Koh Tao'da Dalış Eğitimi

Tayland Körfezi'nin küçük adası Koh Tao. Ne komşusu Koh Samui kadar gelişmiş bir ada ne de Koh Pha Ngan'daki gibi çılgın partilere ev sahipliği yapıyor. Koh Tao'yu özel kılan şey, yüzeyde değil, suyun altında saklı. Bu küçük ada, küresel çapta en çok dalış sertifikası veren yerlerden birisi. Benim de Koh Tao'ya gitmekteki amacım PADI dalgıç sertifikasını almak. Ada o kadar güzel ki 4 günlük kursun sonunda, adada 5 gün daha kalıyorum.

Sahildeki yol boyunca onlarca dalış okulu var. Öncelikle Koh Tao'daki dalış okullarını ikiye ayırabiliriz. Bir kısmı verdikleri eğitimleri ve sertifikayı PADI bazlı verirken, bir kısmı ise SSI bazlı veriyor. Coca Cola ve Pepsi gibi düşünebilirsiniz. Küresel anlamda PADI'nin geçerliliği daha fazla, SSI'ın ise fiyatı daha ucuz. Hangisini seçmeniz gerektiği size kalmış, ben tercihimi PADI'den yana kullandım.

SSI dalış kursları 7.500 THB'dan, PADI dalış kursları ise 8.500 THB'dan başlıyor. Konaklama dahil PADI paketleri 9.000 ile 13.000 THB arasında değişiyor. Ben 10.000 THB'ye (1.037 TL) Seashell Dive Resort'a kayıt oluyorum. Huzur dolu bir bahçe içinde, bir bungalovda 4 gecelik konaklama bu fiyatın içinde. Kurs toplamda 4 gün sürecek, 1 gün havuzda, 2  gün de açık denizde dalış yapacağız.

Öğleden sonra eğitmenim Thomas ile tanışıp, derse başlıyoruz. İlk günkü ders teorik. Eğitim videoları izliyorum. Toplamda 5 adet olan konuların 3 tanesi bitiyor. Ev ödevi olarak 3 tane de test veriyor. Pazartesi sabahı bir gün önce izlediğimiz videolardaki konuları bir de Thomas’tan dinliyorum. Yaptığım soruları kontrol ediyor. Öğleden sonra ise nihayet ayağım suya değiyor ama tatlı suya. İlk dalış denemeleri havuzda yapılıyor. Size tavsiyem, mümkünse havuzda başlamanız, ekipmanlar yabancı olduğundan mutlaka su yutuluyor. Yuttuğunuz su tuzlu olursa çok da hoş şeyler olmuyor :)

İki gündür teoride öğrendiklerimi havuzda uyguluyoruz. Ne demişler, teoride desen zehir gibi, pratik dersen sallanmakta... bazen zorlanıp, bir refleksle kendimi suyun üstüne atıveriyorum. Hemen uyarı geliyor: Ne sıkıntı yaşarsan yaşa, suyun altında çözmen gerek.

Salı sabahı kalan 4. ve 5. konuların üzerinden geçiyoruz. Öğleden sonra ise havuzda yaptığımız hareketleri, denizde tekrarlıyoruz. En sevmediğim, "su altında maskeni çıkar, sonra geri tak ve burnunla hava üfleyerek maske içindeki suyu dışarı at" hareketi oluyor. Gün içinde en derini 10 metre derinliğe iki dalış yapıyoruz. Benim için bu kadar derine inmek bir ilk, her yer rengarenk balıklarla dolu. Bir adet de kaplumbağa görüyoruz. Akşama karaya yorgun bir şekilde çıkıyorum. Karnımı doyurup yatıyorum.

Çarşamba sabahı yazılı sınava giriyorum. Orta zekalı, makul herkesin geçebileceği bir sınav. Thomas ile birlikte yanlış yaptığım sorulara göz atıyoruz. Öğleden sonra iki dalışımız daha var. Bu dalışlarda uygulamamız gereken son hareketleri de yapıyoruz. Evet, yine maske çıkarma var, hem de bu sefer 18 metre derinde...

Günün ikinci dalışı için Thomas'tan rica ediyorum, 10 metreden fazla derine inmezsek, Gopro ile dalıp biraz fotoğraf çekmek istiyorum diyorum. Tamam diyor. 10 metreye dalıyoruz, Gopro'yu çıkarıyorum. Deklanşöre basıyorum, bir tuhaflık var, tuş normalden daha hassas. Fark ediyorum ki basınçtan deklanşör düğmesi de, açma kapama düğmesi de basılı kalmış (Gopro HERO5 Black). Anlıyorum ki 8-10 metreden çekim yapabilmem pek mümkün değil.

Tekneye çıkıyoruz. Thomas yanıma geliyor "artık sen de dalgıçsın, tebrikler" diyor.

Dünya turumu takip etmek için linke tıklayabilirsiniz: BirCevelan.com

 

Samsing

Yazar Hakkında

Samsing

Yıllardır hayalini kurduğu dünya turu hayalini gerçekleştiren bir avare ;)