Melbourne’de Gezilecek Yerler


Melbourne, bir sahil şehri olarak gezginlerin ilgisini çekmektedir. Özellikle su sporları ile uğraşan gezginler tarafından tercih edilen şehir çok sayıda müze ve sanat galerisine de sahip. Şehirde bunların yanı sıra tarihi yapılar da çok fazla. Sahip olduğu tarihî ve doğal güzellikleri, elverişli iklimi ve hareketli gece hayatı, kültür ve sanat alanındaki etkinlikleri ile Melbourne’de gezilecek çok fazla nokta bulunuyor.

Melbourne Gezilecek Yerler

Avustralya’nın güney ucunda bulunan Melbourne, eşsiz bir doğaya sahiptir. Melbourne seyahatiniz sırasında şehri ikiye bölen Yarra Nehri’ne mutlaka uğramalısınız. Sahip olduğu doğal yaşamı korumayı bilen Melbourne’de renk cümbüşüne tanık olmak için gezilmesi gereken bir mekân olarak Kraliyet Botanik Bahçeleri önerilebilir. Şehrin en emektar treni olan ve yeşilliğin içinde eşsiz bir güzergâhta ilerleyen Puffing Billy Tarihi Treni ile yolculuk yapmalı, Viktorya Ulusal Galerisi’nde birbirinden kıymetli sanat eserlerini incelemelisiniz. Flinders Caddesi İstasyonu’nu şehrin mutlaka uğramanız gereken bir başka tarihi noktasıdır. UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne alınmış olan Kraliyet Sergi Binası’nı görebilir, Melbourne Müzesi’ni gezerek şehir tarihi hakkında bilgiler edinebilirsiniz. İhtişamlı mimarileri ile St. Patrick ve St. Paul Katedrallerini ziyaret etmeden dönememelisiniz. Avustralya Federasyonunun 100. yılı şerefine yapılan Federasyon Meydanı’nı mutlaka gezmelisiniz.

Yarra Nehri

sunset-1373186_960_720.jpg

Melbourne’un sahip olduğu en göz alıcı doğal güzelliklerin başında Yarra Nehri geliyor. Şehrin tam ortasından geçen ve şehri ikiye bölen Yarra Nehri, Melbourne denildiğinde akla gelen ilk yerlerden bir tanesidir. Şehrin ortasından geçen ve iki yanı yemyeşil çimenler ve ağaçlarla kaplı olan Yarra Nehri’nin kenarında gezinti, Melbourne halkının günlük yaşantısının bir parçası haline gelmiştir. Tarih öncesi devirlerde bölge halkı için temel besin kaynaklarından birisi olan nehir günümüzde dinlenme, buluşma ve eğlence amacıyla Melbourne halkının yaşantısına dahil olmaktadır. Son zamanlarda kirlilik sorunları ile gündeme gelse de nehrin temizlenmesi ve nehir altı yaşamın sağlıklı döngüsüne kavuşması için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Yarra Nehri, aşağıdan yukarı akan nehir olarak ünlenmiştir. Bunun sebebi ise nehrin içerisinde bulunan çamurun görsel bir yanılsama yaratmasıdır. Yarra Nehri’nin üzerinde dilerseniz su kayağı yapabilir, dilerseniz de botla gezintiye çıkabilirsiniz. Ayrıca nehrin kenar bölümünde yürüyüş, koşu ve bisiklet için ayrılmış yollar bulunuyor. İsterseniz Yarra Nehri kıyısında bu aktiviteleri de yapabilirsiniz.

Kraliyet Botanik Bahçesi

Royal.Botanic.Gardens.Melbourne.original.9510.jpg

Kraliyet Botanik Bahçesi, Melbourne’un merkezine yakın 38 hektarlık bir arazi üzerine kurulmuş bir tesis olup mutlaka gezilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Yarra Nehri’nin güney tarafında kalan botanik bahçe yerel ve egzotik bitki türlerini bünyesinde barındırıyor. Botanik bahçe o kadar kapsamlı ki 10.000’in üzerinde bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. Çevre Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren Kraliyet Botanik Bahçesi’nin içerisinde çok sayıda bölüm ve tesis bulunuyor. Botanik bahçe sadece çeşitli bitki türlerinin sergilendiği bir alan değil. İçerisinde bulunan araştırma ve geliştirme laboratuvarları ile botanik çalışmalara katkı sağlanıyor. Tükenmekte olan bitki türleri koruma altına alınarak iyileştirme çalışmaları yapıyor. İçerisinde çocuklar için oyun alanı da bulunan botanik bahçede yaz dönemlerinde çocuklar için temel bitkibilim dersleri de veriliyor. Kraliyet Botanik Bahçesi’nin içerisinde yer alan hediyelik eşya dükkânından botanik ve bahçe bakımı ile ilgili kitaplar ve ürünler satın alabileceğiniz gibi minik saksılarda bitkiler de alabilirsiniz.

Kraliyet Botanik Bahçeleri 07.30’da açılıyor ve güneş batana kadar ziyaretçi kabul etmeye devam ediyor.

Puffing Billy Tarihi treni

puffing-billy-steam-train-yarra-valley-and-healesville-wildlife-in-melbourne-117286.jpg

Melbourne seyahatiniz sırasında katılabileceğiniz en ilgi çekici etkinliklerden bir tanesi Puffing Billy ile yolculuk yapmak olacaktır. 1900’lü yılların başında şehirlerarası ulaşım amacıyla hizmete açılan tarihi Puffing Billy treni günümüzde hala işler vaziyettedir. Trenin güzergâhı ise muhteşem doğanın ortasından geçmektedir. Bu tren yolu günümüzde taşıma amacıyla kullanılmasa da Puffing Billy’in uzun yıllar yaptığı hizmete saygı amacıyla yıkılmamıştır. Trenin kendisi de işler durumda olduğu için artık turistik amaçlı kullanılıyor. Puffing Billy Treni’nin başlangıç noktası Melbourne’dur. Buradan tren biletinizi alıp tarihi tren yolunda yolculuğunuza başlayabilirsiniz. Bu yolculuk süresince eşsiz Melbourne doğasının içerisinden geçecek, yol boyunca birbirinden lezzetli el yapımı şarapların tadına bakacak ve unutulmaz bir deneyim yaşayacaksınız. Dilerseniz tren içinde bulunan restoranda yemek yiyebilirsiniz.

Her gün 09.00-17.00 saatleri arasında sefer yapan Puffing Billy’inin sefer listesine bilet gişelerinden ulaşabilirsiniz.

Viktorya Ulusal galerisi

01.jpg

Melbourne çok sayıda müze ve sanat galerisine sahip olan şehirlerin başında gelmektedir. Şehirde sanata ve kültürel çalışmalara oldukça önem verilmekte ve bu çalışmalar çeşitli yatırımlar ve girişimlerle desteklenmektedir. Melbourne’ de bulunan Viktorya Ulusal Galerisi şehirdeki önde gelen sanat müzelerindedir. Viktorya Ulusal Galerisi, İngilizce baş harflerinin kısaltması olan NGV şeklinde ünlenmiştir. Galeri sadece Melbourne’ün değil Avustralya’nın da en eski, en büyük ve en çok ziyaretçi ağırlayan müzesi olarak kabul edilmektedir. 1861 yılından beri hizmet vermekte olan galeri sayısız ziyaretçiyi ağırlamıştır. Galerinin sahip olduğu koleksiyonun odağında Avustralya sanatına yön veren sanatçılar ve eserleri bulunuyor. Bu eşsiz sanat eserlerinin yanı sıra dünya çapında ün yapmış pek çok değerli sanatçının çalışmaları da müze de sergileniyor. Sahip olduğu zengin koleksiyonu ile her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan galeri mutlaka gezilmesi gereken mekânlardandır.

Viktorya Ulusal Galerisi’ni her gün 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Flinders Caddesi İstasyonu 

melbourne-2365503_960_720.jpg

Melbourne’ün en bilinen ve adeta şehrin simgesi haline gelmiş yapılardan bir tanesi Flinders Caddesi İstasyonu. Şehrin iki önemli caddesi olan Flinders Caddesi ve Swanston Caddesi’nin kesiştiği noktada yer alan istasyon şehrin bütün demir yolunun merkezi sayılabilir. Melbourne’un bütün raylı sistemi bu noktadan mutlaka geçmektedir ve istasyon şehrin adeta demir yolunu rezervini sağlamaktadır.

Ana istasyon binasının inşası 1909 yılında tamamlanmıştır ve Flinders Caddesi İstasyonu kısa zamanda Melbourne’un ikonik yapılarından biri haline gelmiştir. İstasyon binası tarihi dokusunu hiç kaybetmemiş, yapılan düzenlemeler ve onarımlar aslına sadık kalınarak gerçekleştirilmiştir. İstasyon binasının girişinde dev bir saat ve trenlerin hareket saatinin yazılı olduğu bir de ekran bulunur. Melbourne halkı tarafından oldukça benimsenmiş olan istasyon buluşma noktası olarak da kullanılmaktadır. Melbourne halkının bir buluşma için yer kararlaştırırken “saatin orada buluşuruz” ya da “merdivenlerde beklerim” demesi yeterlidir. Hiçkimse hangi saat ya da hangi merdiven diye sormaz çünkü bu ifadeler Flinders Caddesi İstasyonu’na gönderme yapmaktadır. Melbourne’de toplu taşıma kullanacaksanız mutlaka bu istasyondan geçecekseniz fakat yine de bu istasyonda inip tarihi binayı gezmelisiniz.

Kraliyet Sergi Binası ve Carlton Bahçeleri

depositphotos_45763961-stock-photo-royal-exhibition-building-melbourne.jpg

Ünü Avustralya’yı aşmış olup Melbourne’de mutlaka ziyaret etmeniz gereken yapılardan bir tanesi Kraliyet Sergi Binası ve binanın içerisinde bulunduğu Carlton Bahçeleri’dir. İnşası 1880’de tamamlanan binanın yapım amacı 1880-1881 yılında gerçekleştirilen Melbourne Uluslararası Sergisi’ne ev sahipliği yapmaktı. Bu sergiden sonra 1901 yılında ilk Avustralya Parlamentosu’nun açılışına da ev sahipliği yapmıştır ve bu iki büyük etkinlikten bu yana ayakta kalmayı başarmıştır. Sergi binası zaman içerisinde çok sayıda yangına maruz kalmış ve büyük bir bölümü tahribata uğramıştır. Sergi binasının ana binası olarak kabul edilen ve Büyük Salon olarak bilinen bölümü bu yangınları ve tahribatı atlatarak ayakta kalmayı başarmıştır. Bina 1990 yılında restore edilmiştir. 2004 yılında ise dünyadaki sayılı 19. yüzyıl sergi binalarından birisi olduğu için UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Carlton Bahçeleri ise başta Kraliyet Sergi Binası olmak üzere çeşitli tesisi ve yapıyı bünyesinde bulunduran ve 26 hektarlık bir arazi üzerine kurulmuş olan bahçedir. Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Carlton Bahçeleri gerek tarihi gerek mimari gerekse bitkibilim açısından Melbourne’ün en önemli mekânlarından bir tanesi olarak kabul edilmektedir. Carlton Bahçeleri’nin içerisinde müze, sinema, tenis kortları, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları bulunuyor. Bunların yanı sıra Carlton Bahçeleri’nin sahip olduğu bitki çeşitliliği de görenleri kendisine hayran bırakıyor.

Melbourne Müzesi

img_7974-e1432071627136.jpg

Melbourne’de görmeden dönülmemesi gereken müzelerin başında Melbourne Müzesi gelmektedir. Doğal ve kültürel tarih müzesi olarak kabul edilen Melbourne Müzesi binası Carlton Bahçeleri içerisinde yer alıyor. Kraliyet Sergi Binası’nın yakınında bulunan müze 2000 yılında hizmete açılmıştır. Müze zengin bir koleksiyona sahip olup Melbourne şehir tarihine ayna tutmaktadır. 2011 yılında “en iyi turistik mekân” ödülü kazanan müze her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Post-modern bir mimariye sahip olan müze binası Denton Corker tarafından tasarlanmıştır. Melbourne şehir tarihinin erken dönemlerinden başlayıp günümüze kadar olan süreci yansıtan eserlerin ve parçaların sergilendiği müze şehir tarihini anlamak açısından oldukça değerli bir koleksiyona sahip. Tarihî eserlerin ve arkeolojik buluntuların yanı sıra müzede şehrin kültürel tarihini yansıtan sanat eserleri, el işçiliği olan parçalar, kıyafetler, işlemeli aynalar gibi çok sayıda parça bulunuyor. Müzede zaman zaman geçici sergiler, konferanslar, film ve belgesel gösterimleri de gerçekleştiriliyor.

Carlton Bahçeleri içerisinde yer alan Melbourne Müzesi’ni her gün 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

St. Paul Katedrali

melbourne_st_paul_s_cathedral.jpg

Melbourne’ün başlıca mimarî güzelliklerinden biri olarak kabul edilen St. Paul Katedrali şehrin en gözde turistik yapılarından bir tanesidir. Anglikan kilisesi olarak hizmet vermeye başlayan bina zamanla büyütülerek günümüzdeki katedral hâlini almıştır. Swanston ve Flinders Caddeleri’nin doğu kesişim noktasında yer alan katedral binası tarihi Flinders Caddesi İstasyonu’nun tam karşısında yer almaktadır.

19. yüzyılda inşa edilen katedral binası ünlü İngiliz mimar William Butterfield tarafından tasarlanmıştır. Gotik mimarinin geçiş izlerinin görüldüğü katedral binası ziyaretçilerin beğenisi kazanıyor. St. Paul Katedral binası günümüze gelene kadar çok sayıda deprem ve tahribatla karşılaşmıştır. Fakat bu durumlardan sağ salim çıkmayı başarmış ve orijinali bozulmadan günümüze kadar gelebilmiştir. Katedral binası belli dönemlerde bakım ve onarım için kapatılmaktadır ve binada yapılan her türlü çalışmada aslına sadık kalınmaktadır. Günümüzde aktif bir ibadet merkezi olan St. Paul Katedrali Melbourne’ün görülmeye değer yapılarından bir tanesi olup dilediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz.

St. Patrick Katedrali ve Bazilikası

dsc_0387.jpg

Melbourne’un hatırı sayılır tarihî yapılarından bir tanesi olan ve eşsiz mimarisi ile göz kamaştıran St. Patrick Katedrali ve Bazilikası mutlaka görülmesi gereken binalardan bir tanesidir. Roma Katolik Kilisesi’nin şehirdeki temsil merkezi sayılan St. Patrick Katedrali, Melbourne’ün doğu kesiminde bulunuyor. Albert ve Gisborne Caddelerinin bağlandığı nokta üzerinde bulunan katedrale toplu taşıma kullanarak kolayca ulaşabilirsiniz. 19. yüzyılda inşa edilen katedral binası geleneksel doğu-batı karışımı bir mimariye sahiptir. Yer yer Latin mimarîsinden izlerin de görüldüğü katedral binasının özellikle iç duvarlarında ve camlarında bulunan işlemeler ve süslemeler ziyaretçiler tarafından çok beğenilmektedir. Katedral binası Avustralya’daki tüm kiliselerin en uzunu ve en büyüğü olarak bilinmektedir. Her ne kadar Sydney’de bulunan St. Mary Katedrali, St. Patrick Katedrali’nden daha uzun olsa da yıllar önce kazandığı bu unvan adeta katedralin üzerine yapışmıştır. Melbourne halkı tarafından çok beğenilen bir kilise korosuna da sahip olan St. Patrick Katedrali ve Bazilikası her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Federasyon Meydanı

melbourne-5-050.jpg

Melbourne’de son dönemlerde ciddi bir şehir planlamasına gidilmiş ve bu süreç doğrultusunda şehrin çeşitli noktalarında yeni projeler başlatılmıştır. Bu projelerden en ses getireni ve Melbourne halkı tarafından en beğenilen Federasyon Meydanı’nın yenilenmesi olmuştur. Melbourne şehir merkezi olarak kabul edilen bölgede alışılmışın dışında bir kent merkezi inşası gerçekleşmiştir. Meydan adeta bir amfi tiyatroya dönüştürülmüş olup, şehirde gerçekleştirilecek olan protestolar ve büyük kutlamalar için alanlar yaratılmıştır. Meydanın duvarlarının ve zeminin süslenmesi aşamasında ise sokak sanatçıları ile iş birliğine gidilmiş ve meydan adeta kamusal bir sanat eserine dönüştürülmüştür. Meydana çok sayıda fidan dikilmiştir ve Melbourne halkı bu fidanların büyümesini sabırsızlıkla beklemektedir. Adım adım Melbourne’ün kalbi haline gelen Federasyon Meydanı her geçen gün daha da hareketlenmekte olup şehri ziyarete gelen turistlerin uğrak mekanı haline gelmiştir. Melbourne seyahatiniz sırasında mutlaka ziyaret etmeniz gereken noktalar arasında yer alan Federasyon Meydanı, Melbourne’un yeni yüzü haline gelmiştir.