Filipinler, Güneydoğu Asya'da Malay Takımadaları bölgesinde yer alan bir adalar ülkesidir. Toplam 7.107 adadan oluşan Filipinler, yüz ölçümü açısından dünyanın en büyük 72. ülkesidir. 7.107 adanın 5.000’inde insanlar yaşamaktadır. En büyük ada 108.000 kilometrekare ile başkent Manila’nın da üzerinde bulunduğu Luzon adasıdır. Diğer 2 büyük ada ise Visayas ve Mindanao adalarıdır. Turistik öneme sahip olan Cebu ise Visayas adası üzerindedir.
Filipinler adalarından dört bininin henüz ismi dahi yoktur. Çok girintili çıkıntılı kıyılara sahip olan ülkenin kıyıların uzunluğu ortalama 35.000 kilometredir. Körfezlerinin çoğunda mercan kayalıkları yer aldığından gemilerin yanaşmasına elverişli değildir.
Adalar volkaniktir. Dolayısıyla küçük olmalarına rağmen çok engebelidirler.
Filipinliler’in çoğunun kökeni Avusturalyalılar’a dayanır. Bunların yanında Çinli, İspanyol, ABD ve Arap kökenli Filipinliler de bulunmaktadır. Çok sayıda yerel dil konuşulmakla birlikte Filipinler de iki resmi dil vardır. Bunlar Filipince (Katalokça) ve İngilizce’dir. Filipinler, İngiltere ve Amerika’dan sonra İngilizce’nin en fazla konuşulduğu ülkedir. Filipinler, dünyada İngilizce'nin günlük dil olarak kullanıldığı tek tropikal Asya ülkesidir. Pirinç tarlasında çalışanından, varoş bölgede oturanına kadar pek çok kişi İngilizce bilmektedir.
Ülkedeki üniversitelerde de eğitim dili İngilizce’dir. Bu durum ülkeyi popüler bir dil eğitim merkezi durumuna getirmiştir. Çünkü İngilizce dil eğitimi için ödenen para, İngiltere ya da ABD’deki okullara ödenen para ile kıyaslanamayacak kadar ucuzdur.
Adını İspanya kralı 2. Philip’ten almış olan Filipinler’i 1898 senesinde Amerikalılar, 20 milyon dolar vererek İspanyollar’dan satın almışlar. Bu adalar ülkesi stratejik açıdan büyük öneme sahip olduğundan tarih boyunca pek çok ülkenin de dikkatini çekmiştir.
Bölgenin tarihi oldukça eskilere dayanıyor. Arkeolojik ve paleontolojik teori, Homo Sapiens'in yaklaşık M.Ö 50 bin yıl önce Filipinler’in Visayas bölgesindeki bir ada vilayeti olan Palawan'da var olduğuna işaret eder. Yerli halk olan Atealar’ın şimdiki Filipinler'e 30 bin yıl önce bir kara köprüsüyle ulaştığı düşünülmektedir. Bu bölge Buzul Çağı'nda Asya kıtasına bağlıymış. Filipin halkının büyük bir bölümünün ataları Austronesianlar’mış. Bunlar M.Ö 3.yy’da Luzon adasının kuzeyine yerleşmişler ve buradan diğer bölgelere yayılmışlar.
Bu takımadaları 1521 senesinde ilk keşfeden Avrupalı, İspanya adına denizcilik yapan Portekizli Ferdinand Macellan ve onun tayfalarıdır. Ancak Macellan Mactan Adasında yerli savaşçılarla politik çatışmaya girince, yerlilerin lideri Lapu-Lapu tarafından öldürülür.
Ardından İspanya kralı 2. Philip’in verdiği emir ile buradaki kolonileşme süreci başlar. Meksika'dan Miguel Lo'pez de Leguzpi 1565'de Filipinler’e ulaşarak, Cebu'da ilk kolonileşmeyi şekillendirmiştir. 1571'de Manila, Filipinlerdeki merkez olarak konumlandırılır. Hristiyan askerler ve papazlar bu bölgede yerel halk üzerinde hükümdarlıklarını kurar ve dini propagandalar ile dini yayarlar. Bu dönem de bir İspanyol ticaret gemisi olan Manila Galleon, 16. yüzyılın başlarında yılda bir veya iki kez Manila, Acapulco, Meksika arası sefer yapıyordu. Filipinliler ise dünya ticaretine 6 Eylül 1834'te başladılar.
375 sene İspanya sömürgesinde kalan ülke, 1898 Amerika İspanya savaşında İspanyollar yenilince ABD’ye geçti.
1946 senesinde Filipinler, kendi bağımsızlıklarını ilan ettiler. Milli kahramanları ise Jose' Rizal’dır. José Rizal halkının ulusal kimliğini kazanmasına yazdığı yazılar ve yaptığı konuşmalarla katkıda bulunmuş, yenilikçi, ileriyi gören bir kahramandır. Orjinali İspanyolca olan Noli Me Tangere ve El Filibusterismo adlı romanları, İspanyol yönetimi altındaki sömürge yaşamını anlatır ve Filipin okullarında okutulur.
Yılda yaklaşık 3 milyon turist ağırlayan ülke, Türk vatandaşlarından vize istemiyor.
Ülke iklimi sıcak, nemli ve tropikaldir. Ülkede genel olarak 2 ana mevsimden söz edilebilir. Haziran Kasım arası yaşanan yağmurlu yaz mevsimi ve Aralık Mayıs arası yaşanan yağmursuz yaz mevsimi. Çünkü her dönem ülke sıcaktır ve yıllık ortalama sıcaklığı 28 derece civarındadır. Dağlık adaların birçoğu tropikal yağmur ormanlarıyla ve volkanla kaplıdır. En yüksek noktası 2.954 metre yüksekliğiyle Mindanao'daki Apo Dağı'dır. Halen etkin volkanları arasında Mayon Volkanı, Pinatubo Dağı ve Taal Volkanı sayılabilir. Aynı zamanda ülke Batı Pasifik tayfun kuşağı içinde bulunur. Yılda yaşanan ortalama tayfun adedi 19’dur.
Filipinler’in toplam nüfusu yaklaşık 90 milyondur. Dünyanın en çok nüfusuna sahip 12. ülkesidir. Ancak ülke nüfusunun %41’i yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bu nedenle de ülke nüfusunun 11 milyonu yurtdışında çalışıyor. Ekonomik koşullarını iyileştirmek isteyen halk yurtdışında çalışmaya başlamış. Özellikle Ortadoğu’da çok sayıda filipinli bir göçmen topluluğu bulunuyor. Bu nedenle de ülkede çok sayıda döviz bürosu ve hızlı para gönderme ofisleri var.
Filipinler’deki nüfus artış hızı dünya ortalamasının 2 katıdır. 1903'den beri 100 yılda nüfus 11 kat artmıştır. Bu nedenle toplam nüfusun %72’si 20 yaş altındadır. Okur-yazarlık oranı %92.5'dir.
Ülke nüfusunun %86’sı Hristiyan’dır. Bunların da %8’i ’i Roma Katolik Kilisesi'ne bağlıdır. %10’u müslüman olan ülkede müslümanlığa ait bayramlar bile resmi tatildir. Bu da hoşgörünün güzel bir göstergesidir. Filipinler'de müslümanlara yerel dilde “Moros” denilir ve müslümanlar daha çok ülkenin güneyindeki Mindanao adasında yaşarlar.
Filipinler’deki başlıca etnik gruplar ise şu şekildedir; Visayanlar, Tagaloglar, Ilocanolar, Morolar, Kapampangan, Bicolano, Pangasinense, Igorot, Lumad, Mangyan, Ibanag, Chabacano, Bajau, Ivatan ve Palawantribes.
Filipinler’in geleneksel dansı Carinosa, en popüler hayvanı Carabao, En bilindik kuş çeşidi Filipin Kartalı, en önemli balığı süt balığı, en sevilen çiçeği Arap Yasemini, ağacı ise Narra, en çok tüketilen meyvesi muz ve mangodur.
Halkın yaşadığı evler çoğunlukla ufak, bambudan yapılmış olan 4 tarafı açık kulübelerdir. Yöresel giysilerine ise Barong adı verilir.
Boks, basketbol, badminton, bilardo, futbol ve bowling en popüler sporlarıdır. Geleneksel Filipin dövüş sanatına “Eskrima” denilir. Eskrima, İspanyol sömürge döneminde ortadan kaldırılmış olsa da sonradan yeniden ilgi görmeye başlamıştır. Geleneksel dövüş sanatlarını yaşatmak için 20. yüzyılda Filipin askeriyesinde, polisiyede ve birçok kulüpte tüm üyelere zorunlu kılınmıştır.
Filipinliler kültür olarak, İspanyollar ve Amerikalılar’dan çok etkilenmişlerdir. Bu kültür adeta yerli Avustralya uygarlıkları ile harmanlanmıştır. İspanyolların etkisi en çok kendisini mimari, sanat ve din'de gösterir. Roma Katolik Kilisesi dinsel festivalleri yapılır.
Birçok cadde, kasaba, ilçe adları İspanyolca’dır. İspanyol mimarisinin baskınlığı en fazla göze çarpan unsurdur. Ülkenin kiliseleri, hükümet binaları ve üniversitelerde görülebilir. Vigan şehrindeki İspanyol sömürge kasabasında olduğu gibi birçok İspanyol stili ev ve bina koruma altına alınmıştır.
Filipinler’e Amerikalılar’dan kalan en büyük miras ise İngilizce’dir.
Filipin mutfağında Çin’in etkisi büyüktür. Ülkede pirinç ve şehriye çokça tüketilir.
Aynı zamanda bir çok etnik gruba mensup insanlar çeşitli böcekleri de kızartarak yerler, yani mutfakları bizim damak tadımıza pek de uygun değildir.
Filipinler ekonomisinin büyük çoğunluğunu tarım ve turizm oluşturmaktadır. Muz ticaretinin ülke ekonomisine katkısı büyüktür. Bunun yanında Filipinler tam bir tatil cennetidir.
Uluslararası uçuşlarla gidebileceğiniz en önemli 2 nokta Manila ve Cebu’dur.Manilla'da konaklamak için ulaşımı kolay MaxStays ve Luxury Condo at Forbeswood Parklane gibi otelleri tercih edebilirsiniz.