Kültürleri kesiştiren, coğrafyaları yakınlaştıran bir gelenek çay. Londra'ya gittiğinizde geleneksel İngiliz çayına en yakın deneyimleri yaşayabileceğiniz farklı mekanlar mevcut. Fotoğraf: http://3.bp.blogspot.com/-olmMV84sLMY/UbHNPQ_yLPI/AAAAAAABfz0/Js_xguxIczE/s1600/1+Joseph+Van+Aken++(Antwerp-born+British+painter,+c.1699%E2%80%911749))+An+English+Family+at+Tea+1725.jpg
Paul Hamlyn Hall: The Royal Opera House'ta çay keyfi. 19. yüzyılın cam zevkini yansıtan ferah bir mekan, canlı piyano, özenle seçilmiş şampanya ve ünlü şeflerden ikramlar... Fotoğraf: http://www.roh.org.uk/functions/tea-at-the-royal-opera-house
Reform Social & Grill: The Mandeville Hotel bünyesinde yer alan mekan; steak, sosis ruloları ve balık kroket gibi et ağırlıklı maskülen bir menü sunuyor. İsterseniz çay yerini viskiye de bırakabilir. Koyu ahşap ve derinin kullanıldığı dekorasyon, loş aydınlatmayla desteklenerek şık ve farklı bir atmosfer yaratılmış. Fotoğraf: http://www.reformsocialgrill.co.uk/images/gentlemans.jpg
Espelette: Londra'nın ünlü oteli The Connaught'ta bulunan Espelette, kraliyet sofrası hissini yaratacak kadar işini biliyor. Çay konusunda uzman çalışanların da katkılarıyla geleneğe en uygun çay saatini yaşatmayı amaçlayan mekan, British Tea Guild tarafından 2013 yılında "Award of Excellence"a layık görülmüş. Fotoğraf: http://shop.the-connaught.co.uk/mall/TheConnaught/customerimages/topic-300591.jpg
Buckingham Sarayı'na oldukça yakın, Buckingham Gate'te yer alan Kona, altını çayla buluşturuyor. Altın yapraklarıyla süslenmiş mousse, altın ve şampanya jölesi, altın kaplı tartlar... Şampanya baloncukları arasında bile 24 karat altın parıltılarını izleyebileceğiniz mekanda "Neden altın?" sorusunun cevabı ise altının afrodizyak etkisinde gizli. Fotoğraf: http://www.cntraveler.com/galleries/2015-06-25/best-high-teas-london-the-shard-claridges-fortnum-mason/7
Ametsa with Arzak Instruction: The Halkin'in Michelin yıldızlı restoranında çay saati, Yeni Bask mutfağından heyecan verici ve yenilikçi tariflerin eşliğinde gerçekleşiyor. İspanyol şarabı Cava ve Jing çayları mekana özgü ikramlardan. Fotoğraf: http://cdn.londonandpartners.com/asset/4d94dc53b793577171966ff2524370ad.jpg
The Rosebery: The Mandarin Oriental'da bulunan mekan Sri Lanka, Hindistan ve Çin'den gelen çaylarıyla olduğu kadar sakeleriyle de denemeye değer... Makaronlar ve hindistancevizi kremalı ekler menüyü tamamlıyor. Fotoğraf: http://theseventhward.com/wp-content/uploads/2014/08/The-Rosebery-Mandarin-Oriental-Hyde-Park-London-England.jpg
The Caramel Room: The Berkeley Hotel'de yüksek moda zevki ve çay geleneği bir araya getirilerek bir "Pret a Portea" anlayışı yaratılmış. Paul Smith porselen takımında sezonun trendlerinden ilham alan keklere rastlayabilirsiniz. Bir Alexander McQueen ya da Anya Hindmarch tasarımı damağınızı şenlendirebilir. Çay yerine tercih edebileceğiniz meyveli içecek alternatifleri de oldukça zengin. Fotoğraf: http://www.fashionfreude.com/wp-content/uploads/2012/10/berkeley-1024x682.jpg
The Shard: Londra gözlerinizin önünde uzanırken, 72. katta çay deneyimi yaşamak mümkün. Fortnum&Mason işbirliğiyle piknik tarzı bir sofra ve 360 derece Londra manzarası... Fotoğraf: http://crummbs.co.uk/wp-content/uploads/2015/05/The-View-from-The-Shard-and-Fortnum-Mason-launch-exclusive-Sky-High-Tea-packages-for-summer-2015-3.jpg
The Diamond Jubilee: Zamanında kraliyet ailesine hizmet veren bir şarküteri olarak bilinse de Fortnum and Mason bugün özellikle çaylarıyla bilinen çok katlı bir mağaza... Londra'da yiyecek-içecek alışverişi için uğranması gereken adreslerden. The Diamond Jubilee ise kraliçenin bizzat kendisi tarafından açılmış bir çay salonu, dolayısıyla kraliyet esintileri taşıyor. İngiliz çay saatini ilk kez deneyimleyecekler ya da gelenekselden şaşmayanlar için mükemmel seçim! Fotoğraf: http://ddk82aqeuj01i.cloudfront.net/2012/April/BN277142_942long.jpg
