Biraz size tanıyalım. Bize kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Seyhan Ahen. 22 Ekim 1985 İstanbul doğumluyum. İstanbul’da yaşıyorum. Kocaeli Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümü mezunuyum. Fakat staj haricinde bu sektörde çalışmadım hiç bir zaman. Staj sırasında her ne kadar gezmeyi sevsem de sektörün bana göre olmadığını anlayarak Dış ticaret sektörüne yöneldim. Yaklaşık 6 yıldır bu sektörde çalışmaktayım. Şu anda Kurumsal bir firmada Dış Satış bölümünde Satış Destek Sorumlusu olarak çalışmaktayım. İşim gereği farklı ülkelerden farklı coğrafyalardan İnsanlarla haşır neşir olmam da içimdeki gezgin ruhunu ateşlemektedir.
Gezmek size ne ifade ediyor?
Gezmek benim için özgürlüktür. Kendimi bulduğum, her anlamda gelişimime katkısı olan, hayatımın büyük bir parçası olmuş, hobinin ötesinde olan bir zevktir.
Kaç senedir yoğun bir şekilde seyahat ediyorsunuz?
Özellikle son 3 senedir oldukça yoğun bir şekilde seyahat ediyorum.
Seyahat etmeye nereden başladınız?
Türkiye’yi gezmekle başladım ve devam etmekte. Ülke olarak 3 ülke gezdim. Umuyorum 2014 yılı içerisinde gezmeyi planladığım bir çok ülkeyi de görülenler listeme ekleyebilirim.
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Esasında çok var. Hangi birini söyleyeyim bilmiyorum ama doğası ile kesinlikle Rize Yaylaları beni en çok etkileyen yerler arasındadır. Özellikle Pokut Yaylası üzerine 1 saat konuşabilirim.
Seyahatlerinizde en çok nelere dikkat ediyor, neye göre rota belirliyorsunuz?
Esasında ben daha çok farklı coğrafyalara ilgi duyan biriyim. Doğa, tarihsel geçmişi vb. şeylere dikkat ederek seyahatlerimi planlıyorum. Gelişmemiş veya yeni gelişmekte olan yerlere karşı daha fazla ilgim var. Yurtdışında ilk tecrübem mesela Gürcistan’dı. Benim için çok farklı bir deneyimdi. Önceliklerim dönem dönem değişiyor. Ama genel olarak doğası güzel olan yerleri tercih ediyorum.
Uygun uçak biletleri zamanlarını takip ediyorum ve mevsimine göre gidilecek yerleri belirliyorum.Çok okuyan, çok fazla araştıran biriyim seyahat konusunda. Epey gezi anıları, bölgeler, yöreler, ülkeler konusunda yazılmış kitaplar var kitaplığımda. O yüzden ilgimi çeken yerleri not defterime not alıp maddi durumum da el verdiği sürece o rotayı çizmeye başlıyorum. Ama rotayı belirlememdeki ilk etken ilgili zamanda o geziyi finanse edebilecek olup, olmayışımdır.
Tek başına mı, grupla mı seyahat tercih ediyorsunuz?
Tek de gezdiğim oluyor, grupla veya yakın bir iki arkadaşımla da seyahatlerimi planlıyorum. Gidilecek yer, zaman veya maddi duruma göre şekillenen bir şey esasında. Ama genelde tek başıma gezmeyi çok tercih etmiyorum. Mutlaka bir kaç kişi oluyor seyahatlerimde.
En son nereye gittiniz?
Geçtiğimiz ay Şanlıurfa’ya gitmiştim. 2 gün boyunca Şanlıurfa’nın görülmesi gereken bir çok yerini gördüm. Geziyi kendim planladım ve Urfa’dan da yerel bir rehber bularak oluşturduğum rotayı onun da yardımı ile gezdim.
Sırada neresi var?
Sırada bir çok yer var. Genelde her ay 1 veya 2 defa Türkiye içerisinde bir yerlerde oluyorum. O yüzden kesinleşen, biletleri alınmış gezilerim; Aralık ayında Konya ve Edirne, Şubat’ta Kars, Nisan ayında ise 1 hafta Balkanlar’da 3-4 ülke gezeceğim. 2014’te bir kaç Avrupa ülkesi ve bir kaç tane Orta Doğu ülkesi düşünüyorum. Tabi maddi durum el verdiği sürece.
Seyahat sırasında sizin gibi gezginlerle tanışıyor musunuz? Hiç enteresan anınız var mı?
Evet tanışıyorum. Tek de gitsem, grupla da gitsem yolda mutlaka bizim gibi birileri ile tanışıyoruz.
Enterasan ve komik olaylar yaşıyoruz seyahat sırasında. En son yaşadığım anım güzeldi. Urfa’da Göbeklitepe dönüşü otostop yapan bir Amerikalı arkadaş ile tanıştık. Biz de merkeze doğru gidiyorduk, araba ile merkeze bırakma teklifinde bulunduk ve kabul etti. Yolda konuştuk, sohbet ettik. İstanbul’a en kısa zamanda geleceğini söyledi. Ben de yardım edebileceğimi, kendisini gezdirebileceğimi söyledim. Önümüzdeki günlerde geleceğini bildirdi. Zaman müsait olursa İstanbul’da gezeceğiz bir kaç gün. Kalacak yer konusunda kendisine yardımcı olacağım. Seyahat anılarımızı, çektiğimiz fotoğraflar hakkında konuşmak, sohbet etmek güzel olacaktır.
Kalacak yer olarak tercihiniz nedir?
Kalacak yer konusunda genelde şanslı oldum hep. Lüks hiç bir zaman aramam. Güvenli ve temiz olması benim için olmazsa olmazdır. Genelde 3 yıldızlı otel statüsünde, kalitesinde olabilecek yerlerde kalıyorum. Bazen arkadaşlar sayesinde eş dost evlerinde kalıyoruz. Olmadı öğretmen evi, sendika evi gibi konaklama hizmeti veren devlet kuruluşlarında da kaldığımız oluyor. Kamp güzel bir olay ama ben uyku problemi çektiğim için çok tercih ettiğim bir konaklama biçimi değil. Hostel deneyimim ise yok ama bu sene temiz olan hostelleri deneyeceğim yurtdışında.
Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Özellikle gidip, sonucu hayal kırıklığı olan bir yer olmadı. Beklentilerimin biraz altında olan yerler oldu o kadar.
Farklı bir ülkeye yerleşmeyi düşündünüz mü? Düşündüyseniz neresi ve neden?
Türkiye dışında uzun süreli bir yerlerde yaşayabileceğimi pek düşünmüyorum. Belki bir şekilde bir kaç sene için yine bir Akdeniz ülkesi olabilir. Ben daha çok hayal ettiğim yerleri gezmeyi seviyorum. Uzun süreli bir yerlerde kalmayı tercih etmiyorum.
Bir sene ücretsiz izin ve de limitsiz para verseler, neler yapar nerelere giderdiniz?
Bunu hep düşünüyorum. Eh tüm Dünya olmasa da ufak çaplı bir Dünya turu yapardım. Avrupa, Asya, Uzakdoğu, Orta Doğu... Enfes coğrafyalar var. Hepsini 1 seneye sığdırmaya çalışırdım.
Peki en çok hayallerinizi süsleyen ülkeler hangileri?
Moğolistan ve Güney Amerika ülkeleri
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalılar?
Bana en çok sorulan sorulardan birisi ‘’Nasıl bu kadar çok gezebiliyorsun?’’, ‘’Çalışmıyor musun?’’ Ya da ‘’Nasıl para yetiştiriyorsun?’’ Esasında bunların cevabı çok basit. Zaman bir şekilde yaratılıyor. Burada önemli olan finanse edebilme durumu.
Çevremizde bir sürü güzel örnek var esasında. Uygun bütçeleler ile gezmek çok zor değil. Bedava konaklama imkanı için farklı oluşumlar var, ucuz veya kampanyalı uçak biletleri dönemleri var. Otosop ile Dünya’yı gezenler var.
Öncelikle ‘’Ben neyi istiyorum ve oraya ulaşmak için ne yapmam gerekiyor?’’ sorusunu kendine sormak. Çalışan bir bireyseniz biraz daha kolay tabi ki gezmek. Ama ülkemizde maalesef seyahat çok pahalı bir şeymiş gibi algılanıyor ve özellikle çalışan kesim yılda bir bilemediniz iki defa yaz mevsiminde izin hakkını kullanarak soluğu 5 yıldızlı otellerde, deniz-kum-güneş üçgeninde alıyor. Tercih meselesi tabii ki ama şunu söylemek istiyorum bir yerleri keşfetmek sanıldığı kadar zor bir durum değil. Yeter ki oraya gitmek isteyin. Bir bakmışsınız ki otobüs koltuğunda veya uçak koltuğunda oturmuşsunuz bile. Nereden başlamalılar konusunda ise ben her zaman yaşanılan coğrafyayı tanıma, keşfetmelerini öneririm. Türkiye’de çok güzel, inanılmaz güzellikte yerler var.Yavaş yavaş yaşadıkları yeri, çevre illeri gezmekle, farklı güzellikleri tatmakla başlayabilirler.
