Acısını Halen Yaşayan Şehir: Saraybosna

Bosna – Hersek’teki “Hersek” kelimesi “Herzog”’tan geliyor. “Herzog” alman kökenden geliyor, Alman kökenlilerin bulunduğu bölgeymiş. Daha çok bizim doğudaki ağalık sistemi gibi burada da Herzog’lar derebeylik yapıyorlarmış. Zamanla Herzog, Hersek’e dönüşmüş. Şimdi Bosna-Hersek olarak anılıyor.

Bosna Hersek’te yapılan kazılarda 3 ayrı piramit bulunmuş. Buradaki Piramitlerin Mısır’dakilerden daha eski olduğu söyleniyor. Halen kazılar devam ediyormuş. Bu piramitlerin en önemlileri ise güneş ve ay piramitleri.

Yugoslavya döneminde Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsızlıklarını ilan ederek ayrılmalarından sonra Yugoslavya’nın başkenti Belgrad ve Yugoslav ordusu savaş ilan ediyor. Almanya ve Avusturya, Hırvat ve Slovenlere arka çıkınca Belgrad bir şey yapamıyor. Bu arada Bosna Hersek’te karışıklıktan istifade ederek bağımsızlığını ilan ediyor. Bosna Hersek’i de ilk tanıyan ülke Türkiye oluyor.

Bosna Hersek’te en meşhur yiyecekler kaymak soslu börek ve cevapi adı verilen köfte. “Cevapi” kebapi olarak telaffuz ediliyor ancak kebap ile alakası yok, çok lezzetli bir tür köfte.

Bosna Hersek 10 kantondan oluşmuş durumda. Şu anda yine de çok çok huzurlu bir ülke değil, ara ara ülke içinde çekişmeler oluyor. Her kantonun belediye başkanı farklı etnik kökenden geldiği için farklı sorunlar mevcut.

Bosna Hersek 3 ayrı ana bölgeden meydana gelmiş. 10 ayrı kantona ayrılmış durumda. Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna

Başkent Saraybosna

Saraybosna şehrini ikiye ayıran bir nehir mevcut. Üzerinde de birkaç köprü var. Bu köprülerden özellikle bir tanesi çok ünlü. Köprünün eski adı Gavrelok, yeni adı ise Latin Köprüsü.

Bu köprüde Avusturya-Macaristan imparatorluğu veliahttı Franz Ferdinand ve eşi Sofi, bir Sırp milliyetçisi tarafından suikast düzenlenerek öldürülmüşler. Bu da 1. dünya savaşının çıkmasına neden olmuş. Suikastı düzenleyen Sırp milliyetçinin adı olan “Gavrelok” adı köprüye verilmiş ama sonrasında köprünün adı Latin köprüsü olarak değiştirilmiş.

Saraybosna’nın merkezi diyebileceğimiz yerde Osmanlı döneminden kalma çarşıları var. Bu çarşının uzunluğu 109 metre ve içerisinde 54 tane dükkan var.

Ana çarşıda meydanda bulunan Sebil 17.yy’da osmanlı paşası tarafından yaptırılmış. Ama tabii savaşta hasar aldığı için bu sebil orjinali değil, orjinaline uygun biçimde tekrar yapılmış. Bu sebil Saraybosnalıların buluşma yeri.

Saraybosna içerisinde önemli birkaç Osmanlı eseri bulunuyor. Bunların en önemlileri ise Gani Hüsrev Bey Camii ve Medrese. Gani Hüsrev Bey hayatı boyunca hiç evlenmemiş. Bütün gelirini de Bosna Hersek’te harcamış. Cami 1530-1531 yıllarında yapılmış.

Savaş zamanında hemen çarşıya yakın Pazar yerinde fırın kuyruğunda bekleyen insanlara atılan bomba sonucu 45 kişi ölmüş ve yüzlerce kişi yaralanmış. Bu felaketin anısına orada kırmızıya boyanmış kısımlar bırakıp etrafını naylon ile çevirmişler.

Etrafta çok fazla mezarlık var ve çok bakımlı. Çoğunun ölüm tarihi 1992 – 1993. Şehrin içinde hemen hemen isabet almayan bina yok.

Bir de bu ülkede ölüm ilanları dikkatimi çekti. Ölüm ilanları kişinin dinine göre renkli çerçevelerin içerisine alınarak basılıyor. 3 farklı renk var; Yeşil çerçeveli ve üzerinde ay yıldız olan ilanlar Müslüman birine ait. Mavi renkli çerçeve Protestan birine, Siyah renkli çerçeve ise Katolik birine ait. Bir de Saraybosna’da bir özgürlük ateşi mevcut. Bu ateş 2. dünya savaşı sonrası Yugoslavya’nın bağımsızlığını kazanmasının ardından 6 Nisan 1945’te yakılmış ve Bu noktada bir de anıt yapılmış. Bu anıt ile Boşnak, Hırvat ve Sırpların hep birlikte özgürlüğü kazandığını ifade ediyorlar. İşte bu anıtın önünde 6 Nisan 1945’te yakılan ateş sönmeden yanmaya devam ediyormuş. Sadece 1991-1992-1993’teki savaş döneminde bu ateşi pek muntazam yakamamışlar tabii ama şimdi bu ateş yanar durumda.

Şehirde Mısırlı mimar tarafından yapılan büyük bir kütüphane mevcut. Ancak savaş sırasında yangın çıkınca 250.000 el yazması Osmanlı eseri tamamen yanarak yok olmuş.

Şehirde görülmeye değer diğer bir yer ise Morica Han. Morica Han içerisinde daha çok halı satışı yapan dükkanlar var. Saraybosna’nın en güzel kahvesi burada yapılıyormuş diye duymuştuk ve denedik. Gerçekten de kahveyi çok lezzetli yapmışlardı. Bu hanın tarihi görünümü de oldukça göz alıcı.

Saraybosna’daki diğer önemli yer ise Hallı pazarı. Buradan iste kurutulmuş kuru et ve lezzetli sucuklar alabilirsiniz.

Savaş Tüneli: Ulica

1991-1992 senelerinde Hırvatlar ve Sırplar, Bosnalıları kuşatma altına almışlar. Bombardıman 1992’nin ilk yarısında yoğunlaşmış. Tam bir kuşatma ve ambargo uygulamışlar ama yanı başlarındaki Avrupa ülkeleri durumu sadece izlemekle yetinmiş.

Ancak bu ambargoya rağmen dışarıdan gelen yardımları alabilmek için Havaalanına yaklaşık 1 km kadara mesafede yer alan Bayro adlı bir Bosnalının evinin içinden tünel kazmaya başlamışlar. Bu tünelin adı “Ulica”. Tünelin eni 1 metre yüksekliği 1,6 metre olacak şekilde 800 metre boyunca kazmışlar. Bu dönemde özellikle Türkiye’den ve diğer ülkelerden hava alanına gelen yardımlar bu tünel vasıtası ile Bosnalılara ulaştırılmış. Kuşatma devam ettiği halde direnişi bir türlü kırılamayan Bosnalıların, o noktadan yardım aldığı Sırplarca tespit edilmiş ve bomba atmışlar. Tam tünelin girişinde bomba patlatmışlar. Bu patlamada tam 5 kişi ölmüş. Halen buraya düşen bombanın betonda kalıntıları bulunmakta. Bu olaydan sonra tünelin girişini 30 metre yan tarafa kaydırmışlar ve böylece yardım almaya devam etmişler.

Bu dönemde Türkiye’den en fazla yardımı Şarık Tara ve Uzan ailesi yapmış. Savaş bittikten sonra bu tünelin girişindeki 25 metrelik kısmı ve Bayro Beyin evini savaş müzesi haline çevirmişler. Girişte 5 Euro alıyorlar. Bayro Bey de bahçede kendisine başka bir ev inşa etmiş.

Saraybosna'da gezginler tarafından çok tercih edilen, ulaşımı kolay otellerden Apartment Mirela ve  Residence Inn by Marriott Sarajevo otellerini tercih edebilirsiniz.   

HÜSEYİN YILMAZ

Yazar Hakkında

HÜSEYİN YILMAZ

 1942 Sinop Ayancık doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi hizmet nedeni ile Hakkari, Yüksekova, Siirt’te görev yaptım.