Kuala Lumpur ve Batu Mağaraları

Hong Kong’dan Kuala Lumpur’a akşam saatlerinde geldik. Valizlerimizi otele bırakıp Kuala Lumpur’un sembolüPetronas ikiz kulelerinin bulunduğu yere geldik. Kulelerin içindeki alışveriş merkezinde deniz ürünlü menümüzü yedikten sonra kulelerin ışıl ışıl görüntüsünü fotoğrafladık.

Buradan kısa bir yürüyüşle Kuala Lumpur gece hayatının kalbi olan Jalan Bukit Bintang bölgesine geliyoruz. Pek çok restoran ve barın bulunduğu bu bölge gece çok keyifli. Burada bir kafeye oturup biralarımızı içerek gecenin keyfini çıkarıyoruz. 
Sabah kahvaltı sonrası kralın sarayına geliyoruz. Sarayın önündeki atlı muhafızları, sarayı fotoğrafladık.  

1. ve 2. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybedenler anısına yapılmış olan anıta geliyoruz. Burada kadın askerlerle fotoğraflarımızı çektirip Markedeka Meydanı’na vardık.

Meydanda; Asya’nın en büyük bayrak direği, ülkenin gelmiş geçmiş tüm başkanlarının resimleri ve onlara ait bilgiler yer alıyor. Bu meydan oldukça geniş. Park ve çevresinde müzeler ve resmi daireler yer alıyor. Saat kulesi de yine bu meydan çevresinde.    

Daha sonra Petronas kulelerini bir de gündüz gözü ile görüp, Batu mağaralarına gitmek üzere Merkez istasyona gidiyoruz.

Batu mağaralarına gidiş çok kolay, yalnız önce merkez istasyona gelmelisiniz. Merkez istasyondan alacağınız 2 Ring’lik biletle (1 $’dan daha az) Batu mağaralarına geliyorsunuz. Her 20 dakikada bir tren var. Batu Caves son durak, trenle giderken trendeki bu sakız yapıştırmak, öpüşmek yasak tabelası ilgimizi çekti.

Son durakta inince yol sizi mağaraya götürüyor. 272 basamakla çıkılan bu mağara dünyanın en büyük Hindu mağara tapınağı imiş.  

Mağara girişinde merdivenlerin önünde devasa boyutlardaki altın kaplama heykel Hindu tanrısı Lord Murugan’a ait. 272 basamak benim için biraz zahmetli olacak diye düşünürken, merdivenlerdeki maymunlar sayesinde nasıl çıktığımı anlamadım. Maymunları besleye besleye çıktık. Çantamdaki çikolatalı gofreti öyle bir yiyişi vardı ki tam videoluk! Gofret kâğıdına ve parmaklarına bulaşan çikolataları yalayışı harikaydı. Bir de aldığımız fıstıklarla maymunları kendi elimizle besledik.

 

Merdiven çıkışında çok geniş bir mağaraya geliyorsunuz. Mağara içi, iç içe geçmiş birkaç mağaradan oluşuyor. Hindu tanrılarının yer aldığı bu tapınağın içi de çok renkli.  

Mağara içindeki kaya oluşumları çok ilginç. Bir başka ilginçlik ise tapınak içinde horozların ötüyor ve dolaşıyor olması idi. Mağaradan aşağıya inerken Dark Cave’e geliyoruz. Bu mağara daha çok dağcılık ve trekking ile ilgilenenlere hitap ediyor. Mağara girişinde ise pek çok maymun size eşlik ediyor.
 
Dark Cave’e giriş ücretli. Mağara içinde yarasa ve örümcekler var. Bizi hiç çekmedi. 272 basamağı inerek trenle merkez santrale, oradan da otelimize geliyor, havaalanına gitmek üzere grupla buluşuyoruz.  Memlekete dönüş zamanı geldi.
 Kuala Lumpur’dan aklımda kalan: Petronas kuleleri, Batu mağaraları…

HÜSEYİN YILMAZ

Yazar Hakkında

HÜSEYİN YILMAZ

 1942 Sinop Ayancık doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi hizmet nedeni ile Hakkari, Yüksekova, Siirt’te görev yaptım.