan’a geldik. Hindistan’ın güneyindeki Madhya Pradesh eyaletinin merkezinde kalan Sanchi Stupası Hindistan’ın karşımıza çıkardığı mistik dünyanın başka bir eşsiz ürünü. M.Ö. 3. yüzyılda Büyük Maurya İmparatoru Ashoka tarafından inşa edilen bu antik yapı, Budizm'in en kutsal tapınaklarından biri. Stupa, zarif bir mimari tasarıma sahip olup, kırmızı taştan oyulmuş zarif heykellerle süslenmiştir. Sanchi Stupası, Budizm'in öğretilerini ve manevi değerlerini yansıtan bir tapınak kompleksi olarak hizmet vermiştir. Antik taş yapının içindeki meditasyon alanları ziyaretçilere huzur ve içsel dinginlik sağlamakta. Stupanın etrafında yer alan çeşitli yapılar ise Budizm'in hayatın çeşitli yönlerine verdiği önemi yansıtan zengin sembolizmi ile doludur.
Mahabodhi Tapınağı, Hindistan
Yine Hindistan’dayız. Burası Hindistan'ın zengin dini mirası ve Budizm'in köklü öğretilerini keşfetmek isteyenler için birebir. Burası elbette ki Mahabodhi Tapınağı. Sanchi Stupası’nı inşa eden Büyük Maurya İmparatoru Ashoka tarafından Buddha'nın aydınlanma anını kutlamak amacıyla için inşa edildi. Elbette ki bu tapınak Büyük Maurya Krallığı’nın heybetini dillere destan hale getiriyordu. Tapınak kompleksi zarif bir mimariye sahip olup büyüleyici detaylarla bezeli. Mahabodhi Tapınağı yüksek bir piramit şeklinde olan ve kutsal figürlerle süslenen stupa ile tanınır. Tapınak, Budist inancın kutsal sembolü olan Bodhi Ağacı'nın da bulunduğu alanı içerir. Ağaç, Buddha'nın aydınlanma kazandığı yer olarak kabul edilir ve ziyaretçilere manevi bir yolculuk vaat eder. Tapınak bu vaatini de her zaman gerçekleştirebildiği kadar da harika.
Ajanta Mağaraları, Hindistan
Başımızı Hindistan’ın zengin kültürel mirasından çıkartamıyoruz. Maharashtra eyaletinin güneybatısında, vahşi doğanın kucağında gizlenen Ajanta Mağaraları M.Ö. 2. yüzyıldan beri dünyadaki serüvenini sürdürüyor. Keşişlerin meditasyon ve ibadet amacıyla kullandığı mağara halen mistik büyüsünü korumakta. Mağaralardaki duvar resimleri ve eşsiz sanatsal yeteneği yansıtan canlı tasvirlerle doludur. Tapınakların iç duvarlarında Buddha'nın yaşam hikâyesini tasvir eden detaylı freskler bulunuyor. Sanat ve maneviyatın birleştiği bu mistik kompleks ziyaretçilerini bugüne kadar hayal kırıklığına uğratmadı.
Ellora Mağaraları, Hindistan
Yazımızın Hindistan’daki son durağındayız. Elbette ki Maharashtra eyaletinin batısında verimli tepelerin içinde gizlenmiş, Budizm, Hinduizm ve Jainizm dinlerinin eşsiz bir sentezi olarak dikkat çeken Ellora Mağaraları’ndan bahsedeceğiz. M.Ö. 600 ile 1000 yılları arasında inşa edilen mağaralar heybetli tapınaklar ve kesme taş mimarisi bizleri Budizmin büyülü dünyasına alıp götürüyor. Eşsiz sanatının yanı sıra, detaylı taş oymaları ve kutsal figürlerin canlı tasvirleriyle ziyaretçileri büyülüyor. Bu mistik kompleks Hint dinlerinin zengin tarihini ve kültürel çeşitliliği yansıtan bir vaha gibidir. Burası tartışmasız Hindistan'ın manevi mirasına bir pencere açan eşsiz bir destinasyondur.
Borobudur Tapınağı, Endonezya
Destinasyonumuz Hindistan’ın ardından biraz daha doğuya yöneldi. Java Adası'na geldik. Endonezya’nın kalbindeyiz. Yemyeşil doğanın kucağında yer alan Borobudur Tapınağı Budizm'in en önemli tapınaklarından biridir. 8. ve 9. yüzyıllarda inşa edilen bu büyüleyici tapınak Büyük Budist stupa ve üst üste binen platformlardan oluşuyor. Tapınak, 3.5 kilometre uzunluğunda bir taş duvarla çevrili ve 10 katmanlı bir mimariye sahiptir. 504 adet Buddha heykeli, 72 stupa ve 2,672 taş kabartma, tapınağın detaylı süslemelerini oluşturur. Bu denli bir harikanın bizleri büyülememesi imkânsız olsa gerek.
