Assos Gezilecek Yerler

Ayvacık ilçe merkezine 17 kilometre uzaklıktaki Behramkale Köyü’nde bulunan Assos Antik Kenti, volkanik tepenin zirvesinde kurulmuştur. Antik kentin tam karşısında Midilli Adası bulunmaktadır ve muhteşem bir manzaraya sahiptir. MÖ 6 yüzyılda kurulduğu tahmin edilen Assos Antik Kenti’nin kimler tarafından inşa edildiği kesin olarak bilinmemektedir. Kent lahitlerinin yapımında çok dayanıklı olduğu bilinen andezit taşı kullanılmıştır. Kurulduğu günden itibaren Lidya, Pers, Roma gibi birçok medeniyetin egemenliği altına giren antik kent, Orta Çağ’dan itibaren terk edilmeye başlanmıştır. Antik tiyatro, antik liman ve Athena Tapınağı gibi önemli yapılara sahip olan Assos Antik Kenti döneminin en önemli ticaret kentlerinden biri olarak gösterilmektedir. Ünlü filozof Aristoteles’in Assos’ta bir süre yaşayıp felsefe okulu kurduğu bilinmektedir. Assos Antik Kenti’ndeki ilk sistemli kazı çalışmaları 1981 yılında agora, tiyatro, nekropolis ve akrapolis kısımlarında başlamış olup günümüzde halen devam etmektedir.

Assos Antik Kenti 15 Nisan-2 Ekim tarihleri arasında 08.00-19.30 saatleri arasında, 3 Ekim-14 Nisan tarihleri arasında ise 08.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Assos Antik Kenti’ne giriş ücreti 10 TL’dir.

Antik çağlarda bölgenin en büyük limanı olmasıyla bilinen Assos Antik Limanı, ticaretin en önemli noktalarından biri olarak kullanılmıştır. Antik Liman bölgenin önemli ölçüde zenginleşmesine büyük katkı sağlamıştır. Assos’un en güzel yerlerinden biri olan Assos Limanı’nda sit alanı ilan edilmesinden dolayı taş yapıların restorasyonu dışında yapılaşmaya izin verilmemektedir. Limanda turistik tesisler dışında herhangi bir yapı bulunmamaktadır. Dar sokaklardan oluşan Assos Limanı antik havasını hala korumaktadır. Kırmızı ve yeşil fenerler antik kentinin sütunlarının üzerine kurulmuş olup antik limanın kalıntıları hâlâ görülmektedir. Assos Antik Liman’a arabayla giriş yapılmasına izin verilmemektedir. Liman girişine 50 metre kala araçlar için park yeri bulunmaktadır. Limanda çay bahçeleri, dondurmacılar ve hediyelik eşya satan dükkânlar bulunmaktadır. Birçok butik otelin hizmet verdiği Assos Antik Liman çevresinde balık restoranları da yer almaktadır. Limandaki iskeleden aynı zamanda denize de girilmektedir.

Assos Antik Kenti’nden sonra bölgede bulunan bir diğer önemli tarihî yapı Hüdavendigar Camii’dir. Hüdavendigar Camii 14. yüzyılda Osmanlı sultanlarından I. Murat Hüdavendigar tarafından yaptırılmıştır. Tek kubbeli ve kare planlı olarak yapılan cami Osmanlı dönemi mimarisini yansıtan en iyi eserlerden biridir. Assos’un tepesindeki Behramkale köyü içinde bulunan caminin içerisinde türüne az rastlanacak kadırga resimleri bulunmaktadır. Hüdavendigar Camii, tarihî Cornelius kentinin giriş kapısının üstüne inşa edilmiştir. Cornelius kentinin giriş kapısı artık Hüdavendigar Camii’nin giriş kapısı olarak kullanılmaktadır. Giriş kapısı üzerinde Cornelius kentinin kralı Skamandros’un kilisenin onarılması hakkındaki emri bulunmaktadır. Kralın emri haç işaretinin kanadının kırılması dışında ilk günkü gibi durmaktadır.

Assos’un yaklaşık 2 kilometre güneyinde bulunan Kadırga Koyu, yerli ve yabancı turistler tarafından konaklamak ve denize girmek için Assos’un en çok tercih edilen koylarından biridir. Osmanlı Dönemi’nde savaşa giden kadırgalardan hasar alanlar dönüşte bu koya getirilip meşe ve kayın ağaçlarıyla tamir edildiği için koya Kadırga Koyu adı verilmiştir. Zeytin ağaçlarının arasından geçerek ulaşabildiğiniz Kadırga Koyu oldukça geniş ve uzundur. Taşlı bir plaja sahip olan Kadırga Koyu, tertemiz deniziyle mavi bayrak ödülüne sahiptir. Koy akşamüstü esen imbat rüzgârlarıyla oldukça serin olmaktadır. Kadırga Koyu’nun suyu da birçok tatil beldesine göre daha soğuktur. Koyda keyifle zaman geçirebileceğiniz tesisler ve bölgeye özgü lezzetlerin tadına bakabileceğiniz restoranlar bulunmaktadır. Ayrıca tesislerde şezlong ve şemsiye hizmeti de verilmektedir. Koy çevresinde konaklamayı düşünüyorsanız her bütçeye uygun butik oteller ve pansiyonlardan dilediğinizi seçebilir, sakin ve huzurlu bir tatil geçirebilirsiniz.

Assos’ta ziyaret edebileceğiniz yerlerden biri de zeytin ağaçları ile çevrili olan Sokakağzı’dır. Assos merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafedeki Koyunevi köyünde bulunan Sokakağzı; geniş ve kumluk bir sahile sahiptir. Bölge eskiden Yalı ismi ile anılırken Sokak Deresi’nin denize döküldüğü yer olduğu için sahile Sokakağzı ismi verilmiştir. Midilli Adası’nın tam karşısında bulunan Sokakağzı Koyu muhteşem bir manzaraya sahiptir. Doğal güzelliklerle doludur ve yemyeşil ağaçlar arasında bakir bir koydur. Sokakağzı Koyu masmavi denizi ve tertemiz kumsalıyla özellikle yerli turistler tarafından yaz döneminde oldukça ilgi görmektedir. Sokakağzı sahili boyunca keyifli zaman geçirebileceğiniz restoranlar ve kafeler bulunmaktadır. Sokakağzı’na geldiğinizde birbirinden lezzetli deniz ürünlerinin yanı sıra mantısını da denemenizi tavsiye ederiz. Şirin bir Ege köyü olan Sokakağzı’nda gün boyu denize girebilir, çam ağaçları altında kitabınızı okuyabilirsiniz.

Osmanlı Dönemi’nde kurulan eski bir köy olan Behramkale köyü, Antik Liman’ın yukarısında bulunmaktadır. Ayvacık ilçesine bağlı olan Behramkale köyü, Çanakkale’nin ve Türkiye’nin en önemli turizm noktalarından biridir. Antik kentin sınırları içerisinde bulunan Behramkale köyü yaklaşık 150 haneden oluşmaktadır. Osmanlı Dönemi’nden bugüne tarihî dokusunu koruyan köy, taş duvardan yapılmış evleri ve dar sokakları ile oldukça ilgi çekicidir. Köyde Osmanlı mimarisindeki taş işçiliğini yansıtan evler de bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilerek koruma altına alınan köyde yeni bina yapımına izin verilmemektedir. Var olan normal ve taş binaların restorasyon çalışmaları büyük bir titizlikle yapılmaktadır. Behramkale köyünden Assos Antik Kenti’ne yürüyerek kolaylıkla ulaşım sağlanmaktadır. Sizi Athena Tapınağı’nın karşıladığı yokuş üzerinde yöre hediyelik eşya dükkânları bulunmaktadır. Assos’ta konaklamak isteyenlerin büyük bir kısmı Behramkale köyünü tercih etmektedir. Köyde keyifli zaman geçirebileceğiniz restoranlar da yer almaktadır.

Çanakkale’nin ve Ege Bölgesi’nin en önemli tarihî ve turistik noktalardan biri olan Ayvacık ilçesinin Mysyalılar ve Luvilerden bu yana yerleşim yeri olarak kullandığı tahmin edilmektedir. Çanakkale’ye bağlı Ayvacık ilçesi Hititler, Lidyalılar, Persliler, Bergam Krallığı, Roma ve Bizans gibi önemli uygarlıkların egemenliği altında büyük bir tarihe ev sahipliği yapmıştır. Ayvacık ilçesi Sultan I. Murat Hüdavendigar döneminde Osmanlı egemenliğine girmiştir. Osmanlı kayıtlarında Ayvacık, Biga’ya bağlı bir merkez olarak geçmektedir. 1922 yılında Yunan işgalinden kurtarılan Ayvacık 1926 yılında Ezine ilçesine bağlanmış ve 1928 yılında ilçe olmuştur. Sırtını tarihi İda Dağı’na yaslayan Ayvacık ilçesi karşısına aldığı Ege Denizi ile yeşil ve mavinin her tonuna ev sahipliği yapmaktadır. Türkmen ve Yörük köylerinin bulunduğu Ayvacık bir kültürün buluştuğu ortak nokta olarak gösterilmektedir. Ayvacık zeytin, zeytinyağı ve el dokuma halılarıyla oldukça ünlüdür.

Kaz Dağları’nın eteklerinde bulunan Adatepe köyü, çam ve zeytin ağaçları arasında muhteşem bir doğaya sahiptir. Tarihi antik çağlara kadar dayandığı tahmin edilen Adatepe köyü başta Pers, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait olmak üzere birçok medeniyetin izlerini taşımaktadır. Köyde ayrıca dünyaca ünlü tarihî Zeus Altarı bulunmaktadır. Adatepe köyünün girişinden yaklaşık 700 metre uzaklıkta bulunan Zeus Altarı tarihi ve muhteşem manzarasıyla oldukça etkileyicidir. 1924 yılında yapılan Nüfus Mübadelesi ile köydeki Rum nüfusu yerini Midilli’den getirilen Türklere bırakmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1989 yılında sit alanı olarak ilan edilen köy koruma altına alınmıştır. Var olan taş evlerin restorasyonu Anıtlar Kurulu denetiminde yapılmaktadır. Yemyeşil doğası ile hayranlık uyandıran Adatepe Köyü aynı zamanda dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip köyleri arasında en önemlilerden biridir. Zeytin ağaçlarıyla kaplı olan köyde yer alan Adatepe Zeytinyağı Müzesi bölgeye ait doğal ve yöresel tatları en güzel şekilde sergilemektedir.

Çanakkale’nin en güzel köylerinden biri olarak kabul edilen Yeşilyurt köyü Assos civarında mutlaka ziyaret etmeniz yerlerden biridir. Kaz Dağları’nın yamacına kurulan köy taş evlerle donatılmıştır. Taş evlerin neredeyse hepsi bölgeden çıkarılan taşlarla yapılmıştır. 1924 yılında yapılan Nüfus Mübadelesi ile bölgedeki diğer köyler gibi Yeşilyurt köyünde yaşayan Rumlar ile Midilli ve Girit Adası’nda yaşayan Türkler yer değiştirmiştir. Eski bir Rum köyü esintisi yaşatan Adatepe köyünde yaşayan yerlilerin çoğu Yörüklerden oluşmaktadır. Yeşilyurt köyünde konaklamak için çok sayıda pansiyon ve butik otel bulunmaktadır. Arnavut kaldırımlı sokaklarda kurulan tezgâhların çoğunda köyde yaşayan kadınlar tarafından hazırlanmış yöresel lezzetler ve hediyelik eşyalar satılmaktadır. Kaz Dağları’ndaki gizli cennet olarak adlandırılan Yeşilyurt köyü doğa ile kucaklaşmak isteyenleri beklemektedir.