Cape Horn ve Beagle Kanalı

25 Şubat 2015 akşamüzeri Port Stanley’den ayrıldık. Bütün gece denizde oldukça sallandık. 26 Şubat Salı 17.00’de Güney Amerika’nın en güney noktası Cape Horn’a geldik.

Hollandalı Willem Corneliszoon Schouten tarafından Java adalarına giderken tesadüfen keşfedilmiş olan bu adalar grubu üzerinde yerleşim yok. Zaten yaşanacak gibi de değil. Bu bölgenin yaz mevsimindeyiz, buna rağmen rüzgâr, fırtına, dev dalgalarla ortalık cehennem gibi. Cape Horn’un da içinde bulunduğu adalar grubu Isla Wollaston adı ile anılıyor. Yaklaşık 10-15 ada ve pek çok adacıktan oluşuyor bu adalar grubu. Isla Hornos bu adalar içinde en güneyde olanı.

Kaptanımız Cape Horn burnunda herkesin rahat rahat görmesi ve rahat rahat çekim yapabilmemiz için 1-1,5 saate yakın açıkta tur attı. Burası Atlas Okyanusu ile Pasifik Okyanusu’nun birleştiği nokta. Adalar ve kayalıklar arası labirent gibi. Sığ ve dar bu sular Macellan boğazı bulunmadan önce denizcilerin korkulu rüyası imiş. Kışın denizciler çok mecbur kalmadıkça buradan asla geçmezlermiş. Yazın ortalık bu vaziyette. Kışını düşünemiyorum. Biz güverteden çekimlerimizi zor yaptık. Çekimler çok net çıkmamış olabilir. Çünkü rüzgâr her an kameralarımızı alacak gibi sertti. 

Ada üzerinde yaşam yok dedim ama burada bir fener var ve tabii bir de fenere bakan görevli. Adada yalnızca fenercinin yaşadığı bir ev var. Onun harici hiçbir yerleşim yok. Gezimanya burada da kendini gösterdi.

Gemimiz daha sonra kuzeydoğuya yönelerek Kanal Beagle’ye doğru yoluna devam etti. Akşam odalarımıza Cape Horn’u geçtiğimize dair sertifikalarımız geldi. Bu kanalın sağ tarafı Arjantin, sol tarafı Şili’ye ait. Tüm gece bu kanal boyunca ilerleyip 27 Şubat 2015 akşamı Arjantin’e ait Beagle kanalı üzerinden Ushuaia’ya geldik.

27 Şubat akşamı gemimiz Ushuaia’dan 18.00’de hareket edecekti. Yolcularımızdan biri hastalanmış, hastaneye kaldırılmış onu bekledik. 1 saatlik gecikmeyle yola çıktık.

Beagle Kanalı’ndan devam ederek Arjantin tarafından Şili tarafına geçtik. Beagle Kanalı kuzey ve güney diye ayrılıyor. Biz kuzey Beagle’ye çevirdik yönümüzü. Tam akşamüzeri buzullar arasında ilerlemeye başladık. Buzulların bazısı kanala kadar akmış.

Bazı buzullarda ise buzul sularının erimesi ile şelaleler oluşmuş. Buzuldan kanala şelaleler akıyor. Bu manzaraları büyük bir keyif ve heyecanla izledik. Buzul mavisini, laciverdini burada daha net gördük. Gemideki yolcumuz hastalanmamış olsaydı bu buzulları daha fazla görebilecektik. Çünkü hava karardı. Artık buzulları fotoğraflayamıyoruz. Sağlık olsun, gördüklerimiz de çok güzeldi.