Metropol Kent Tahran

Tebriz’den gece saat 23.30 VIP sefer yapan Hamsafar Co firması ile 7 saat süren bir yolculukla Tahran’a vardım. Yolculuk için 32.000 Tümen (22 TL) ödedim. Ülkede otobüs yolculuğu ciddi yoğunlukta, ama 1-2 Dolar fazla verip Vip otobüsleri öneririm. Otobüs 2+1 ve çok geniş. Başkentte trafik gerçekten büyük dert. Şehir dışından Arjantin otobüs garajına 2 saatte gittim. Burada uzun süre kalsam şu çok şikâyet edilen İstanbul trafiğini özlerim kesin : ) Arjantin Meydanı’na yakın duraktan metroya binerek Bazar-ı Bozurg’a (Kapalıçarşı) geldim. Tramvay tıklım tıklım insan dolu. Tramvay bileti ise tek yön 500 Tümen (0,35 KR) , çift yön 950 Tümen (0,65 KR) fiyatlar çok uygun. 

Bazar-ı Bozurg  yani kapalıçarşı Tebriz’dekine göre daha küçük. Sabah kahvaltı zamanı kapalıçarşıda yer buldum biraz dolaştıktan sonra, pek seçenek olmadığı için omlet ve çaya devam : )  Kahvaltı için 4.000 Tümen (2,75 TL) ödedim. Kapalıçarşı’yı dolaştıktan sonra giriş kapısının hemen karşısında kalan Erg Meydanı yakınındaki Gülistan Sarayı'nı gördüm.

Saraya giriş her salon için 5000 Tümen (3,5 TL), bahçe 15.000 Tümen (10,5 TL) ve toplam bilet almak isterseniz 50.000 Tümen (35 TL) ödüyorsunuz. Saray; muhteşem bahçesi, tarihi dış yapıları, saray odaları, mermer mozoleleri ile büyüleyici' Kaçar Hanedanlığı dönemine ait sarayın 9 adet binası bulunmakta. Bunlar:

  • Şems-ül İmare
  • Selam Salonu
  • Ayna Salonu
  • Taht-i  Mermer
  • Ebyez Sarayı
  • Kerim Hanlı Halveti
  • Badgir Binası
  • Fildişi Binası
  • Berelyan Binası

Pehlevi Hanedanlığı döneminde resmi törenler için kullanılan saray, şuan müze olarak tanıtılmakta. Sarayda Nadir Şah’ın paha biçilemeyen tahtı, Elmaslı taç, Mücevher küre, Tavus kuşlu taht sarayın en etkileyici değerleri. Nadir Şah’ın mücevherlerle kaplı paha biçilemeyen tahtını fotoğraflamak için 1,5 saat izin için koşuşturdum ve sadece saray odaları içinde 5 poz için izin alabildim. Keyif vericiydi. Sarayı 2-2,5 saatte keyifle dolaşabilirsiniz. Gülistan Sarayı’nı dolaştıktan sonra Ali ile buluşup biraz dinlenmek için evine geçtik.

Ali, Azeri Türk’ü bir arkadaş, onunla sağ olsun Tebriz’de Nefise sayesinde tanıştık. İran’da dostluk ve misafirperverlik örneğini  en güzel şekilde yaşadım. Kısa bir dinlenmeden sonra motor taksiler ile (Tahran'da çok yaygın trafiğe takılmadan en hızlı ulaşım aracı : ) tabii biraz tehlikeli) önce Dışişleri Bakanlığı bahçesini gezerekİran Ulusal Müzesi'ni gördük. Müzenin girişinde Sasaniler dönemi kadar bütün tarihi eserler sergilenmekte. Müze içinde, heykelcikler, tarihi kaplar, metal takılar, tarihi taş bloklar sergilenmekte. Müzede en dikkat çekici eserler ise "Tuz Adam" M.S. 3. veya 4. yüzyılda yaşamış bir madencinin öldüğünde tuzlu bir ortamda saklanıp günümüze kadar korunabilmesi... 1. Darius’un Rölyefi, ve Tarihi Suş kentinde bulunmuş olan orijinali Paris Louvre Müzesi’nde sergilenen Hammurabi Yasaları yazılı tablet. Bu eserleri görmek çok etkileyiciydi.

Tuz Adam

Müzeye giriş 10.000 Tümen (7 TL). Tahran’a geldiğinizde öncelikle uğrayacağınız yerlerden biri olmalı İran Ulusal Müze. Müzeden sonra atıştırmalık yemek için oturduk. İran’da çok meşhur olan falafeli deneyelim dedik. Nohutu ezerek nugget gibi kızgın yağa atıyorlar ve sandviç ekmeği arasına çeşitli soslarla servis ediyorlar. Falafel, 4.000 Tümen (2,75 TL ). Tahran merkezindeki Milad Kulesi ise gerçekten büyüleyici. Dünyanın 4. en yüksek gökdeleniymiş. Buradan Tahran’ı izlemek oldukça keyifliydi.

Niavaran Sarayı’na akşam 18.00 sıralarında gitme imkânımız oldu fakat kapandığı için göremedik. Tecriş Meydanı'nda biraz dolaşıp 2 km kadar uzağındaki Derbent’e geldik. Buraya Arjantin Meydanı’ndan, Tecriş Meydanı’na  tramvay ile gelip buradan 20 dakikalık yürüyüşle Elbruz Dağları eteğindeki Derbent’e ulaşabilirsiniz. Buraya teleferikle de ulaşım mevcut.

Derbent; Tahran’ın karmaşasından kaçmak harika bir mesire yeri. Dağın yamacında yapılmış çeşitli restoran ve kafelerin olduğu etrafından dağdan akan suların aktığı huzur verici bir yer. Burada dinlenmeden sonra Ali; seni Tahran’ın en büyük ve güzel parkına götüreceğim deyince mutlu oldum; zira bu ülkede gördüğüm  parklar gerçekten insanı huzurlu hissettiriyor. Çok büyük parklara sahip İran, çeşit çeşit ağaçlar, çiçeklerle bezenmiş kaldırımlar, ayrıca her parkta mutlaka büyük havuz var ve su sesi yeşille birleşince insan huzur bulabiliyor. İran halkı için en büyük sosyal ve dinlenme alanları parklar. Tahran’daki Jamshidieh Parkı da  bunlardan biri. Ayrıca parkın merdivenlerinde İran’da yaşamış bilgin ve alim büyüklerin büstleri var; Fuzuli, İbni Sina, Şehriyar bunlardan bazıları... Gerçekten görülmesi gereken bir yer, Tahran’a geldiğinizde es geçmeyin derim. Buradan Fersowsi Caddesi'nde İran pizzası yemek için bir mekan bulduk Ali ile... Special Pizza ve alkolsüz bira 16.000 Tümen (11 TL). Gerçekten malzemesi ve büyüklüğüyle harika bir tat : ) denemenizi tavsiye ederim.

Tahran’a 1 gün ayırdığım için Sadabat Sarayı, Niavaran Sarayı, İmamzadeh Saleh Camii, Mellat Parkı'nı ve Ulusal Mücevher Müzesi'ni görme imkanım olmadı. Ama bu metropol kentte beni özellikle Gülistan Sarayı çok etkiledi ve sadece onu görmek için bile bu şehre gidilir.

Tahran büyük şehirdir, gece hayatı burada olmazsa olmazdır diye düşünürseniz hayal kırıklığına uğrarsınız : ) eh artık benim gibi elinize bir meyve suyu alıp caddeleri turlamak en güzel gece hayatı olsa gerek Tahran’da : ) Gece saat 23.00 otobüsüyle İsfahan’a yola çıkacağım için Arjantin Meydanı'ndaki terminale geldim. Bu arada Tahran’nın en büyük terminali Arjantin Terminali’dir bilginize. 7 saat sürecek yolculuk için biletime 32.000 Tümen (22 TL ) ödedim.

Diğer gezi yazılarım için www.gezgininayakizleri.com'u ziyaret edebilirsiniz.

Gezi dolu günleriniz olsun…

Cüneyt Durhan

Yazar Hakkında

Cüneyt Durhan

1978 Tekirdağ ikametliyim.. Gezmeyi ve seyahat edip , yeni yerler keşfetmeyi seviyorum..