Laos'un İncisi Luang Prabang

Güney Asya’nın en az keşfedilmiş ve en küçük ülkelerinden biri olan Laos son yıllarda özellikle sırtçantalı gezginlerin gözdesi haline geldi. Laos uzun yıllar Fransız kolonisi olduktan sonra 1953′te bağımsızlığını kazanmış. Bir müddet hüküm süren monarşi sisteminden sonra komünist bir parti yönetimi ele almış. Günümüzde tek partili sosyalist bir yönetim şekli var bu ülkede.

Laos’un belki de en çok turist çeken ve kuşkusuz en güzel şehri Luang Prabang. Laos’un kuzeyinde bulunan Luang Prabang UNESCO Dünya Mirasları listesinde de  yer alıyor.

Kısa süreliğine uğrayanlarda ziyareti birazcık daha uzatma isteği doğuran, hem çok egzotik ve Asyalı ama aynı zamanda Avrupai bir şehir burası. Şehirde hala bol miktarda Hindiçini havası var. Eski ama son derece bakımlı Fransız villalarıyla dolu sokaklarda, palmiye ağaçlarının arasından yürürken ya da bir Fransız kafesinde kruasan eşliğinde kahvenizi içerken sanki bir köşeden Catherine Deneuve çıkıverecekmiş gibi (Gerçi 1992 yapımı Indochine filmi Laos’ta değil Vietnam’da geçiyordu).

Ama sonra  palmiyelerle dolu sokak etkileyici Mekong ırmağına bağlanıyor ve yanınızdan geçen tuk-tuk sürücüsü “Helooo, where you going?’ diye sesleniyor ve kendinizi tekrar Asya’da buluveriyorsunuz.

Luang Prabang’daki ilk günümüzü villalar ve palmiye ağaçları arasında dolaşarak, şehrin meşhur tapınaklarını ziyaret ederek (Wat Xieng Thong Tapınağı özellikle güzel), nehir kıyısındaki açık hava lokantalarında bol bol karpuzlu shake içerek geçiriyoruz.


Karpuzlu shake, kartpostallar ve Mekong manzarası…

Gün batımını izlemek üzere bir tepenin üstünde kurulu Wat Tham Phu Si tapınağına çıktığımızda bizi tepede en az yüz kişilik turist grubu bekliyor. Genelde Asya’daki tüm meşhur gün doğumu- gün batımı noktalarında karşılaştığımız tipik manzara bu: ellerinde fotoğraf makinesiyle bekleşen yüzlerce turist. Biz de aralarına katılıp bir iki fotoğraf çekiyoruz ama açıkçası güneşin batışı pek de etkileyici değil bu noktada. Yine de tapınağın kendisi ve şehrin tepeden kuş bakışı görüntüsü gayet hoş, ziyarete değer.


Wat Tham Phu Si Tapınağı’ndan Luang Prabang’ın kuşbakışı görünüşü

Akşam Hmony gece pazarını dolaşıyoruz biraz. Bangkok ve Chiang Mai’dakinden daha küçük bir pazar ama fiyatlar oralardan daha ucuz.

İkinci günümüzün sabahı bir motosiklet kiralayıp (günlük kira 13 Euro) meşhur Kuang Si şelalesine gidiyoruz.

Hayatımızda gördüğümuz en güzel şelale ve küçük doğal havuzlarla karşılaşıyoruz burada. 40 derecelik Laos sıcağında, turkuaz renkli bu gölcüklerin serin sularına dalmak anlatılamaz, yaşanır.

Burası milli bir park ve turistlerin yanısıra her gün bir çok yerel ziyaretçi de piknik yapıp serinlemeye geliyor buraya.

Ama şaşırtıcı biçimde temiz ve bakımlı bir yer. Tüm günü yüzüp serinleyerek, şelaleler arasında gezinerek, tepeye tırmanıp orman yürüyüşü yaparak geçirebilirsiniz. Luang Prabang’da iseniz kesinlikle ziyaret edilmesi gereken yerlerden bir tanesi.

Yeme-İçme

Merkezdeki Hmony gece pazarı etrafında ve Mekong ırmağı kıyısı boyunca pek çok restoran ve kafe bulunuyor. Her bütçeye ve her damak  tadına uygun yemek bulmak mümkün. İsterseniz yerel Laos lezzetlerini deneyebilir (sticky rice yani yapışkan pirinç, buharda haşlanmış sebzeler, balık ve geleneksel Lao yemeği olan Larb mutlaka denenmeli), isterseniz Fransız mutfağından yemeklerin tadına bakabilirsiniz

Tipik bir Laos yiyeceği: Muz yaprağına sarılmış yapışkan pirinç (sticky rice)


Asya Barbeküsü

Meşhur Laos birası Beer Lao’nun tadına bakmak ve biraz da Luang Prabang gece hayatını tecrübe etmek için gidilmesi gereken adres ise çok popüler bir turist ve gezgin barı olan Utopia.  

Konaklama

Luang Prabang’da temiz, güvenli ve her bütçeye uygun konaklama imkanları bulmak mümkün. Ekonomik seyahat etmek isteyen gezginler merkeze yakın yerlerdeki pansiyon ve hostellerde gecelik 5 Euro’dan başlayan fiyatlara oda bulabilir. Biraz daha lüks arayışında olan gezginler ve aileler için ise 20-30 Euro’ya lüks, geniş, kimi zaman ırmak manzaralı otel odası seçenekleri mevcut.
Gün batımında Mekong

*** Şilan Küçükokur Bartel'in diğer gezi yazılarını http://seyahatgunlukleri.wordpress.com/ adresinden de takip edebilirsiniz.

ŞİLAN KÜÇÜKOKUR BARTEL

Yazar Hakkında

ŞİLAN KÜÇÜKOKU…

Uzun yıllar İstanbul'da pazarlama profesyoneli olarak çalıştıktan sonra, plazalara ve kurumsal hayata veda ederek Berlin'e yerleşti.