İstanbul için içinde eşsiz değerler barındıran bir hazine sandığı desek yanlış olmaz. Geçmişten günümüze büyüyerek, sırrına sır katarak gelen bu şairane şehrin sokakları arasında her gün yeni bir keşif rotası çizmek mümkün. İstanbul’un orasına burasına saklanmış olan antika pazarları da son zamanda bu keşif duygusunu tetikliyor adeta. Sabahın erken saatlerinden itibaren şehir içi ve şehir dışından gelen meraklıların doldurduğu pazarlar, bin bir çeşit eşyaya ev sahipliği yapıyor. Koleksiyoncuların, ihtiyaç sahiplerinin, moda ve dekorasyonla ilgilenenlerin bazen de sadece atmosferden yararlanıp fotoğraf çekmek isteyenlerin oluşturduğu kalabalık, eski eşya kokuları içinde İstanbul’un bir diğer yüzüne tanıklık ediyor.
Haftanın belirli günleri Bomonti, Dolapdere, Küçükpazar gibi semtlerde kurulan pazarların küçük tezgâhlarında irili ufaklı birçok eşyayı bulmak mümkün. Bomonti-Feriköy Antika Pazarı pazar günleri kuruluyor. İstanbul’un antika pazarları içinde en yaygın olarak bilinen pazarda fincan takımları, plaklar, dergiler, fotoğraf makineleri ve aklınıza gelen gelmeyen çok çeşitli ürünün sergilenip satışa çıkarılıyor. Tezgâhlarda tarihi deniz fenerlerinden artık üretilmeyen müzik aletlerine kadar hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak antikalarla karşılaşabilirsiniz. Tezgâhtarlar, meraklıları için bu eşyaların hikâyelerini de anlatıyor, hatta anlatmakla kalmayıp bu eşyalar üzerine uzun uzun muhabbet etmekten ziyadesiyle keyif alıyorlar. Dolapdere Bitpazarı’nda ise tezgâhlar yok. Burada satıcılar çanta, ayakkabı, kıyafet gibi eşyaları yere serilmiş örtülerin üzerinde sergiliyor. Sabah hava aydınlanmadan yola düşenlerin en güzel parçaları seçtikleri pazar, Feylesof Sokak’ta kuruluyor. Sokak pazarı ruhunu hâlâ devam ettirdiği için de pek çok kişi için ayrı bir öneme sahip.
Bir de antika çarşıları var tabii. Haftanın her günü ulaşabileceğiniz, içerisinde birçok dükkânın bulunduğu bu çarşılara Aksaray, Mecidiyeköy ve Kadıköy’de ulaşabilirsiniz. Ünlü Horhor Antikacılar Çarşısı 200’ü aşkın antika dükkânının bulunduğu, Aksaray’a yolu düşenlerin mutlaka uğraması gereken yerlerden. Horhor Çarşısı çeşm-i bülbüllerden laledanlara, güleftanlardan sedef kakmalı mobilyalara; avizelerin, fildişi eşyaların bulunduğu çok katlı bir mekân. Çarşında içinde 18. ve 19. yüzyıllara ait birçok eşya bulabilirsiniz; ya da sadece bu büyülü dünyayı solumak için de yolunuzu buralara düşürebilirsiniz. Mecidiyeköy Antikacılar Çarşısı ise haftanın altı günü dolaşabileceğiniz, içerisinde gümüş, tablo, cam eşya, porselen, hat ve tombak gibi nadide eserlerin bulunduğu sayılı yerler arasında. Kadıköy’de ise Çakıroğlu İş Merkezi’nin bodrum katında eski mobilyaların restore edildiği atölyeler mevcut. İş merkezinin karşısındaki Telalzade Sokağı da birçok antikacının yan yana dizildiği; gramofon, tespih, gaz lambası, dürbün gibi eşyaların bulunduğu bir antika sokağı.
Eski eşyaların yaşanmışlarını hissetmek isterseniz bu mekanlara mutlaka uğramalısınız. Tezgahlardaki demet demet eski fotoğraflara bir göz atın, yıllar öncesine gitmemek elde değil. Zaten televizyonda ya da sinemada beğenerek izlediğimiz dönem filmlerini çekenler de bu kaynaklardan yararlanıyor.
