Ben kolay aşık olurum, iki tatlı manzara, 1-2 insanın içten gülümsemesi ve hoş sohbeti, birazcık da güzel havalarıyla hemen aşık ediverir kendine beni bir ülke. İlk geldiğim günden beri Paraguay’ı canı gönülden sevebilmek için nedenler arıyorum ama şimdiye kadar pek bir şeye rastlayamadım. Henüz Paraguay gezim bitmedi, çıkmadık candan ümit kesilmezmiş ya hala bir umut var içimde bu ülkeye aşık olabilmek için.
Sorarsanız nasıl bilirdin Paraguay’ı diye, alın size eğrisiyle doğrusuyla 45 günlük Paraguay gözlemlerimden seçmeceler...
Bir dil bir insan, iki dil iki insan... Resmi olarak Paraguay’da 2 dil kullanılıyor. İspanyolca ve Guarani. Paraguaylılar eski yerlilerin kullandığı Guarani dilini korumayı başarmışlar. Şu an okullarda her iki dilde de eğitim veriliyor olmasına rağmen bir dönem cebi dolu ve aklı boş zengin zümre bu dili fakirlerin ve yerlilerin dili diye konuşmak istememiş. Guarani’nin İspanyolca ile uzaktan yakından benzerliği yok. Örneğin; "Hoşgeldiniz" İspanyolca: Bienvenidos Guarani: Pe guachè pora
Yiyelim, içelim kendimizden geçelim. Siz de benim gibi vejetaryensanız bu ülkede geleneksel tatlarda seçenekleriniz oldukça kısıtlı. Tam bir etobur ülke. Et yemiyorum dediğim zaman uzaydan gelmişim gibi bakıyorlar. "Hola Dünyalı, ben Vejeter gezegeninden geliyorum" : ) Özellikle Pazar günleri Asado dedikleri geleneksel barbekü ziyafetlerinden dolayı, sokaklar buram buram et kokuyor bu ülkede.
Paraguay’in vejetaryen geleneksel tatlarından, hoşuma giden sadece 2 lezzeti paylaşabiliyorum.
Chipa, şekil itibariyle simide benzeyen bir atıştırmalık. Paraguay peyniri ve mısır unu ile yapılan chipa oldukça lezzetli, doyurucu ve ucuz. 3000 Guarani (Yaklaşık 1,5 TL) Asuncion’un merkezi caddelerinden Palma Caddesi’nin bir kısmını chipa satan kadınların tezgahları süslüyor.
Sopa Paraguaya:Her ne kadar ismi Paraguay çorbası olsa da bu lezzetli yiyecek bir çeşit kek/ekmek. Taze mısır, mısır unu, süt, soğanla yapılıyor ve fırında pişiriliyor.
Yiyecek çok çeşit olmayınca bol bol mango yiyorum bende. Bu ülkede mango ağaçları her yerde. Mango mevsiminde gelmişseniz, kafalara dikkat, gökten mango yağıyor Paraguay’da.
Terere ve Mate bu ülkenin milli içecekleri. Terere soğuk, Mate ise sıcak bitki çayı. Çeşitli bitkilerin yaprakları ve köklerinin karışımı ile elde ediliyor. Hemen hemen her köşe başında Terere ve mate hazırlayan tezgahlara rastlamak mümkün. Şifalı olduğuna inandıkları bu çayları termoslarda muhafaza ediyorlar. Hemen hemen herkesin elinde bir termos ve Guampa adını verdikleri pipetli bardaklarda görmek mümkün, gün boyu bu içecekleri tüketiyorlar.
En fazla tatlı su rezervine sahip bu ülkede çeşmelerden su içilmiyor. Asuncion’da içme suyu satın alınıyor.
Bi havalar bi havalar! Tropikal/yarı tropikal iklime sahip Paraguay’da Ekim-Mart arası sıcaklıklar tavan yapıyor. Diğer aylarda malumunuz pek soğuk geçmiyormuş. Burada bulunduğum süre içinde (Kasım-Aralık) 3 gün güneşli geçtiyse ardından 1 gün bardaktan boşalırcasına yağmur yağdı, sokakları sel aldı.
Vıızzzz!!! Bu ülkeye gelirken yanında getireceğin 3 şeyden biri sivrisinek ilacı olmalı. Unuttuğun an sivrisineklerin sana doğru hücum ettiği andır dostum, kaçışın yok. Eski sevgilim akıllı adammış kulakları çınlasın, Latin Amerika yolculuğuma çıkarken çantama sivrisinek spreyini sıkıştırmıştı hediye olarak. (Öyledir benim sevgili adamlarım ya sivrisinek ilacı hediye ederler ya da çakı... Dalından koparıp da çiçek verdikleri zaman o çiçeği koparttığı için kafasına fırlatacağımı bilirler.)
Paraguay'da Ulaşım: Metrosuz, tramvaysız bir ülke. Asuncion’un tek toplu ulaşım aracı otobüsler, renkleriyle caddeleri süslerken çılgın şoförleri ile caddelerde tehlike saçıyor. Tek seferlik bilet 2400 Guarani (1,20TL civarı) Otobüslere seyyar satıcıların biri biniyor, diğeri iniyor. Yiyeceğinizden içeceğinize her şey otobüste ayağınıza geliyor. Benim için en güzeli 2 müzisyenin otobüsün içinde verdiği mini konser oldu. Akıllı bilet sistemi bu ülkeye henüz ulaşmamış. Şoföre ücreti ödeyip bileti alıyorsunuz. Klima yok, fakat camların hepsi açılıyor. Brezilya’nın çılgın pahalı otobüs biletlerinden sonra Paraguay’ın ulaşım ücretleri bana oldukça uygun geldi. Örneğin Encarnacion’dan Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e otobüsle ulaşmak mümkün ve 15 saatlik yol ücreti 200.000 Guarani (100 TL civarı). Bisiklet yolu yok. Ulaşım aracı olarak bisiklet kullananlar ne yazık ki çok az. Fakat geceleri bisikletliler buluşup konvoy halinde şehri turluyorlar. Sabah ve iş çıkış saatlerinde otobüsler tıklım tıkış oluyor. O saatlerde trafikte keza çekilmez bir hal alıyor.
Pişt pişt baksana! Neden bana kimse bakmıyor diye hayıflanıyorsanız, bu ülkeye buyrun gelin. Gencinden yaşlısına çoğu erkek, kadınlara laf atma konusunda yarışa girmişler sanki. Yolda yanlız yürüyen her kadına laf atıyorlar, bir kadını bile es geçmiyorlar. Arabanın içinden ıslık çalmalar, bahçeden laf atmalar, pencereden seslenmeler... En komiği ise sanki pop starmışım gibi elinde telefonuyla peşimden koşturup fotoğraf çektirmek isteyen Paraguaylı delikanlı oldu. Hay diliniz tutula, bi rahat yok bu ülkede kadınlara!
Wireless wireless olalı böyle bolluk görmedi! Yolculuğum sırasında internete erişimim çok kısıtlı oluyor. Özellikle çiftliklerde gönüllü çalıştığım sürelerde 3-5 günde bir internet yüzü görüyordum. Fakat Asuncion’da birçok parkta 24 saat ücretsiz wireless var. Birçok kafe ve restoranda ücretsiz wifi bağlantısına ulaşabiliyorsunuz.
Türklerin namı! El Turco diyince Paraguaylıların aklına sürekli pazarlık yapan kişi geliyormuş. Herhangi biri pazarlık yapmaya başlayınca "Türk gibi pazarlık yapıyorsun" diyorlarmış. İtalya’da da çok sigara içenlere "Türk gibi sigara içiyorsun" derlerdi. Ah bi ülkede de namımız güzel olsa!
Bu ülkede erkek olmak demek, kadınlara oranla daha şanslısın demek. Zamanında Arjantin, Brezilya ve Uruguay'ın bir olup Paraguay’a açtıkları savaş sonrası erkek nüfusu % 90 azalınca; erkekler kıymete binmiş bu ülkede. Efenim kilise 1 erkeğin 4 kadınla evlenmesine izin vermiş, ardından "aman sen yorulma biz yaparız her işi" diye kadınlar bir güzel şımartmışlar buranın erkeklerini. Her ne kadar savaştan sonra bu ülkeyi kadınlar ayağa kaldırmış olduğu için kadınların yeri ayrı olsa da erkekler pek bi el bebek gül bebek... 2 yumurta kırmayı öğrenseydiniz en azından...
Asuncion’da ne yapmalı?
Paraguay’ın başkenti Asuncion’da ziyaret edilecek yerler arasından bazıları...
Atıkları geri dönüştürerek dekore edilmiş daracık renkli sokaklarıyla San Jeronimo, Asuncion’un başka bir yüzü.
Estacion Central del Ferrocarril, inşası 1861’e dayanan Asuncion’dan Encarnacion’a uzanan ve ordan da Arjantin’e bağlanan demiryolu ne yazık ki günümüzde kullanılmıyor.
Paraguay Nehri kıyısında yürüyüş yapıp, günbatımını seyredebilirsiniz.
Botanik ve Hayvanat Bahçesi’ne bir gününüz ayırıp, orman içinde hayvanlarla vakit geçirebilir ve Bengal Kaplanı’nın asaletine hayran kalabilirsiniz.
Asuncion’a 1,5 saat uzaklıktaki Aregua Köyü'nü ziyaret edebilir, Ypacarai Gölü kıyısında keyifli vakitler geçirebilirsiniz.
Mercado Quatro, meyve sebze ve kıyafet pazarı bana Eminönü’nü anımsattı.
Tarihi yapılar ilginizi çekiyorsa Palacio de López ve El Cabildo’yu ziyaret etmenizi öneririm.
Paraguay’daki son günler... Encarnacion ve İguazu Şelaleleri’ni ziyaret ettikten sonra komşuya geçiyorum; Buenos Aires'e : )
Hadi Paraguay sevdir kendini!!