Ezgi Alpay: “Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
84 İstanbul doğumluyum. Gezmeyi, görmeyi, öğrenmeyi, fotoğraf çekmeyi, film izlemeyi, araştırma yapmayı ve okumayı çok severim. Ayrıca, yaratıcılık gerektiren şeylerle uğraşmaktan mutluluk duyar, inanılmaz keyif alırım. 9 yaşımdan beri Elvis Presley hayranıyım, öyle ki 16 yaşımda Memphis’e gidip evi Graceland’i ve mezarını ziyaret ettim. Hülya Koçyiğit’i çocukluğumdan beri çok severim ve zaten sırf bir filminde o okulda okuyor diye liseyi Dame de Sion’da okudum. Uzun vadeli planlar yapabilen biri değilim çünkü hayatın bize ne zaman ne getireceğini bilmek mümkün değil. Sanırım çocukluğumda çok fazla Hint filmi izlediğim için Hindistan benim için hep bir çocukluk hayali oldu : ) Yeditepe Üniversitesi’nde Antropoloji okuduktan sonra Delhi’ye geldim. İlk önce Delhi Üniversitesi’nde 1 sene Hintçe (Hindi) okudum, daha sonrasında ise eğitimime aynı üniversitede Antik Hint Tarihi alanında yüksek lisans yaparak devam ettim. Çocukken de hayalperesttim, şimdi de öyleyim. Hayallerimin peşinden gitmekten asla vazgeçmedim, vazgeçmeyeceğim.

Ezgi Alpay: “Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk”

Bir “gezgin” olarak kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Sanırım ben biraz koştura koştura gezmeyi seviyorum. Gerçi vakit ve nakit bunda oldukça etkili, imkânım olsa gittiğim yerlerde daha uzun kalmayı elbette isterim ama dar zamanda yapılan hızlandırılmış seyahatler de oldukça keyifli ve heyecan verici benim için. Elbette biraz yorucu ama bu tatlı bir yorgunluk. Tarihi ve arkeolojik değeri olan yerleri ziyaret edip görmekten büyük keyif alırım. Seyahatlerimde yeni yerler görmenin yanı sıra oralara ait lezzetleri de denemekten keyif alıyorum ve tabii ki en sevdiğim şey çılgınlar gibi fotoğraf çekmek. Gördüğüm her yeri hep hatırlamak istiyorum ve kimi zaman gördüğüm yerlerle ilgili küçük notlar alıyorum. Seyahate çıkmadan evvel muhakkak gideceğim yerlerle ilgili araştırma yaparım, nereleri görmek lazım, neler tatmak lazım bir liste yaparım. Eğer seyahatlerimde vaktim bol ise hiç bıkıp usanmadan gezip fotoğraf çekebilirim! Keşke böyle bir mesleğim olsa!

Ezgi Alpay: “Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk”

Bir süredir eğitim amaçlı Hindistan’da yaşıyorsunuz, Hindistan’ı sizin gözünüzden dinleyebilir miyiz?
Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk. Geldiğim ilk günden beri sanki hep burada yaşamışım gibi bir duygu vardı içimde ve bu asla değişmedi. Dolayısıyla bu ülkeye, insanına, kültürüne uyarlanmak, bağlanmak pek zor olmadı. Belki bunda benim fazla duygusal bir insan oluşumun da payı vardır, bilemiyorum… Hindistan iyisiyle, kötüsüyle çok güzel bir ülke; hemen her açıdan çok zengin ve bu zenginliğine sahip çıkan bir ülke. İnsanları çok içten, yardımsever, misafirperver, çalışkan ve altını çizmek isterim; kimse KOKMUYOR. Hindistan keşfedilmeyi bekleyen güzelliklerle dolu uçsuz bucaksız, engin bir deniz.

Ezgi Alpay: “Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk”

Hindistan’da hangi şehirleri gördünüz? Sizi en etkileyen neresi oldu?
Delhi, Mumbai, Chennai, Bangalore, Hyderabad, Rishikesh, Jaipur, Neemrana, Karanpura, Agra, Panaji, Vasco de Gama, Calangute, Agonda, Margao; Hindistan’da gezip gördüğüm şehirler. Beni en etkileyen yer Panaji, Vasco de Gama, Calangute, Agonda ve Margao şehirlerinin bulunduğu Goa oldu çünkü hemen her anlamda bambaşka bir yer. İnsanlar inanılmaz rahat, saygılı ve sevecen, kimse kimseye karışmıyor desem yeridir. Doğa yemyeşil, inanılmaz güzel, yapılar deseniz öyle, hele ki Portekiz sömürgesi olduğu dönemden kalan yapılar büyüleyici. Goa’nın yanı sıra Yeni Mumbai da beni çok etkiledi. Özellikle Yeni Delhi’nin pis ve çarpık yapılaşmasından sonra Yeni Mumbai’ı görünce bir an kendimi cennette zannettim. Ama tabii bu Mumbai’ın sadece bir bölümü, geri kalanı böyle büyüleyici değil.

Ezgi Alpay: “Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk”

Hindistan’a gidecek olanlara tavsiyeleriniz neler olur?
Hindistan’a gidecek olanlara en öncelikli tavsiyem önyargılı olmamaları. “Iyyyy ben yemem”, “Iyyy ben dokunmam”, “Iyyyy ben istemem” diyecekler sadece ve sadece güzelim seyahati kendileri ve seyahat arkadaşları için kabusa çevirmiş olurlar. Lütfen eleştirel olmayın, evet Hindistan’ın bazı ya da çoğu yerleri pis olabilir ama unutmayın ki bizim ülkemiz de tertemiz değil, evet bazı insanlar ter kokuyor olabilir ama bizim toplu taşıma araçlarımız leş gibi, soğan gibi ter, İstanbul metromuz da felaket halde idrar kokuyor. Bana kalırsa kendi kültürünü, yaşam biçimini temel alarak farklı kültürlere eleştirilerde bulunmak, durumdan şikâyet etmek çok yanlış çünkü siz bambaşka bir kültürün var olduğu bir ülkeyi gezip görmeye gidiyorsunuz. Rahat olun, pisse pis, çirkinse çirkin, kokuyorsa kokuyor, ne fark eder? Bütün bunların, iyi kötü bütün farklılıkların tadını çıkartın. Hindistan’ı pislik ve sefalet ülkesi olarak görmeyin, kırın bu kulaktan dolma önyargıları, yanılgıları. Yoksa zaten ne anlamı var gidip görmenin? Pekala,TV karşısında belgesel izleyerek de görülebilir Hindistan.

Ezgi Alpay: “Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk”

Hindistan’da hangi ulaşım araçları kullanılmalı, nasıl pazarlık edilmeli, nasıl giyinilmeli?
Bence şehir içinde kullanılması gereken birincil ulaşım aracı metro, hem ucuz hem de hızlı ama iş çıkış saatlerinde ve sabahları çok kalabalık olabiliyor. Bisikletli ya da motorlu rikşa kullanacaksanız şoförün size teklif ettiği fiyatın yarısını teklif edin, aynı şey alışveriş için de geçerli. Siz söylenen fiyat neyse, en az yarısını teklif etmelisiniz, eğer şoför ya da satıcı razı olmuyorsa dönüp gidin emin olun ki arkanızdan sesleneceklerdir. Seslenmeyenler çok nadir, böyle bir durumda siz geri dönerek pazarlığa devam edebilirsiniz. Şehirlerarası seyahatlerinizde vaktiniz bolsa eğer ve keyif alıyorsanız treni tercih edin. Özellikle şehirlerarası yakın mesafelerde araba kiralayabilirsiniz çünkü oldukça ekonomik olacaktır, bu araçları internet üzerinden de kiralayabilmeniz mümkün. Şehir içinde kullanabileceğiniz taksi servisleri mevcut, kullanmak için uygulamayı telefonunuza yüklemeniz yeterli. Giyim konusuna gelecek olursak, ince ve pamuklu rahat kıyafetleri tercih edin. Size tavsiyem yanınızda küçük bir el havlusu bulundurun çünkü terleyeceksiniz, hatta zaman zaman o terler yüzünden, ensenizden ve sırtınızdan akacak. Küçük el havluları ya da kumaş mendiller yüzdeki ve ensedeki terden kurtulmak için ideal. Burada hemen herkes gibi ben de kullanıyorum.

Ezgi Alpay: “Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk”

Hint mutfağı deneyimlerinizi paylaşır mısınız? Aranız iyi mi, favori bir lezzetiniz var mı?
Hint mutfağıyla aram süper, yemeyi de pişirmeyi de seviyorum. Öyle ki artık Türk yemeği pişirirken bile farklı Hint baharatları kullanıyorum. Hint mutfağı ÇOK geniş, her bölgenin kendine has farklı lezzetleri var. 1-2 lezzet hariç (Uttapam ve Dosa) Güney Hindistan yemekleriyle pek aram yok ama Panjab eyaletine has yemeklere kelimenin tam anlamıyla bayılıyorum, örneğin nohuttan yapılan ve yanında ufak bazlamalar olan Chana Kulcha en sevdiğim yemeklerden biri. Oturduğum yerde kapının önünde belli saatler arasında bir tezgâh kuruluyor, kimi zaman gidip öğle yemeğimi orada yiyorum. Gezdiğim şehirlerde en güzel ve lezzetli yemekleri Haydarabad ve Delhi’de yedim. Sokaktan yemek yemeye bayılıyorum, en sevdiğim atıştırmalıklar Panipuri ve Bhelpuri. En sevdiğim tatlı ise Jalebi, tadı aynı bizim İzmir Lokma!

Ezgi Alpay: “Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk”

Hindistan maceranız ne kadar daha devam edecek sonraki planlarınız neler?
Benim gönlümden geçen bu maceranın hiç bitmemesi, o yüzden de sürekli Hindistan’a gidip gelebileceğim bir işim olsun istiyorum. Tekliflere açığım :D

Ezgi Alpay: “Hindistan benim için her şeyden öte bir yuva, bir aşk”

Deneyimlerinizi paylaştığınız blogunuzun adresi nedir?
hindistandanbildiriyorum.wordpress.com Ayrıca @hindistandanbildiriyorum Instagram hesabından ve yeni açılan Hindistan’dan Bildiriyorum Facebook sayfasından da paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.