Buenos Aires’ten Trelew’e uçuyoruz. Trelew’den iki saatlik bir yolculuk ile bir milyon civarında Macellan pengueninin yaşadığı Punta Tomba’ya geliyoruz. Yaklaşık 40-45 cm boyundaki siyah smokinli sarı benekli binlerce pengueni seyretmek tarifi zor bir haz veriyor insana. Buradaki penguenler de Şili Patagonyası’ndaki penguenler gibi her yıl Eylül ayında Brezilya ve Fakland adalarından buraya geliyorlar. Bu dönemde erkek penguen yuvayı hazırlıyor, dişi penguen de gelip yumurtalarını bırakıyor.
Yavrular yüzmeye başladıktan sonra Mart ayında tekrar Brezilya ve Fakland adalarına dönüyorlar. Bu penguenleri izledikten sonra bu bölgede öğle yemeğimizi yiyerek gezimize devam ediyoruz.
Penguenlerden sonraki durağımız Valdes yarımadası. Ülkenin bu bölümü pek çok fiyord, ada ve adacıklardan oluşuyor. Valdes yarımadası UNESCO doğal miraslar listesinde yer alıyor. Adadaki deniz aslanları, deniz filleri, balinalar, patagonya tavşanları, guanakoları görmek, bunları izlemek çok büyük bir ayrıcalık.
Valdes yarımadasının kuzeyinde küçücük bir ada var. Burası kuşlar adası. Envai çeşit kuşun yaşadığı bu ada ve etrafı, kuşların yanı sıra zengin bir su altı vahşi yaşamını sunuyor.
Ertesi gün konaklama yaptığımız Puerto Madyrn’de dolaşıyoruz biraz. Burası 1865 senesinde kurulmuş bir yerleşim. Puerto Madryn turistler için cazibe merkezlerine bir geçiş noktasında bulunuyor. Özellikle balinaların rahatlıkla gözlemlenebildiği Haziran Aralık arası en yoğun dönemini yaşıyor.
Puerto Madryn’e 17 kilometre mesafede yer alan Doradillo kumsalları balinaların kıyıya en fazla yaklaştıkları yerlerden biri. Çünkü burada kıyıda deniz oldukça derin ve balinalar kıyıya kadar gelebiliyorlar.
Biz Puerto Madryn’den 100 kilometre mesafedeki Golfo Nuevo’da yer alan Puerto Piramides’ten teknelere binerek balinaları görmeye gidiyoruz. Puerto Piramides sahip olduğu piramit şeklindeki kayalıklar nedeniyle bu ismi almış.
Bölge 1999’dan beri Unesco’nun koruması altında. Buradaki 25-30 ton ağırlığında, 16 metre boyundaki dev balinaların yavrularına yüzme öğretmelerini seyredip yarımadanın ucundaki Caleta vadisine geliyoruz. Burada da dev boyutlu fokları (deniz fillerini) görüyoruz.
Ertesi gün Ushuaia’ye gitmek üzere Trelew’e doğru yola çıkıyoruz. rrelew'de konaklamak isterseniz yemekleri ve konumu ile beğenilen El Colibrí Cabañas de la Naturaleza ve La Casona del Rio otellerini tercih edebilirsiniz.