Malezya seyahatime karar verdiğimde daha önce gördüğüm fotoğrafları ile aslında aklımdaki ilk uğrak yeri idi Batu Mağaraları. Dünyanın en büyük mağara tapınağı olarak bilinen Batu Caves (Batu Mağaraları) görsel açıdan son derece gizemli geliyordu bana ve burayı ziyaret etmeden Kuala Lumpur seyahati düşünemiyordum. Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da Petronas İkiz Kuleleri ile birlikte görülebilecek en önemli iki turistik mekandan bir tanesi burası. Buraya nasıl ulaşabileceğim konusunda fazla araştırma yapmamıştım ve nasıl gidebileceğim konusunda bir fikrim yoktu. Tek bildiğim Kuala Lumpur’un 15 km kadar dışında olduğu idi.
Ben de en iyisi sırt çantamı alıp yola çıkayım elbet bir yol bulurum diye düşündüm. İlk yapmam gereken Kuala Lumpur merkez tren istasyonuna gitmek elbette ve durum hiç de sandığım kadar zor değil. Kuala Lumpur merkez tren istasyonundan Batu Caves tapınaklarına gitmek için her 20 dakikada bir tren olduğunu öğreniyorum ve bu trenle son durağa kadar gidiyorsunuz. Ödemeniz gereken para ise sadece tek yön için 2 Ringgit. Yani yaklaşık 1,50 TL civarı. Yolculuk ise yaklaşık yarım saat sürüyor. Trenden indikten sonra ise burada olmanın heyecanını yaşamak kalıyor sadece.
Batu Caves yazıyorum ama yazıma Batu Mağaraları diye devam edeyim, burası daha öncede söylediğim gibi Dünyanın En Büyük Mağara Tapınağı, bir Hindu tapınağı olan mağaraya ulaşmak için ise 272 adet dik basamakları tırmanmanız gerekiyor. Tapınağa giriş için ise ayrıca bir ödeme yapmanız gerekmiyor.
Hindu Tanrısı Lord Murugan Heykeli
Mağara önünde bulunan dev heykel ise Batu Mağaraları'na asıl önemli hale getiren Hindu Tanrısı Lord Murugan heykeli. Dışarıdan bakıldığında Lord Murugan heykeli buraya apayrı bir görsellik katıyor ve biz de Batu Mağaraları'nı bu dev heykel ile hafızalarımızda tanıyoruz. Altın Kaplama olan dev Lord Murugan heykeli, 272 adet basamak ve devasa büyüklükteki mağarayı göz önüne aldığınızda gerçekten burası mutlaka ziyaret edilmesi gereken büyüleyici bir tapınak. Merdivenleri çıkmaya başladığınız da ise size etrafta bulunan maymunlar eşlik ediyor ve maymunların tek derdi elbette yiyecek ve içecekler.
Batu Mağarası içi
Mağaraya girdiğinizde görünen manzara ise son derece büyüleyici. Bu kadar derin ve büyük olan bir mağara daha önce hiç görmemiştim. Her şey güzel hoş ama bunu da yazmadan geçmek istemiyorum. Hindu tapınaklarının genel olarak Budist tapınaklarının aksine ne kadar çok pis olduğu artık daha çok dikkatimi çekmeye başladı. Bu durum Katmandu’da da dikkatimi çekmişti. Budist Tapınakları daima temiz ama Hindular için bu temizlik geçerli değildi. Aynı durum maalesef Batu Mağarası için de geçerli. Artık bu durumu görmezden gelmeye ve sadece ziyaretime bakıp fotoğraflarıma odaklanmaya çalışıyorum. Fotoğraflarımı çekerken de hemen yanında bulunan bir başka mağara olan Dark Cave’i de görüyorum. Dark Cave mağaracılık sevenler ya da macera sevenler için ayrı bir mağara trekking aktivitesi içeriyor. Şimdilik bana pek uymuyor. Ama benim ilgimi çeken, mağara önünden Petronas İkiz Kuleleri'nin ve KL Tower’ın silueti çok şık olarak gözüküyor. Fotoğraf için ise mesafe çok çok uzak. Yine de iyi kötü bir kare çekiyorum.
Batu Mağaraları merdivenlerinde turistlerin elindeki yiyecekleri alan bir maymun
Batu Mağaraları'ndan Kuala Lumpur Silueti - Petronas İkiz Kuleleri ve KL Tower
Bana sorarsanız Batu Mağaraları için yaklaşık 2-3 saatlik bir ziyaret fazlasıyla yeterli. Kuala Lumpur’a yolunuz düşerse burayı mutlaka görmelisiniz ve sakın unutmayın Batu Mağaraları’nı ziyaret etmeden Kuala Lumpur’u tam anlamı ile asla ziyaret etmiş sayılmazsınız.
Yazar Hakkında
UFUK AKKUŞGezgin, Fotoğrafçı 1977 Karabük doğumlu, Safranbolu da yaşıyor.. Mesleğini çok seven bir sigortacı. Hayallerinin peşinden düştü yollara. Farklı kültürleri tanımayı çok seviyor.
