Ege Bölgesi muhteşem koyları, adaları, gezilecek yerleri, çiçekli ara sokaklarıyla birçok kişinin kalbini fethetmiştir. Özellikle yaz aylarında pek çok tatilcinin uğrak noktası, bu bölgede yer almaktadır. Güzellikleri saymakla bitmez elbette. Ege, rengarenk çiçeklerin arasına serpiştirilmiş beyaz evler ve mavinin dans ettiği Bodrum'dan tutun da Kuşadası, Ayvalık, Erdek, Çeşme gibi pek çok tatil yeri seçeneği sunuyor. Gündüz deniz keyfi yapılabilir akşam ise butik dükkanlara alışverişe gidebilir ya da eğlence mekanlarını tercih edebilirsiniz.
Hem eğlenmek hem de dinlenmek için pek çok seçeneğe sahip olan Ege, mutfağıyla da ünlüdür. Ege mutfağı dendiğinde şüphesiz herkesin aklına zeytinyağlı yemekler gelir. Birçok tatil yerinde konaklarken zeytin ağaçlarının kokusunu içinize çekmek olasıdır. Güneş gibi parlayan ay çiçek tarlaları, dalından yeni kopmuş domatesin tadı… Sağlıklı ve lezzetli bir sofra sunar Ege mutfağı bizlere.
Bu yazımızda Ege'de geçen filmlerden bahsedeceğiz, öncelikle yapımlarında mutfak temasını bol bol işleyen bir yönetmenden başlamak istiyorum. Çağan Irmak izleyicilerinin çoğu dikkat etmiştir ki filmlerinde mutfak kültürü oldukça fazla yere sahiptir. 'Kültür' dedim çünkü 'mutfak sahneleri'nden daha fazlası vardır filmlerinde. Kanlı canlı bir kültürü sunar adeta bize. Pişen yemekler ve o esnada yapılan muhabbetlere, kalabalık sofralar ekler Çağan Irmak. Mutfak ve sofra sahnelerinin bu denli samimi kurgulanmış olmasının ardında Irmak’ın aslen Egeli olması yatıyor diye düşünmeden edemiyor insan. Yazın yaklaştığı bugünlerde Çağan Irmak'ın, Ege'de geçen ve hepimizde tatile gitme isteği uyandıracak birkaç filminden bahsetmek istiyoruz. İlk sırada pek çok seyirciyi gözyaşına boğmuş bir yapım olan 'Babam ve Oğlum' var. Egedeki kasabasından koparak İstanbul'a yerleşen başkarakter Sadık, eşini kaybeder ve baba evine döner. Ancak bu kez yalnız değildir Sadık… Yıllar önce terk ettiği evine oğlu ile birlikte geri dönmektedir. Fikret Kuşkan'ın hayat verdiği Sadık karakteri ile oğlu Deniz'i, baba-oğul ilişkisi üzerine kurulu yeni olaylar beklemektedir. Film hem hüzünlü hem de Ege insanının sıcak ilişkilerini barındıran bir hikaye sunar izleyiciye.
Bahsedeceğimiz bir diğer Çağan Irmak filmi ise 'Dedemin İnsanları'… 'Babam ve Oğlum' filminde olduğu gibi bu yapımda da Çetin Tekindor oynuyor. Yazının başında da değindiğimiz gibi Ege denince birbirinden sevimli adalardan söz etmek gerek. 'Dedemin İnsanları' filminin çekimlerinin bir kısmı Gökçeada'da gerçekleştirilmiş. Filmden tek cümle ile söz etmek gerekirse mübadele döneminin etkilerini ve sıcak bir hikayeyi bir dede-torun ilişkisi üzerinden izliyoruz. Hatta bir torun gözünden dedesini ve tarihi izliyoruz demek daha doğru olacaktır. Yine zeytinyağlı yemeklerle dolu Ege sofrası, sıcak aile ilişkileri ve tatlı bir kasabaya tanık olacağınız bir yapım sizi bekliyor.
Son olarak bahsedeceğim Çağan Irmak filmi, ilk iki yapımdan biraz daha farklı… 'Babam ve Oğlum' ile 'Dedemin İnsanları'nda daha çok ülkenin geçtiği bazı dönemler, aile ilişkileri üzerinden izleyiciye aktarılıyordu. Ancak 'Nadide Hayat' filmi içinde bir yolculuk hikayesi barındırıyor. Yolculuk ve yeniden başlamak… Aniden eşini kaybeden Nadide, iki çocuk ve bir torun sahibidir. Eşinin ölümünün ardından çevresi onun seyahate çıkmasını, yeni hobiler edinmesini, torunuyla ilgilenmesini beklerken, o yarıda bıraktığı üniversite hayatına çıkan bir af yasasıyla geri dönme kararı alır. Okul hayatına geri dönen Nadide'yi macera dolu bir deniz yolculuğu beklemektedir. Demet Akbağ tarafından canlandırılan Nadide'nin hikayesi pek çok kişiye güç verecek kıvamda. Ayrıca bu yüz güldüren hikaye ile buluşan Ege'nin koylarını izlemek tatili iple çekmenize neden olacak gibi duruyor.
'Dondurmam Gaymak' filmi ile tanıdığımız yönetmen Yüksel Aksoy'un 'İftarlık Gazoz'u ise listede yer alan diğer yapımlardan. Filmin başrolünde genelde komedi türü filmlerde görmeye alışık olduğumuz Cem Yılmaz var. Yılmaz, bu kez komedi ve dram türünde bir yapımla karşımıza çıkıyor. Yılmaz, Cibar Kemal isimli gazoz satıcısı bir karakteri canlandırıyor. Yaz tatilinin başlamasıyla birlikte yanına Adem isminde bir çırak alıyor ve ona gazoz satmanın tekniklerini öğretiyor. Böylece usta-çırak ilişkisi üzerinden güzel bir kasaba hikayesi bizleri karşılıyor.
Sıradaki filmimiz Bir Küçük Eylül Meselesi Bozcaada'da geçen etkileyici bir aşk hikayesini konu alıyor. Filmin başrollerini Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek paylaşıyor. Birbirinden çok farklı yaşamlara sahip Tekin ile Eylül'ün hikayesini konu alan film, Eylül'ün geçirdiği bir kaza sonucunda yaşadığı hafıza kaybı ile başlıyor. Eylül, Bozcaada'ya dönerek unuttuklarını hatırlama çabasındayken, Engin Akyürek'in canlandırdığı Tekin karakteri ise kendini Eylül'e hatırlatmaya çalışıyor. Ada'nın samimi havası içinde Tekin'in dünyasına Eylül'le birlikte eşlik etmek çok keyifli bir seyir sunuyor izleyiciye. Eğer aşk filmlerini izlemeyi daha çok tercih ediyor iseniz 'İlk Aşk' ve 'Aşk Sana Benzer' filmlerini de Ege'de çekilmiş yapımlar listenize ekleyebilirsiniz.
Ege'de çekilen filmler arasında bahsedeceğim son yapım ise çok konuşulan ve bize 'I am Sam' filmini az da olsa anımsatan '7. Koğuştaki Mucize'…Film, bir Ege kasabasında 7 yaşındaki kızı ile aynı zekaya sahip babanın zorlu hayat mücadelesini anlatıyor. Başkarakter Memo, kasabada ölen küçük bir kızın cinayetinden sorumlu tutularak idam cezasına mahkum ediliyor. Aras Bulut İynemli'nin canlandırdığı Memo karakterinin adalet arayışı ve kızına kavuşma çabası izleyiciyi derinden etkileyecek niteliğe sahip.
Ege’ yi özleyenler ve sıcak bir kasaba havasında bir hikaye izlemek isteyenler için birkaç film önerisinden bahsettim. Elbette filmler bunlarla sınırlı değil. Ülkemizin ve dünyanın virüsle mücadele ettiği bugünlerde Ege’de çekilen filmlere konuk olmak size iyi hissettirecektir. Şimdiden iyi seyirler…
