Nepal'de Vahşi Hayatlar

Eğer vahşi bir ormanda safaride iseniz ve cipiniz bozulursa ne yaparsınız? Cevap veriyorum: “Yardım gelmesini bekleyin” çünkü yapacak hiçbir şeyiniz yok. Biz de safari yaparken cipimizin bozulup her türlü vahşi hayvanın olduğu ormanda mahsur kalacağımızı bilmeden sabah erkenden Pokara’dan (Pokhara) Çitvan’a (Chitwan) doğru yola çıktık.

Hedefimiz UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınmış olan ChitwanMilli Parkı...

Nepal’de 9. günümüz ve buraları gelip görmekten fazlasıyla memnun bir şekilde ve doğa güzellikleri içinde bozuk ve dar yollardan ilerlemeye başladık. Yağmuru geceden yemiş ormanların görüntüsü, yeni duştan çıkmış kadın misali.

Nepal’in yollarını Türkiye ile karıştırmamak gerekiyor. Size özel kiralanmış 4x4 cip olsa dahi 150 km yolu minimum 4 saatte alabilirsiniz ki bu durum otobüs ile daha da uzar.

Milli Park’a gelirken yol boyunca üç defa araç parası aldılar. Buradaki yolları görünce aslında bu yollarda ilerleyebildiğimiz için üstüne bize para vermeleri gerekir diye düşünürken sürekli para ödemek insanın gücüne gidiyor doğrusu. Dikkat ettiğim bir şey araçlar sinyal kullanmıyorlar ve solda duraklayacakları zaman sağ sinyal veriyorlar ki bu da arkadaki araca “sağdan geçebilirsin” manasına geliyor sanırım. Gittiğimiz o kötü yolda yarım saat uyuma isteğim vardı ancak sarsıntıdan aracın camına kafamı en az 10 defa vurdum. Baktım biraz daha vurursam akıllanacağım, uyumaktan vazgeçtim.

Chitwan merkeze geldiğimizde bizi şehir girişinde maymunlar karşıladı. Burada insanlar, kuzenlerimiz ile yaşamaya çoktan alışmış. İnsanlar daha bir yalnız bırakılmış, unutulmuş durumda bu şehirde. Başkent Katmandu ya da turistik yer olan Pokhara ile karşılaştırılamaz bile. Ama bizim gibi turistlere o kadar çok alışmışlar ki insanları…

Bu milli park, yaklaşık 1.000 kilometrekarelik büyük bir alanda ve biyolojik çeşitlilik anlamıyla ödül almış ve UNESCO korumasında. Etkileyici bir biçimde sık ve derin bir orman florası ile kaplı bu yerde tam anlamıyla vahşi yaşam mevcut.

Rastlamayı çok istememize rağmen, milli parkın en önemli özelliği ise nesli tükenmekte olan Bengal Kaplanları'nın burada bulunuyor olması. Fillere binmeyi Hindistan’a sakladığımız için, etkileyici olan bu vahşi yaşam merkezinde 4 saatlik bir cip yolcuğu ile safari yapmayı uygun gördük. Nepal’e gidenlerin tatması gereken bir aktivite bu.

Milli parka girişimiz timsahlı nehirden karşı tarafa hiç sağlıklı olmayan bir kayık ile geçmemiz ile başlıyor. Geçtiğimiz kayık incecik ve tek sıra halinde oturuyoruz.

Su ile mesafesi üzerine bizler binince 10 santim civarında ve içinden geçtiğimiz nehrin kıyısında dinlenen en az 3 metrelik timsahı görebiliyoruz. O anda aklıma öğrencilerime hukuk dersinde anlattığım örnekler geliyor: “Bir kimse safariye gidip dönmez ise gaipliğine karar verilir.” Umarım gaiplik bir durum ortaya çıkmaz diyor ve ormana dalıyoruz.

100 metre sonra bizi ormanda gezdirecek eski bir cip bekliyor. Diğer turist kafilelerinden ayrı bireysel geldiğimiz için daha küçük bir cipe binip turumuza başladık.

Doğayı tanıtmak için oradan bize katılan bir rehber daha eklendi yanımıza. Ancak bu kişi bize çevreyi tanıtmak yerine sürekli hayvanlar kaçmasın diye bizi susturmakla meşgul. Kendisinin 20 yıllık rehber olduğunu ve daha önce hayvan saldırısına uğradığını anlattı bana kısık sesle. Ormanda ceylan, geyik, timsah, çeşitli kuşlar ve gergedan görme imkanımız oldu ancak çok istediğimiz kaplanlar ortalıkta görünmedi. Gergedan görüp onu fotoğraflamaya ve kameraya almaya başlamıştık ki ormanda cip bozuldu.
Biz de bu durumda bir saatten fazla bir süre ormanda yeni cipin gelmesini bekledik. Aslında cipten inmek yasak olduğu halde bozulan aracın çevresinde turlamaya bile başladık. Kaplanların cipin üzerinde bulunan inşalara saldırmama sebebi cip ile üzerindeki insanları tek bir nesne gibi algılamasından kaynaklanıyor. Ama biz bozulan aracımız karşısında inerek tüm hayvanlara açık bir hedef olduk bile.Havanın da kararmaya yakın olması bizim safariyi tam bir maceraya dönüştürdü. Hava kararmadan tüm araçların ormanı terk etme zorunluluğu olması sebebi ile gelen yeni araca doluşup hızlı bir şekilde orayı terk ettik.

Bize kişi başı 45 dolara 4-5 saatlik tur taahhüt eden otele geldiğimizde, safarinin yarım kaldığını söyleyerek bir miktar paramızın iadesini talep ettik. Bu durumda tartışma çıktı ve bu tartışma büyüdü. Onları Turizm Bakanlığı’na şikayet edeceğimizi söylediğimizde ise korktular ve bizi bir süre otelde alıkoydular.

Bu olaydan bir süre sonra elimizdeki kartvizitleri alıp telefonlardaki otel fotoğraflarını sildirdikten sonra gitmemize izin verdiler. Tatsız biten günün ardından 6 saat daha karayolu ile Katmandu’ya ulaştık. 5 dakika kesintisiz uyumanın mümkün olmadığı bu yollar bitip otelimize geldiğimizde sanki bir kamyon dayak yemiş gibiydik. Macera dedikleri bugün yaşadıklarımız olsa gerek.

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
Ali Yeniay

Yazar Hakkında

Ali Yeniay

"Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?" sorusuna "Gezerek, okuyan ve hatta gezi yazılarını paylaşan" diye cevap veren bir seyyahım ben...