Krasnodar Hakkında Bilinmesi Gerekenler

krasnodar_aerial_view.jpg

Krasnodar, Rusya’nın sekiz federal bölgesinden biri olan Güney Rusya Federal Bölgesi içinde yer alır. 1794 yılında Rusya’nın güneyini Osmanlılardan korumak için Rus İmparatoriçe 2. Katerina’nın teşvikiyle Kazaklar tarafından kurulmuştur. 2. Katerina (Catherine the Great) bu şehri Kazaklara hediye etmiştir. Bu nedenle kentin eski adı “Katerina’nın Hediyesi” anlamına gelen Yekaterinador olmuştur. 1917 yılında gerçekleşen Ekim Devrimi sırasında Kızıl Ordu’ya karşı büyük bir direnç gösteren kente, bundan üç yıl sonra “kırmızı hediye” anlamına gelen Krasnodar adı verilmiştir.

Krasnodar Güney Rusya’nın endüstri, ulaşım, ticaret ve kültür alanında en gelişmiş kentlerinden biridir. Kentin coğrafi konumu, gelişimine birçok önemli katkıda bulunmuştur. Azak Denizi ile Karadeniz arasında bulunan kent özellikle taşımacılıkta önemli bir transit noktasıdır. Krasnodar’ın içinden ulaşımın ve taşımacılığın yapıldığı Kuban Nehri geçer. Kuban Nehri üzerinde bulunan nakliye limanı sayesinde kent bağlantı noktası haline gelmiştir. Başlıca ekonomik faaliyetleri tarım, yiyecek endüstrisi, enerji sektörü ve yakıt endüstrisidir. Krasnodar’a İstanbul’dan direkt olarak uçabilirsiniz. Samsun ile kardeş şehir olması sebebiyle haftanın iki günü Samsun’dan Krasnodar’a direkt seferler düzenlenmektedir.

Kafkasların kültür merkezi olarak bilinen Krasnodar bilim ve eğitime verdiği önemle prestijli konumunu daima korumuştur. Kentin başlıca üniversiteleri Kuban Devlet Üniversitesi, Kuban Devlet Teknik Üniversitesi ve Kuban Devlet Tıp Üniversitesi’dir.

Rusya’nın iç kesimlerine oranla sıcak kentlerinden biri olan Krasnodar ılıman iklim bölgesinde yer alır. Sert kışların yaşandığı kentin ocak ayı sıcaklık ortalaması 1 derece civarlarındadır. Turizmin revaçta olduğu yaz aylarında ise ortalama sıcaklık 24 derece civarında seyreder. Yıl içinde birçok ülkeden binlerce turist ağırlayan Krasnodar, turizm etkinliğini büyük ölçüde tarihî yapılarına ve modern müzelerine borçludur.

Rus kültürünün yanı sıra Kazak kültürünün de en güzel biçimde yansıtıldığı kentte mutlaka görülmesi gereken çok sayıda destinasyon bulunmaktadır. Krasnodar Bölgesel Sanat Müzesi olarak da bilinen Kovalenko Sanat Müzesi, içinde sergilendiği 9 binden fazla eseriyle birlikte kesinlikle görülmesi gereken yerlerin başında gelir. Krasnodar’da Sanat Müzesi’nin yanı sıra onlarca müze bulunur. Savaş dönemlerine ait askeri teçhizatların sergilendiği Askeri Ekipman Müzesi ve eski Rus tarihine ışık tutan sergileriyle meşhur Krasnodar Devlet Tarihi ve Arkeoloji Müzesi sizleri büyüleyecek müzeler arasındadır.

Kentin diğer tarihî yapılarını ise ibadethaneler oluşturmaktadır. Ortodoks Rus halkının önemli tapınaklarından St. Catherine Katedrali ve Alexander Nevsky Katedrali bu şehirde bulunmaktadır. Bu yapılar her ne kadar Sovyet Rusya’sı döneminde yıkılıp yakılsa da yakın zamanda tekrar restore edilerek kullanıma açılmıştır. Kentin dini yaşam kültürünün yanı sıra Rus mimari anlayışı hakkında önemli ipuçları da veren bu yapıları rahatlıkla gezi rotanıza ekleyebilirsiniz. Krasnodar’ın sayılı doğa alanlarından Profesör Kosenko Botanik Bahçesi, Chistyakovskiy Korusu ve The Solnechny Ostrov Park da şehir yaşamından biraz olsun uzaklaşmak için harika seçeneklerdir.

Krasnodar Rusya ve Kafkasya’nın ortak kültürüne sahiptir. Her iki kültürün de özelliğini taşıyan Krasnodar’da bunu en iyi gözlemeyebileceğiniz yer mutfak kültürüdür. Hem Rus ve hem de Kafkas yemeklerini tadabileceğiniz birçok restoran bulunmaktadır. Geleneksel Rus yemekleri blini, sirniki, kasha ve vinegrette tadı damağınızda kalacak lezzetlerin başında gelmektedir. Rus mutfak kültürü sadece yemekler etrafında şekillenmekle kalmamış kendine has içeceklerini de ortaya çıkarmıştır. Rus kolası olarak bilinen kvass, ve Rusya’da yıllar boyu çay ve kahvenin alternatifi olan sbiten bunların başlıcalarıdır.

Kırsal bölgelerle birlikte Krasnodar’ın nüfusu yaklaşık olarak 900 bindir. 120’den fazla milletin yaşadığı bu kültür kentinde Ruslardan sonra nüfusun büyük bölümünü Ermeniler ve Ukraynalılar oluşturmaktadır. Bu demografik özelliğiyle Rusya’nın kuzeyinden farklılık gösterir. 1942 yılının sonlarında Alman işgali sırasında şehrin büyük kısmı tahrip edilmiştir ancak daha sonra yeniden inşa dönemi başlamıştır. Özellikle çarlık dönemine ait binaların restorasyonuyla oldukça cazibeli bir görünüme sahip olmuştur.

Krasnodar’a seyahat etmeyi planlıyorsanız hareketli bir gece hayatının sizi beklediğini bilmenizde fayda var. Havanın kararmasıyla birlikte hareketlenen sokaklarda rahatlatıcı bir yürüyüşün ardından Krasnodar’ın hoş atmosferli barlarına giderek soğuk biranızı yudumlayabilirsiniz. Krasnodar’daki yaşam maliyeti Türkiye’deki şehirler ile karşılaştırıldığında restoranların Krasnodar’da daha pahalı olduğunu söyleyebiliriz ancak alkol ve market fiyatları ile kira giderleri açısından Krasnodar, özellikle İstanbul’dan daha ucuz bir kenttir.

Tanıtım Videosu: https://www.youtube.com/watch?v=P3FOCf_CVjI