Şarkılara İlham Olan Şehirler

Şehirler de insanlar gibidir. Her şehrin geçmişi, dokusu, hüznü, tadı kendine hastır. Her şehrin bir aşığı vardır ve her şehrin bir özleyeni... Sokağı, denizi, mimarisiyle bir ruh taşıyan şehirlere yazılmış pek çok şarkı var. Belki bu şarkılardan biri de sizin çok sevdiğiniz ya da gitmenin hayalini kurduğunuz şehre yazılmıştır kim bilir. O halde uzaklardan başlayalım adına şarkılar yazılmış şehirleri turlamaya.

Woody Allen'ın orijinal ismi "Midnight in Paris" olan Paris'te Gece Yarısı filmini izleyenleriniz olmuştur. Aşıklar şehri diye adlandırılan Paris, nice film, kitap, tabloya konu olmuş olsa da izleyenler bilir ki Woody Allen Paris'in masalsı yanını çok başarılı bir şekilde işlemiştir filmde. Ancak Paris için yazılmış şarkılara gelecek olursak liste ne kadar kabarık olursa olsun belki de en başta Frank Sinatra ve Edith Piaf gelir.

Kimi filmlerde de hayat bulmuş pek çok şarkıyı Frank Sinatra'nın o dinlendirici sesinden dinlemişliğiniz vardır. Bu kadife ses ve masal gibi şehir Paris' in bir araya gelmesiyle "April in Paris" parçası doğmuştur. Yalnız Paris dendiğinde o şehrin sokakları gibi büyüleyici bir isimden bahsetmek gerekir.

Tabii ki kaldırım serçesi lakaplı Edith Piaf' dan başkası değildir bu isim. Çok zorlu hayat hikayesinden büyük bir başarı çıkaran bu muhteşem kadının romantik tınılı sesi ve şarkıları zaten Paris sokaklarını anımsatacak güzelliktedir. O şiir gibi sesi ile yorumladığı "Elle frequentait la rue Pigalle" ismini taşıyan parçasında tarih ve sanat kokan Paris'i Piaf' dan dinlemek ayrı bir keyif olacaktır. Eyfel Kulesi ile taçlanan ancak onun yanı sıra müzeleri, mimarisi, sanatı ve tarihi ile göz kamaştırıcı güzellikteki Paris' in adına yazılmış şarkılar bunlarla sınırlı olmayıp pek çok müzisyene ilham kaynağı olmuştur.  

Paris dediğimizde Frank Sinatra'dan bahsetmişken onun meşhur şarkısı "New York, New York"u anmadan geçmek olmaz. Pek çok kişinin hayallerini süsleyen New York City Amerika Birleşik Devletleri'nin en kalabalık şehirlerindendir. Paris' in Aşıklar Şehri lakabıyla anıldığını söylemiştik, New York ise Özgürlük Heykeli ile sembolleşen Rüyalar Şehri olarak hafızalarımızda yer etmiştir.

Özgürlük Heykeli New York dendiğinde akla gelen ilk simge olsa da şehir bünyesinde Central Park, Times Meydanı, Empire State Binası, Bryant Park, Brooklyn Köprüsü, Grand Central Terminali gibi görülmeye değer pek çok güzellikleri barındırır. Frank Sinatra'nın yanı sıra Alicia Keys'in New York'u, Taylor Swift'in Welcome To New York'u ve ülkemizde 90'lar döneminde epey konuşulan, Rafet El Roman'ın Macera Dolu Amerika'sı da akla gelen diğer parçalardandır.

Bu şarkılar dışında adına daha çok şarkı yazılmış olan New York, içinde çok fazla sayıda evsiz insan barındırsa da Özgürlük Şehri sıfatıyla pek çok kişinin rüyalarını süslemeye devam ediyor.

New York dedikten sonra çok uzaklara gitmeden Kalifornia'ya kısa bir ziyarette bulunalım. Bizde Ege'nin incisi dendiğinde herkes İzmir'den bahsedildiğini bilir. Elbette Amerika’nın da bir incisi var ve bu güzel incinin adı tabii ki California ya da bir diğer ifadeyle Altın Eyalet...

ABD'nin batı yakasında olan Kaliforniya en kalabalık eyalet olma özelliğini taşır. Kaliforniya denince akla ilk olarak Hollywood gelse de şehir teknolojisi ile de oldukça ün salmıştır. Ancak adına pek çok şarkı yazılmasının sebebi turizm sektöründe de ilerlemelerine sebep olmuş o eşsiz güzellikteki plajlarıdır. İnci sıfatını fazlasıyla hak etmesini sağlayan Kaliforniya plajları turistler tarafından hatrı sayılır derecede ilgi görmektedir.

Katy Perry'nin California Gurls isimli parçasından başlayarak; Phantom Planet “California”, The Beach Boys “California Girls”, The Mamas and Papas “California Dreaming”, Ramones “California Sun”, Red Hot Chili Peppers "Californication" isimli şarkıları ve dahası ile liste uzar da uzar. Pek çok şarkıya sahip olan Kaliforniya belki de en çok "Hotel California" şarkısı ile anılmıştır.  Eagles grubunun efsane parçası olan Hotel California, duygusal hikayesi ile hala unutulmayanlar arasındadır.

Paris'le başlayan yolculuğumuzda ABD'nin güzide yerlerine uğradıktan sonra İtalya'yı anmamak olmaz. İtalya'nın o sevimli kasabası Portofino'dan bahsedeceğiz biraz.

Pisa ile Genova şehirleri arasında yer alan bu küçük kasaba rengarenk evleri ve masmavi denizi ile bizdeki Trilye kasabasını anımsatıyor. Tatilciler için huzur dolu ve sıcacık bir uğrak yolu olan bu sevimli kasabanın adına şarkı yazmamak olur mu? Elbette Dalida'nın "Love in Portofino" adlı parçası bu sorunun en can alıcı cevabı olup klasikler arasında yerini almış bir parçadır.

Uzaklara gittikten sonra adına onca şiir, kitap, şarkı yazılmış İstanbul ile bu yazı taçlandırılmadan olmaz. Ne güzel demiş şair;

İstanbul deyince aklıma martı gelir.

Yarısı gümüş, yarısı köpük

Yarısı balık, yarısı kuş.

İstanbul deyince aklıma bir masal gelir, bir varmış, bir yokmuş. 

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun bu dizeleri ve çok daha fazlası İstanbulu' u anlatmaya yetmez.

İstanbul'un Kız Kulesi ile Galatasından mı bahsetmeli yoksa zamanda yolculuk yaptıran adalarından mı?

İstiklal Caddesi'nde hafif karlı bir günde sesi duyulan tramvaydan mı bahsetmeli yoksa Kuzguncuk'taki o renkli evlerden mi?

Tarihi, mimarisi, boğazı, tadı, kokusu demekle bitmez İstanbul. Bitmemiş ki yıllar boyu şarkılara konu olmuş. Ada sahillerinde bekliyorum demişler önce sonra Boğaziçi... MFÖ "Bu Sabah Yağmur Var İstanbul'da" derken martısını mahzun yapmış İstanbul'un.

Teoman'ın Rapsodi İstanbul ve İstanbul'da Sonbahar şarkıları gelmiş sonra ama bunlarla sınırlı kalmamış, yıllar boyu şarkılar yazılmış durmuş İstanbul'a. Ama belki de İstanbul'u en güzel anlatan şarkı Levent Yüksel'in seslendirdiği "Yarim İstanbul Gel Öpeyim Gerdanından" dizelerinin geçtiği parçadır. Peki, sizin hayallerinizi süsleyen şehir ve onun şarkısı hangisi?